Ibiza hakkında ne bilmelisiniz?
Bayram tatilinin uzamasını fırsat bilip uzaklara gidiyoruz. Son yıllarda Türklerin iki gözde adası var: Mikonos ve Ibiza. Mikonos’u yaza yaza bitirdik, şimdi sırada hızlandırılmış bir Ibiza turu var...
Ibiza’da Mert Alaş ve Marcus Piggott’ın “80’ler Olimpiyatlar” temalı partisinde Can Atal ile tanışıyorum. İlk defa 21 yıl önce Ibiza’ya tatile gelmiş, daha sonra her yıl gelmeye başlamış. İki yıl önce ise tamamen Ibiza’ya taşınmış ve burada La Lune adlı bir concierge şirketi kurmuş.
Ibiza’ya bu kadar hakim birini yakalayınca hemen soruyorum: Adaya ilk defa gelen birinin sadece 24 saati varsa nereleri görmeli?
“Kahvaltıyı marinadaki Grand Cafe Cappucino’da etmeli, Cala Escondida’da yürüyüş yapıp tekneyle Formentera’ya geçmeli, Cala Tarida’da suşi yemeli, enerjisine inanılan büyük kaya Es Vedra’yı görmeli, günü Cala Conta’da Sunset Ashram’da batırmalı, gece de romantik bir yemek için Dalt Vila manzaralı IT’e gitmeli” diyor.
“Farklı bir enerjisi var”
Ibiza denince herkesin aklına gelen Pacha, Blue Marlin, Casa del Mar gibi müziklerine alışık olduğumuz kulüplerden bahsetmiyor bile. Pacha’da pazartesileri yapılan Flower Power partileri hâlâ tıklım tıklım olsa da.
“Ibiza’nın farklı bir enerjisi var” diyor: “Buraya ancak uyum sağlayabilenler geliyor.” Eskiden gelen hippi ruhunun son yıllarda biraz bozulmasından şikayetçi. Anlaşılan, çok para harcayan turistler Ibiza’nın da ruhunu satın alabiliyor. Yine de Ibiza’da İspanyol kültüründen gelen müthiş bir rahatlık var. Barselona’daki korkunç olayın üstünden daha sayılı gün geçmiş olmasına rağmen havaalanlarında güvenlikten pasaport kontrole herkes son derece rahat ve neşeli. Sanki Barselona’da yaşananlar bu ülkede yaşanmamış gibi.
Ibiza’daki hippi kültürü pazarlarda devam ediyor, incik boncuklarla. Her çarşamba Punta Arabi’de ve her cumartesi Las Dalias’da hippi pazarları kuruluyor. Las Dalias’taki pazar, pazar ve pazartesi akşamları da açık. Zaten Ibiza’nın en popüler gecesi pazar. Plajlarda ise bir tek Cala Benirras’ta hippi kültürünü hissediyorsunuz. Ama onun dışında beach club’lar son derece havalı. Experimental Beach Club’dan Nikki Beach’e kadar. Amante’nin ise yemekleri başarılı.
Kulüp kültürü hakim
Adaya artık hippilikten çok kulüp ve DJ kültürü hakim. Ünlü şef kardeşler Ferran ve Albert Adria’nın Cirque du Soleil’in kurucusu Guy Laliberte’yle birlikte açtıkları Heart’ın pazar partileri de çok popüler.
DJ kültürüne hakim oldukça, sanırsınız DJ David Guetta ya da DJ Solomun adanın kralı. Hatta David Guetta’nın eski eşi işletmeci Cathy Guetta da adanın kraliçesi gibi hâlâ. Yeni açtığı Bagatelle Beach Club’ın kapısını başka kimseye emanet etmiyor. Adanın son zamanlarda en popüler ismi ise makyaj ve kozmetik markasıyla son yıllarda popülerleşen makyaj uzmanı Charlotte Tilbury. Adada tatilde karşılaşabileceğiniz isimler arasında Doutzen Kroes, Jon Kortajarena gibi popüler modeller de var. Gece hayatı için DC 10 hâlâ bu yazın favorilerinden.
Gerçek Ibiza tutkunları kışın yoga ve detoks için de adaya geliyor. Hatta sezon sonu adanın çok daha güzel olduğunu söylüyorlar. Vakit ve imkan olursa denemekte fayda var.
Türkiye’den direkt uçuş yok
Geçen yıl Bora Jet, Ibiza’ya direkt uçuş başlatmıştı, bu yıl ise Türkiye’den Ibiza’ya direkt uçuş yok. Bu da demek oluyor ki Madrid’den ya da Barselona’dan aktarmayla gideceksiniz. Madrid - Ibiza arası 1 saat 15 dakika, Barselona - Ibiza arası ise sadece 1 saat. Küçük uçaklarla gün boyu uçmak mümkün.
Ibiza, Bodrum gibi; geniş bir alana yayılıyor, mesafeler uzak, bir yerden bir yere gitmek kolay değil. Ya araba kiralayacaksınız ya tekneyle gidip geleceksiniz ya da taksi şoförlerinin insafına kalacaksınız. İspanyol rahatlığına bir de ada insanı rahatlığı eklenince hemen geliyor denilen taksinin gelmesi birkaç saati bile bulabiliyor. Tabii buna Mikonos’tan da alışığız.
