Geleceği görüyor!

23 Nisan 2017

Yeme-içme sektörünün geleceğiyle ilgili çok önemli bir seminer 1 Haziran’da düzenlenecek. Londra’da gerçekleşecek “Wake Up Call” (Uyandırma Servisi) adlı seminerden Portland Design’ın yöneticisi İbrahim İbrahim sayesinde haberim oluyor.

İbrahim İbrahim adını Marka Konferansı’ndan hatırlıyor olabilirsiniz. Kendisi Kıbrıs kökenli, Londra’da büyümüş, önce havacılık mühendisi olmuş, sonra Royal College of Art ve Imperial College’da yüksek lisans eğitimi almış. Portland Design adlı mağaza ve restoran tasarımı alanında uzmanlaşmış bir tasarım şirketi yönetiyor.

Müşterileri arasında Le Pain Quotidien, Caviar House & Prunier, Montreux Jazz Cafe gibi restoranlar da, Harrods, Selfridges gibi mağazalar da, Diageo, Pernod Ricard gibi firmalar da, Dubai, Heathrow, Gatwick, Zürih gibi havalimanları da var. Londra dışında Dubai ve İstanbul’da da ofisleri bulunuyor. Hatta şirket o kadar büyümüş ki geçen yıl Amerikalı mimarlık firması Perkins + Will satın almış, yönetimde ise İbrahim İbrahim devam ediyor.

Bir tasarım şirketi olmasının yanı sıra tüketici davranışlarıyla ilgili yaptıkları araştırmalar da dünyada çok ses getiriyor. Trendleri ilk onlardan öğrenmek mümkün oluyor. Sadece trendlere ayrılmış

Yazının Devamı

Google 23 Nisan’ımızı kutluyor

22 Nisan 2017

Google, sadece hayatımızın önemli bir parçası değil, aynı zamanda önemli olduğumuzu bize daima hatırlatıyor ve hissettiriyor.

Malum, Google logosunda zaman zaman eğlenceli, şaşırtıcı, bazen de spontane olarak yapılan ve Doodle olarak adlandırılan değişiklikler oluyor.

Bazen festivalleri ve yıl dönümlerini hatırlatıyor, bazen ünlü sanatçıları, kaşifleri ve bilim insanlarının doğum günlerini kutlamak amacıyla hazırlanıyor.

2013 yılında yapılan Doodle4Google yarışmasında seçilen bir ilk öğretim öğrencisinin resmi 23 Nisan’da Doodle olmuştu.

Bu yıl da Google, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayarak kalbimizi bir kez daha kazanıyor.

Yarın göreceğiniz ‘Doodle’ı ilk kez Türkiye’den bir tasarımcı yaptı: İpek Konak.

1991 doğumlu, Eskişehir Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi resim bölümünü bitirdi, sonra Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Çizgi Film (Animasyon) bölümünden 2013 yılında mezun oldu.

Birçok tasarım arasından seçilen 23 Nisan Doodle’ında müzik enstrümanlarıyla çocuklar ve tabii bayrağımız dikkat çekiyor.

Yazının Devamı

Çağlayan, MIT’de giyilebilir teknolojiyi anlatacak

20 Nisan 2017

Evet, yanlış okumadınız!

“Yarın Boston’a gidiyoruz iş için” diyor Hüseyin Çağlayan, yemekte tamamen laf arasında.

Sanki dünyanın en sıradan işini yaparmış kadar tevazuuyla.

“Ne yapacaksınız Boston’da?” diyecek oluyorum. Sonunda ağzından lafı alıyorum, “MIT’de bir konuşma yapacağım” diyor sessizce, hiç bağırmadan, etrafa duyurmadan.

Dünyanın en önemli teknoloji üniversitesinde teknolojiyle ilgili konuşmak üzere davet edilmiş.

Tamam, daha önce TED Talk (TEDx ile karıştırmayınız!) bile yapmış.

Bir yapıp bin yaptım diyenlerin dünyayı ele geçirdiği bir devirde, hâlâ Hüseyin Çağlayan gibi yaratıcılığı ve üretkenliği dünya çapında kabul edilmiş olmasına rağmen, yaptıklarıyla asla övünmeyen biri olduğu için çok mutluyum!

Ve tabii kendisini tanıdığım için!

Yazının Devamı

Sevinelim mi, üzülelim mi?

18 Nisan 2017

Referandum sonuçlarını izlerken bir yandan da Instagram’daki paylaşımlardaydı gözüm.

Derin Mermerci Aydın’ın paylaştığı fotoğrafa takıldım kaldım.

4 erkek çocuk ve bir köpek yavrusu yan yana TV karşısında yere uzanmış, dikkatle ekranı izliyorlar.

Hayır, fotoğraftan gözlerimi alamamamın nedeni Derin’in paylaşmış olması ya da iki sevgili yeğenimin karede yer alması değil.

Karşılarındaki dev ekrana kilitleniyorum.

Ne bir çizgi film, ne bir aksiyon filmi, ne de bir bilgisayar oyunu açık.

Karşılarında referandum sonuçları var.

Derin altına bir de yorum yazmış, “Bu devirde çocuklar referandum ne bilerek, anlayarak ve izleyerek büyüyorlar. Sevineyim mi, üzüleyim mi bilemedim diye.”

Yazının Devamı

İyi pazarlar!

16 Nisan 2017

Uzun zamandır beklediğimiz gün geldi çattı. Bugün Türkiye için çok önemli bir gün. Ne uzun uzun hikayeler okuyacak sabrımız var ne okuduğumuzu anlayacak kadar konsantrasyonumuz. Bir an önce akşam olmasını ve sonuçları görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.

İşte, bu bekleme sürecinde yapabileceğimiz en iyi şey, kendimizi sokaklara atmak ve biraz hava almak. İster Rumelihisarı Kale’de geleneksel bir kahvaltı yapın, ister Nişantaşı’nın yükselen yıldızı Must’ın pazarları gelenekselleşen eğlenceli “drunch”ına katılın, ister bu gerilimli süreçte ihmal ettiğiniz çocuklarınızı Legoland ya da Uniq İstanbul’da sevindirin, ister Arnavutköy sokaklarında yeni mekanları keşfedin, ister Belgrad Ormanı’nda yürüyüşe ya da koşuya çıkın, ister Boğaz’da bir balıkçıda sofrayı donatın.

Ne sizi daha mutlu edecekse, onu yapın. Bir de size ek hizmet, dışarıda yemek yemeyi planlıyorsanız, ünlü şef Anthony Bourdain’den öğrendiğim altın tüyolar... Hem eğlenceli hem ürkütücü. Dışarıda yemek yemeden önce mutlaka okumakta fayda var. İyi pazarlar!

Anthony Bourdain’den neler öğrendim?

Brunch, iyi şeflerin cuma ve cumartesi yoğun çalıştıkları için işin başında olmadığı ve yemekten anlamayanlar için kalmış yemeklerin

Yazının Devamı

Yararlanmalı mı, yararlanmamalı mı?

15 Nisan 2017

Uber, yarına özel ‘referandum’ koduyla uberXL araç çağıran herkese her biri 30’ar liraya kadar 2 yolculuğun ücretsiz olacağını açıkladı.

Güzel bir jest, ama hâlâ çözemediğimiz bir über mesele bu.

Kabul etmek lazım, dünyanın her yerinde hayatı kolaylaştıran bir uygulama Uber.

Bir kere, yanınızda nakit para taşıma derdini ortadan kaldırıyor, gözünüzü yoldan ayırmayıp yol tarif etme meselesinden kurtarıyor.

Faydası çok, peki ama Uber korsan taşımacılık mı yapıyor?

Malum, bir süredir İstanbul’da Uber’e binerken tedirgindik, araç durdurulursa ne diyeceğiz diye.

Çünkü Uber inatla yaptıkları işin yasal olduğunu savunuyor, Emniyet ise Uber’i korsan taşımacılıkla suçluyor.

En yakın zamanda Uber’in bu konuyu bir açıklığa kavuşturması şart.

Yazının Devamı

Huffington’dan THY’ye övgü

13 Nisan 2017

“Uçaktan bir yolcuyu isteği dışında indirmek yerine, uçağa yeni bir yolcu eklenmesini sağlayan bir havayolu da var: THY.”

Son zamanlarda gördüğüm ve yüzümü gülümseten sayılı tweet’ten biriydi, sadece içeriğinden dolayı değil, aynı zamanda kimin yazdığı da önemliydi.

Birçok kişi için THY’nin Morgan Freeman’lı reklamından bile daha etkiliydi.

Çünkü bu tweet Arianna Huffington imzalıydı.

Time’a göre dünyanın en etkili 12. kişisi

Peki ama Arianna Huffington kim?

2005 yılında, haber sitesi ve blog Huffington Post’u kurdu.

Tam 6 yıl sonra AOL’e 315 milyon dolara sattı.

Yazının Devamı

Efsane kadın moda dergisine Ganalı erkek yayın yönetmeni

11 Nisan 2017

ABD’den İngiltere’ye birçok ülke göçmenlere kapılarını kapatmaya çalışıyor.

Oysa, birçok farklı alanda oyunu değiştiren göçmenler oluyor.

En çarpıcı örneklerden biri dün itibarıyla açıklandı.

Conde Nast dergi grubu, uzun zamandır heyecanla beklenen haberi, 25 yıllık yayın yönetmeni Alexandra Shulman’ın temmuz sonunda bırakacağını, görevini kimin alacağını açıkladı.

İngiliz Vogue’un yeni yayın yönetmeni Edward Enninful.

Kadın moda dergisi Vogue’un 100 yıllık tarihinde ilk defa bir erkek yayın yönetmeni oluyor.

Enninful, Gana doğumlu, ailesiyle, 5 kardeşiyle birlikte Gana’dan Londra’ya göç ediyor.

Peki ama Conde Nast gibi ana akım bir dergi grubu neden böyle bir değişikliğe gidiyor?

Yazının Devamı