Herşey vardı. Kare veya karemsi stat. Dik, dimdik tribünler. Dolu yine dopdolu. Üstelik sahaya yakın... Ve tabii, vay be seyirciye bakın. İşte Saraçoğlu’nun 55 bini veya 50’yle başlayan başka bir bini. Ve Beşiktaş’ın kafesteki bini. Altı puan önde yenmesi gerekmeyen bir Beşiktaş, altı puan geride yenmesi gereken bir Fenerbahçe. Ve çok soğuk hava, çok yağmur sulu karımsı. Tabii robocoplar, tabii polisler, tabii uçuşan coplar. Hastası, fanatiği, korku filmi gibiydi anlayacağınız Saraçoğlu yine. Bir tek sanki Alfred Hitchcock yoktu. Hoş o da vardı, Ali Aydın. Hani bir sen eksiktin denir ya... Düşünün I love you’cu Çulcu, o bile dördüncü hakem olarak vardı.
Basının en önündeyim. Benim önümde de Z’den A’ya protokol. A dediğim, önümün önü. Protokolün en önü. İki başkan, varsa başbakan yoksa bakan, makan ve onların şoförü, koruması, arkası. Hani var mı bana yan bakan... Ve hepsinin afrası, tafrası. Saraçoğlu’nun her köşesi birbiriyle barışıktı. Her zamanki gibi bir tek protokol yine karışıktı.
Cordoba’ya ilk su şişesi 5.11 dakikada geldi. İlk sararan 5.12’de Pancu sonra 6.36’da Johnson’du. Fener - Beşiktaş tempolu başlamıştı. Ama Ali Aydın şov da çok erken başlamıştı. 15.51’de kızaran Fatih Akyel, kızan Fenerbahçeliler’di. Azan da Beşiktaşlı İbrahim. Ali Sami Yen’de kritik anda gol atmıştı, Saraçoğlu’nda da çok erken Fatih’i attırmıştı. 20. dakikada bir anket yapılsa, en çok nefret ettiğiniz iki kişi dense, Ali Aydın ve İbrahim çıkardı. 20.22’de yine Ali Aydın, sararan da İbrahim’di. Ne yazarsan yaz demişlerdi Milliyet’ten, yeter ki maç yazma. Tribünler keyifsiz, futbol zevksiz, kısacası Saraçoğlu, Galatasaray maçına göre renksizdi. Allah’tan Ali Aydın vardı. İlk anons 20.41’de yapıldı. Bari, su şişesinden başka birşey atmayın!... Saraçoğlu’nda yok yoktu da, mesela Ortega da yoktu. Gerçi 58’den sonra Ceyhun’un yerine vardı. Ahmet Yıldırım 70.13’te, Mustafa Doğan 81’de son sararanlardı. Bağlayalım... Ali Aydın yine maçın çok önündeydi. İbrahim, Ali Aydın’ın gerisinde, ama o da maçın önündeydi. Ve 81.50’de Saraçoğlu tribünleri patladı: "Bu taraftar sizinle gurur duyuyor"... Evet, belki takımlarını hala seviyorlardı, ama evlerine Ali Aydın’dan, Federasyon’dan ve İbrahim’den nefret ederek gidiyorlardı.
Fenerbahçe medyadaki ‘anonscuların’ isimlerini niye açıkla-ya-mıyor?
21 Mayıs 2010
'Süper Çöplük'ten nemalanan süper yorumcular, süper başkanlar
14 Mayıs 2010
Ankaragücü ve Trabzon Fenerbahçe'ye yatacak mı, dükkanı kapatalım mı?
7 Mayıs 2010
Galatasaray Liseli olunca insan hakları, 'Jbüşüst liseli' olunca hayvan hakları mı?
30 Nisan 2010