Önce seyirci... 29 tane Beşiktaşlı... 29’unun yaşının toplamı 29 etmeyen 29 Beşiktaşlı... Üstelik ikinci periyoddan sonra 15’i giden 14’ü kalan... 94 de Fenerbahçeli... Hani koltuk üstü, üstelik "Ne Beşiktaş, ne Cim - Bom, ne de Trabzon (o da nereden çıktı), en büyük Fener" diye bağıran cinsten... Onlar da ikinci periyot sonunda sayıları 43’e inen... Protokolde 84 kişi, 200 kişi de polis (görünen), 194 de tarafsız taraftar... Düşünün kaç seyirci olması, maçın kaç kaç olmasından daha önemli... Üşenmeden saymışım... Üstelik maç oynanırken...
İki upuzunsuz takım... Beşiktaş hiç uzunsuz... Fenerbahçe’nin boysuz - pozsuz, uzun gibi olmayan o uzunları bile veya Fenerbahçe o uzunları ile bile Beşiktaş’a ağır basıyor... Geçen seneki Beşiktaş Türkiş trend’di. Bu sene "Faruk and his friends" olmuş veya "Faruk’s friends"... İçlerine konan biri sakallı, diğeri siyahi söz de uzunla kısaca Beşiktaş’a bu sene olanlar olmuş... Bir de coach Kandemir’in coaching merakı... Faruk Beşok ilk iki periyodu domine etmese maç 20 dakikada bitmişti zaten...
Ve tabii Fenerbahçe... Hadi beş veya dört yıldızlı olmasa da üç yıldızlık bir Yeni Zelandalı oyun kurucu... Yanlarında Türkiye Ligi’nin yıldız olmaları beklenen ama olamayan yıldızları... İşte Erdal Bibo, işte Alpay, işte Zaza, işte uzun süredir oynayamayan Emre... Efes’ten kiralık gelen genç nefes Erkan... Ama onlar da söylediğimiz gibi Beşiktaş’a göre uzunlu, Beşiktaş’a göre huzurlu uzunlu... Ancak genelde sorunlu uzunlular...
Göl maya tutarsa... Alpay, Erdal, Emre ağırlıklarını koyarsa... Hele sona doğru bir de uzun bulurlarsa... Yine de ligde bulacakları en iyi yer ortanın üstü olur...
Fenerbahçe medyadaki ‘anonscuların’ isimlerini niye açıkla-ya-mıyor?
21 Mayıs 2010
'Süper Çöplük'ten nemalanan süper yorumcular, süper başkanlar
14 Mayıs 2010
Ankaragücü ve Trabzon Fenerbahçe'ye yatacak mı, dükkanı kapatalım mı?
7 Mayıs 2010
Galatasaray Liseli olunca insan hakları, 'Jbüşüst liseli' olunca hayvan hakları mı?
30 Nisan 2010