Daha maçın başladığını anlamamıştım bile, Beşiktaş ilk golü bulmuştu İlhan’ı ile. 1.49’da ansızın Beşiktaş 1 - İstanbulspor 0, gol de İlhan Mansız’ın. Ve daha 2.54’te hem gol olmuştu, hem skorbord TV’de golün tekrarı da olmuştu. Acccayip bir soğuk, acccayip bir ayaz, İnönü’de yine her yer siyah, her yer beyaz...
Beşiktaş bir tuhaf başlamıştı. Ne demek tuhaf derseniz, bilmem bi tuhaftı işte Beşiktaş derim yine. Hiçbir 90’a böyle start almamışlardı. 7 bilmem kaçta yine İlhan, kurtaran da Zdravko, S. Zdravkov değil (maç kağıdında öyle yazıyor) direkler. Ya da direklerden biri... 10.21’de hani bu işler parayla değil sırayla... Ama 3 - 5 dakika arayla, sanki bu sefer İlhan dursun, Ahmet Dursun vursundu ve 2 - 0.
Evet tuhaftılar. Lucescu, İlhan ile Ahmet’i ileride çiftleştirmiş, hemen arkalarında bir santrfor daha ama santrforun orta sahadan ikiliyi üçleyen tipi, Pancu gibi...
Siz şimdi merak ederseniz (Niye edersiniz ki) Ronaldo, Ali Eren, Zago arkadaki çakılı üçlü. Ortadaki Sergen’siz, Tümer’siz koşan beşli ve coşan Beşiktaş. Mesela Tolga, Ahmet Yıldırım, Sergen, o İtalyan ve Pascal yok, Tümer sakat ve yok, mesela Kaan Dobra, Tamer filan da yok, Cordoba ilk 18’de bile yok... Lucescu ve kasetleri mi... Belli ki yine ezberlemiş, bu İstanbulspor’un eti ne, budu ne demiş. Kalemize gelseler ne olur, hem Cordoba havalanmaz akıllı olur, ne olur ne olmaz, bakarsın Göksel de ilerde lazım olur. Öyle bir 15 dakika oynadılar ki, hem İstanbulspor’u bitirdiler hem de maçı. (öyle zannettim). İkinci 45’te İlhan yok, Sergen vardı. Yasin yok yerine de o İtalyan. 65’te maçın irisi ve dirisi Pancu’nun yerine de Pascal Nouma. Santrforlardan başka birisi... 65’te görüntü şöyleydi. Yasin, Pancu, İlhan çok erken yok. Pascal, Sergen, İtalyan vardı, daha da 25 dakika vardı. Tribünde de homurtular ve homurdanmalar... Biten maç da işte o an yeniden başladı. 71.07’de Mehmet Yozgatlı ve Kona... Hem Aykut Kocaman, hem de İstanbulspor yüklendikçe yükleniyordu. 73’te Faruk’un müthiş frikiği. Hep bir ağızdan önce "Yahu Cordoba niye yok", sonra Göksel, sonra da hep bir ağızdan "İyi ki Göksel var". Ve sanki men dakka dukka... Beşiktaş’la o 15 dakka, ve sararan - kızaran İstanbulspor’lu son 15 dakka.
Bağlayalım. 15 dakika topla topluca coştular, sonra da üşümemek için sadece koştular...
Fenerbahçe medyadaki ‘anonscuların’ isimlerini niye açıkla-ya-mıyor?
21 Mayıs 2010
'Süper Çöplük'ten nemalanan süper yorumcular, süper başkanlar
14 Mayıs 2010
Ankaragücü ve Trabzon Fenerbahçe'ye yatacak mı, dükkanı kapatalım mı?
7 Mayıs 2010
Galatasaray Liseli olunca insan hakları, 'Jbüşüst liseli' olunca hayvan hakları mı?
30 Nisan 2010