50.52’de İlhan Mansız yedinciyi attı (yanlış saymadıysam). Hem de vallahi billahi çok accccayip attı... İnönü çıldırmıştı adeta. Düşünün, daha 50 dakika 52 saniye olmuştu. On tane de gol olmuştu. Yok yoktu İnönü’de dün, ne gün denir ya işte öyle bir gündü veya ne yoktu ki dün.... İşte sahadaki beyaz, bembeyaz çok katlı doğumgünü pastası, tribünlerde Siyah - Beyaz binlerce hastası ve o binle dağıtılan küçük, küçücük tadımlık binlerce sembolik Happy birthday pastası. 1 Mart’ta Beşiktaş 100. yılını kutlamaya başlıyordu. Tarih 2 Mart’tı. Göztepe maçına da işte böyle başlıyordu. Göztepe hediyesini maç başlamadan veriyordu bile. Sahaya çıkarken elindeki pankartı ile.öBeşiktaş’ın 100. yılını kutlar, çeyrek finalde başarılar dileriz." Zor tabii onlar için de, böyle bir günü, üstelik rakibin doğumgünü ve de 100. doğumgünü. Herkes Beşiktaşlı, rakip yaşlı başlı ve tabii ağırbaşlı. Ve de Göztepe’nin sağındaki solundaki, önündeki arkasındaki herkes Beşiktaşlı... Maçın içinde her türlü duygu da giriyor tabi. Sevgi de, saydı da, üzüntü de, sevinç de, hatta 2 - 2 iken kaygı da. Veya mesela 45’te ilk yarı biterken Alp, topu Cordoba’nın yanından iterken (4 - 3), yahu bu ne biçim doğumgünü, ne biçim Göztepe ? Allah’tan 47.23’te de hemen Serdar Topraktepe (5 - 3). Zaten maçın öncesi fişek mişek, ya da işte havai fişek. Kutlamalar mutlamalar....Mesela kimse maçın başladığını anlamamıştı bile. 1.30’da 1 - 0 olmuştu Göztepe’nin yine bir happy birthdayi ile. İnönü hopörlerlerinden gol İlhan’dan dendi. Ama Göztepe’dendi. Tuhaf bir gündü, tuhaf bir dündü de. Biraz doğumgünü ile karışık, on golden sonra da tabii herkes birbiri ile barışık. Tabii maçın yazısı da biraz karışık. Ve tabii maç gibi yazı da herkesle barışık. Yani ne yazalım. İlk kırkbeşteki Beşiktaş’ın defansı diye mi azalım. Ya da Lucescu’nun çıkardığı riskli orta saha veya riskli onbiri. Ama hemen hemen gol attı, Cordoba hariç her biri. Bence böyle bağlayalım. Beşiktaş 100. yıl kutlamalarını hafta ortasına almalı. Haftasonlarında da Beşiktaş, onbiri, antrenörü, menajeri veya kısaca her biri sadece rakibi ile başbaşa kalmalı...
Fenerbahçe medyadaki ‘anonscuların’ isimlerini niye açıkla-ya-mıyor?
21 Mayıs 2010
'Süper Çöplük'ten nemalanan süper yorumcular, süper başkanlar
14 Mayıs 2010
Ankaragücü ve Trabzon Fenerbahçe'ye yatacak mı, dükkanı kapatalım mı?
7 Mayıs 2010
Galatasaray Liseli olunca insan hakları, 'Jbüşüst liseli' olunca hayvan hakları mı?
30 Nisan 2010