Ne o acccaip soğuk, ne yağan yağmur, ne yol mol, ne de o "Olimpik"in insanın her yerine işleyen o rüzgarı... Hiçbiri vallahi o kadar koymuyor da, ama bütün bu yukarıdakileri göze alıp da, o "Olimpik"e girince, mesela aşağıdaki o Lukunku Ali'yi görmek yok mu (18'de bile olsa), ve de 'yaa bu kadar şeyi onu seyretmek için mi çektim' duygusu yok mu ? O zaman işte, öyle bir koyuyor ki... Kendimi vallahi öyle aptal hissediyorum ki... "O"nun bildiğini, sizden niye saklayayım ki... Lukunku Ali beni zaten okumaz... Okusa da zaten "O"na koymaz. Koyarsa da, koysun zaten... Beni okuyunca "O"na ne kadar koysa da, onu görünce bana koyandan da daha çok koymaz zaten...
Özhan Canaydın "İki sene ne olursa olsun burdayız" diyor ya... Allah aşkına daha ne olacak ki sanki... İşte hala burda değil miyiz sanki. İşi zor hatta çok zor tabii Galatasaray Başkanı'nın... Şanssız da tabii... Bu Galatasaray'ı pazarlamak... Bugün "Açıklar"a doluşturulanları, kapalıya... Yarın "Olimpik"in önünde dolaşanları, boşalan o açıklara... Ama nereye kadar...
Galatasaray'ın son maçının Top 3'üne bakın mesela...
1- Şaş'ın şaşırıp sektirdiği ve şaşırttığı... (1 - 0 Olympiakos)
2- Hollandalı'nın yedirdiği (2 - 0 Olympiakos)
3- Kolombiyalı'nın ağız bantı (Olympiakos)
Gel de kolaysa pazarla...
Terim, Orta sahanın sağına Sabri'yi koymuştu, soluna da Hasan'ı. İkisi de çabuktu, ikisi de adam eksiltebiliyordu. İkisi de bire birde adam da geçebiliyordu. İlerideki ikiliyi, onlar dörtlüyecekti de tabii... Petre de dün orta sahanın o aranan yumuşak ayağıydı belli ki... Evet Petre yumuşaktı ama, öyle ağırdı ki... Allah'tan ilk 45'te Galatasaray'ın lehine o acccaip "Olimpik" rüzgar vardı da... Topla düşünen, topu kullanabilen bir adam vardı. Aranan o "10" gibi olmasa da, gibisinin gibisi gibi olan, o da yine sola hapsedilmişti. Ergün yani... Santrforlarından biri hala 2000'nin Kopenhag'ın da kalmıştı. Genç ve Rumen olanı, Bratu yani, tamam yetenekliydi, hızlıydı, süratli, bire birde de en azından takım arkadaşlarının hepsinden de daha iyiydi. Fundamentalı da iyiydi. Ama o kadar azını veriyordu ki...
İyi oynamıyor Galatasaray tabii... Bu tarz oyuncularla da daha iyi oynaması mümkün değil tabii. Mesela o kadar forvetsizdiler ki... Mesela Bratu ve Hakan'ın karışımından belki bir hakiki santrfor olur, ama o santrforun yanında bir hakiki santrfor daha olursa ancak Galatasaray'ın etkili bir ikilisi olur.
Bir "10" lazım onlara... Bir "9"... Bir de Gökdenizim'si biri... Bir de işte Bratu daha çoğunu verirse tabii... Diğerlerinden ayrılıp Beşiktaş'ın yanına yaklaşmak istiyorlarsa tabii...
SPOR
BAŞKENT EKSPRESİ: 1-2
At yarışları
AVRUPA LİGLERİ
Fener açıldı: 79-73
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
Hidayetli Spurs kan kaybediyor
Salladık, yıkamadık: 2-3
Hata Damir'in
Ve karar anı
EVİM, EVİM GÜZEL EVİM
Ateşleyen hezimet
'Yeter artık! Rüştü kaleye'
Şenol Güneş ders verdi
Vestel'den üçlük: 1-0
Sakarya şen döndü: 1-3
Denizli baskını: 2-1
Solberg şampiyon
İstanbulspor eli boş dönmedi: 1-1
Diyar evinde kral: 2-0
Haber turu...
Donmamak için koşarak...
Kibar hırsız Cordoba
Tecrübe ve özgüven
Hapis cezası
Fenerbahçe medyadaki ‘anonscuların’ isimlerini niye açıkla-ya-mıyor?
21 Mayıs 2010
'Süper Çöplük'ten nemalanan süper yorumcular, süper başkanlar
14 Mayıs 2010
Ankaragücü ve Trabzon Fenerbahçe'ye yatacak mı, dükkanı kapatalım mı?
7 Mayıs 2010
Galatasaray Liseli olunca insan hakları, 'Jbüşüst liseli' olunca hayvan hakları mı?
30 Nisan 2010