Değil mi bu ligin en acccayip günü... Ya da en sinir bozucu gün... Ya da en sinirlerin bozulduğu gün... Yani dün... Peki, niye bozuluyor veya bozduruluyor. En sinirsiz olması gereken Selçuk Dereli’nin sinirleri dünden bir önceki gün... Hakem maçta maçın önüne çıkmasın diyenler ex - hakemler... Maçtan önce hakemi, o hakemi en öne çıkartanlarda yine aynı ex - hakemler... Dereli, arkaya geçmek istemiyor mu sanki? Hoş istese de geçemiyor ki... Maçta öne çıkmıyor... Maça en önde çıkıyor... Klâsik olsun... Hani dereyi görmeden gibi... Dereli’yi de mi görmeden... O da dolmuş tabii... İşte maçın ilk sarısı 33. saniye... Daha maçın 1. dakikasının yarısı... Futbolcu gergin, yönetici gergin, seyirci gergin... Dereli en en en gergin... Galatasaray, Ayhan’sız, Berkant’sız, Batista’sız... Yine de Hasan’sız... Şaşmadık mı? Şaş’tık tabii deyip Hasan’a gelmese de laf, ben getireyim Hasan’a lafımı... Yoksa Terim’in bir ilk onbir gafı mı? Belki solu belli olsa da hadi sağı - solu belli değil... Ya da ne yapacağı belli değil. Ama diğerlerinin de ne yapacağı belli değil mi?..
Merak edenler için (niçin) 5.30’daki ilk anons... Galatasaray için anonsun tatsızlığı... Fenerbahçe için tadı... 3’te o anonsun kod adı. Ve Volkan ve Cihan tabii... Mesela on gece önce ikisi Galatasaraylı rüyalarda yanyana gelseler hayırdır inşallah denirdi. Ama onlar Galatasaray’ın orta sahasının ortasındaydılar. Hani herşey de bir hayır varmış... İyi ki de Volkan varmış... Saatime ilk baktığımda 19.45’ti hep Galatasaray vardı. İki net pozisyonları vardı. Ama ikisinde de Rüştü vardı. Yani Fenerbahçeli 19.45’de yine Rüştü vardı. Yine iyi ki Rüştü vardı. Ama daha da 70 küsür dakika vardı. Gol de gecikmedi. 21 küsürde Karan’la iyice Ümit’lendiler. 23 küsürde 4. anons... Galatasaray Yönetimi’nin yaptırdığı onlarca anons da vardı. Yine de tribünlerden atılan yabancı (tanıdık) maddeler vardı. Yoksa o tribünlerde maçtan önce bahsedilen o Fenerbahçeliler mi vardı? 36’da yine Karan... Ama atması gerekeni kaçıran. Sonra yine Karan... Ama kaçırması gerekeni atan. 39’da yine Karan... Kaçan gol yine Made In Karan... 6 - 0 olmazdı belki ama kaçanlar ile ilk 45’te 4 - 0 olmuştu bile... Hep Galatasaray vardı ya, Fener de zaten hiç yoktu ki... Zaten Oğuz da yoktu. (tribündeydi ya)
Kısaca Galatasaray kazandı. Terim’i kaybedebilirdi, onu kazandı. Terim de kazandı. Riskli bir onbirle risk alarak kazandı. Hücum ederek Terim gibi kazandı. Galatasaray, Volkan’ı kazandı. Galatasaray çok şey kazandı. Hatta Şaş’sız kazanarak belki bundan sonraki maçlar için Hasan’ı da kazandı.
Fenerbahçe medyadaki ‘anonscuların’ isimlerini niye açıkla-ya-mıyor?
21 Mayıs 2010
'Süper Çöplük'ten nemalanan süper yorumcular, süper başkanlar
14 Mayıs 2010
Ankaragücü ve Trabzon Fenerbahçe'ye yatacak mı, dükkanı kapatalım mı?
7 Mayıs 2010
Galatasaray Liseli olunca insan hakları, 'Jbüşüst liseli' olunca hayvan hakları mı?
30 Nisan 2010