Türkiye, 48 yıl aradan sonra Dünya Kupası’na katılmanın yanı sıra ikinci turu sabahlara kadar kutladı, coşkusunu doyasıya yaşadı. Ya bizler ? Yani Ay - Yıldızlı ekiple haşır - neşir olan, onlarla mutluluğu, üzüntüyü yaşayan bizler, malesef o coşkuyu buruk kutladık! Olimpiyat Stadı’nda yaşadığımız tablolar bizleri çok kırdı, gücendirdi. Sevincimiz kursağımızda düğümlendi.
Futbolcular tek tek otobüsün yolunu tutarken, kutlamak için uzattığımız eller havada kaldı! Tur ve karşılaşmanın değerlendirmesi için uzattığımız teypler sessizliğe gömüldü. Ay - Yıldızlı futbolcuların bırakın selam vermesi, yüzümüze bakışları hiç de hoş değildi, kin ve nefret doluydu.
Maalesef futbolcular, elmayla armudu birbirine karıştırdılar, onlara göre tarihi bir karar aldılar. Gazetecilere akılları sıra ambargo koydular! Gecesi gündüzüne karışan, Antalya, Hong Kong ve G.Kore’de onları yalnız bırakmayan, medya çalışanlarına yapılan bu saygısızlık asla affedilir gibi değil.
Futbolcuların izlediği politika, sabaha kadar yanlıştır sevgili, alıngan ve duygusal hocamız Şenol Güneş. Milli Takım’da tek söz sahibi sensin. Medyaya koyulan ambargonun sorumlusu da sensin. Fatih Terim ve Mustafa Denizli’ye yapılanlar, yazılanlar hala gazetelerin tozlu arşivlerinde duruyor sevgili hocam. Ancak ikisi de, medyaya asla böyle bir "tavır" almadılar, aldırmadılar, herkesle "barışık" oldular. Kazanan onlar oldu sevgili hocam.
Çin maçının bitiminde, takım arkadaşım Yaşar Saygı ile işittiğimiz, futbolcuların yazılı ve görsel medyaya iltifatları, doğrudan yana, yalana - dolana sığınmayan bizleri çok üzdü! Hocam biliyorum ki bu iltifatları (!) siz de duydunuz. Ne yaptınız ? Sessizce kabuğunuza çekildiniz, "dur" demediniz, kelimenin tam anlamıyla bu işe "çanak" tuttunuz.
Haklı olabilirsiniz, ama zamanlamanız yanlıştı sevgili hocam. Finaller biter, içinizdeki fırtınaları geniş bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyururdunuz.
Şimdi çeyrek final kapısındayız. Bu savaşı "barışa" döndürecek olan yine sizsiniz... Terim ile Denizli olumsuz eleştiriler karşısında tam bir profesyonel gibi hareket ettiler. Sonuç... Kazanan yine onlar oldu hocam.
Siz başarın, biz alkışlamasını, bizleri sevmeyenleri de, baş tacı yapmasını biliriz. Unutmayın hocam; güneşi asla balçıkla sıvayamazsınız!