Bilal Meşe

Bilal Meşe

bmese@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Adı üstünde, hazırlık maçı... Bu tür maçlarda, Dünya Kupası elemelerinde devlere kafa tutan Ay - Yıldızlı ekibimizden aynı grafiği göremiyoruz, görmemiz de çok zor. Bunun da temelinde özel maçlara motive olamayışımız yatıyor !
Avusturya ile Ali Sami Yen Stadı’nda tarihi bir maç oynadık. 5 - 0’lık farklı skorun yanı sıra Ay - Yıldızlı futbolcuların doksan dakikalık muhteşem mücadelesi hala hafızalarımızda.
Neyse; bir hazırlık maçını zorla da olsa kazandık.
Şili, yeni isimlerden oluşan bir ekip, dört futbolcusu Avrupa’da top koşturuyor, çoğu yeni fotoğraflar.
Şili’yle ikinci kez bir özel maçta karşı karşıya geldik. Şili, Roda Stadı’ndaki maçta oyun disiplininden kopmayan ve sürekli galibiyet kovalayan bir ekip görünümündeydi.
Biz ne yaptık ? Şimdi kalkıp, bu özel maçta bize Dünya Kupası finalleri mutluluğunu yaşatan Ay - Yıldızlı ekibi eleştirmeye elimiz varmıyor doğrusu.
Dünkü Şili galibiyetini iyi oyundan çok, tecrübe ile kazandık dersek sabaha kadar doğrudur.
İlk yarıda Hakan Şükür’ün golünün dışında sadece bir pozisyon üretebildik, hepsi o kadar.
Güneş, bir arayış içinde. Bu arayışları için hazırlık maçlarının önemini anlatmaya gerek yok.
İkinci yarıda biraz farklı ve istekli göründük ve rakibe pozisyonlar vermemize rağmen hazırlık maçını kazandık. Bundan herkesin alacağı dersler bulunuyor.
Takımda iyi oynayan oyuncular vardı. Örneğin Hakan Ünsal ve Ergün sol kulvarı mükemmel parsellediler ve ataklarımızın çoğunu da bu alandan gerçekleştirdik. Biraz ciddi olabilseydik fark iki değil, daha fazla olurdu.
Hakan Şükür’e partner olarak düşünülen İlhan Mansız’ın ilk golde asistliği ön plandaydı. İkinci yarıda attığı golde ise zamanlaması mükemmeldi.
Hakan Şükür’den vazgeçmek mümkün değil. Yürüse de, gol kaçırsa da bu takımda her zaman oynar.