Beynimiz Limbik sistem içinde denenmiş tecrübelerden dolayı bir mükafat sistem döngüsüne sahip olarak işliyor.
E tabi bunun kaynağı her ne kadar Nörobilime göre beyin sistemine dayansa da bir yandan da her zaman dönüp baktığımız çocukluk çağı kodlamalarına da dayanmaktadır.
Çocukluğumuzda ödevimizi yaptığımızda yememize müsaade edilen dondurmalar da karnemiz iyiyse aldığımız oyuncak ödülleri de işte tam olarak mükafat sisteminin çocukluktan aldığı ödül kodları olarak karşımıza çıkıyor.
Bu yüzden beynimiz bu denenmiş ödüller zinciriyle yani mükafat sistemiyle çalışıyor. Buradaki denenmiş algı bir bütüne yansıyor. Biz birini seversek ödülümüz sevgi olarak karşılığını almak, fedakârlık yaparsak kıymetinin bilinmesi gibi her bir eylemimizin karşısına bir ödül biçmemizle ilerliyor. Bir yandan da aslında her biri ayrı deneyimler olsa da önceki deneyimdeki ödül sisteminin aynı çalışmasını bekliyoruz. Bu beklenti ise örneğin karşılık bulunmayan aşklarda ağır aşk acılarına, fazla fedakarlıklarda dost kazıklarına sebep oluyor. Bunlar oluşmuş mükafat sistemi algılarından kaynaklanıyor.
Bu mükafat sisteminin bir başka yönüne de bakmak gerekiyor. Denenmiş yaşanmışlıklar üzerine oluşan mükafat