MEME KANSERİNİ DAHA BÜYÜK YAZIN!

6 Ekim 2020

Yukarıdaki başlığı, ister yazı işleri görüp bir rica olarak algılasın, isterseniz siz görün ve gerçekten hafızanıza daha büyük harflerle yazın. Ama özellikle bu sene, lütfen bu farkındalığı dostlarınızla, komşularınızla, sevdiklerinizle herkesle paylaşın. Çünkü aylardır Covid-19 ile yaşıyoruz ve inanın sağlığınızı kaybetmenin daha onlarca yolu var. Sizlerden ricam, her yazının sonunda yer alan Covid-19 uyarılarımız kadar, bu yazıların başında yaptığımız diğer yaşamsal uyarılara da dikkat etmeniz. Çünkü kanser bazı türleriyle, bu iş birliğini yani bizlerin tecrübesi ve bilgisi kadar sizlerin tedbirini de mecbur kılıyor.

İngiltere’de yapılan bir araştırmanın verilerine göre, her 10 dakikada bir kadına meme kanseri teşhisi konuluyor; bir arkadaşımız, ailemizden biri, sevdiğimiz herhangi biri bu tanıdan nasibini alabiliyor. Reel riskleri veya algısıyla küresel sağlık sisteminin gündemine hakim olan ‘pandemi’ algımızı o kadar dağıtıyor ki; Amerika ve İngiltere kaynaklı datalar, kanser teşhis ve tedavilerinde yüzde 75’lere varan düşüşler

Yazının Devamı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE BESLENME

3 Ekim 2020

İnsanın da Dünya’nın da mutluluğu sağlıklı beslenmede, dengeli beslenenler ve yaşayanlarla Dünya daha dengeli bir gezegen olacak

Dünyanın en prestijli bilimsel yayınlarının yer aldığı dergilerinden The Lancet, 21’inci yüzyılın en büyük yaşamsal tehditlerinden birinin küresel ısınma olduğunu belirtiyor. Küresel ısınma ve iklim değişikliği, gezegenin karşı karşıya kaldığı bir tür kanser gibi; bizlerin olağanüstü hava olaylarıyla hissettiğimizin dışında birçok biçimde yaşamı ve sağlığı etkiliyor. Temiz hava, güvenli içme suyu, gıda tedariki ve stres gibi sağlığın temel bileşenlerini tehdit ediyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 2030-2050 yılları arasında iklim değişikliğinin, yalnızca yetersiz beslenme, sıtma, ishal ve ısı stresiyle her yıl yaklaşık 250 bin ek ölüme sebep olacağını söylüyor. Sağlığa doğrudan zararının yaratacağı maliyetlerinse (2030 yılına kadar) yılda 2-4 milyar dolar arasında olacağı tahmin ediliyor.

Modern tarım

Küresel ısınma deyince aklımıza sıklıkla fosil yakıt kullanan araçların egzozları, fabrika bacaları, artan orman ve

Yazının Devamı

HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI

30 Eylül 2020

Mesleğimizin her anında, hastalarımızdan, hastalıklardan, ön yargılardan bile daha çok ya da en az onlar kadar mücadele ettiğimiz bir şey var: Pazarlama. Ne yaparsanız yapın bazen iyi bir pazarlama stratejisinin ya da hesapsız bir söylentinin önünde duramıyorsunuz.

Biz onkologlar bu tür zorluklarla daha nadir karşılaşsak da, pazarlamanın alanı o kadar geniş ki bizim sınırlarımızı da zorlamaktan geri durmuyor. Bugünlerde sıklıkla dokunuşlarını hissettiğim yeni bir pazarlama nesnesi var: Hindistan cevizi yağı.

Diyetisyen olmadığım için “Zayıflatır mı?” diye pek sorulmuyor ama Covid-19 ile gündeme gelen ‘güçlü bağışıklık sistemi’ yüzünden, hastalarımdan, eşimden dostumdan beni de nasiplendiriyor.

Hemen belirteyim “Her derde deva” olarak sunulan bu ürünün aklıma yatan tek kullanımı, saç ve tırnak bakımı. Bu hayal kırıklığı yaratacak kısalıktaki fayda listesinin nedenini açıklayayım. Malumunuz Hindistan cevizi yağının, kilo kaybı, bel çevresini inceltme, Alzheimer hastalığına iyi gelme, bağışıklığı artırma, kalbi iyileştirme gibi

Yazının Devamı

RADYASYON TEDİRGİNLİĞİ

27 Eylül 2020

Tıp biliminin genelinde de, rutin tedavi ajandamızda da şu zorunlu handikap her zaman var: Yan etki. Uygulanan her tedavinin, teknolojinin ve ilacın yan etkisi olsa da bunların da ünlü olanları ve göze çarpmayanları var. Radyasyon, bu uygulamaların içinde yan etkileriyle ünlü bir tedavi yöntemi ve hastalarımızın bu konuyla ilgili tedirginlikleri hep gündemde. Tomografi veya mamografi istediğimiz her durumda o bildik soru daima hazır: “Radyasyona maruz kalmayacak mıyım, ne gerek var?”
Tüm hastalarımız, meslektaşlarım konusunda rahat olsunlar. Çünkü hayatımızın neredeyse tamamı, insan bedeni üzerinde fayda-zarar hesabı yaparak geçiyor. Önerdiğimiz ilaçta da, teknolojik yöntemde de elde edeceğimiz fayda, olası zarardan fazlaysa doktorlar durmuyor. Bunun tersi, yani zararın fazla olabileceği bir durumda ise hareket etmeleri imkansız oluyor. Unutmayın, sağlık yaşamla yapılan bir sözleşmedir ve biz sizin yerinize, genellikle en altta olan ve pek kimsenin bakmadığı o küçük yazıları da okuyoruz.

Bilgisayarlı tomografi ne işe yarar?

Tomografi, X ışını

Yazının Devamı

FOLİK ASİT VE FAZLASI

23 Eylül 2020

B vitaminlerinin hücre ve DNA yapısında önemli rolleri vardır. Folik asit, B9 vitamininin sentetik formudur; takviyelerde, bazı özel karışım unlarda ve kahvaltılık olarak tükettiğimiz yulafta bulunur. Yiyeceklerde doğal formda bulunanı ise folat... Folik asit ve folat çok kullanılır ve karıştırılır. Bu yazıda bu karmaşaya bir son verelim istedim. Doğal folat kaynakları, fasulye, portakal, kuşkonmaz, Brüksel lahanası, avokado ve lifli yeşilliklerin neredeyse hepsi biçiminde sayılabilir. “Hocam ne varsa kattınız!” demeyin çünkü folat zaten Latince ‘folium’dan gelir ve lif demektir.
Yetişkinler için alınması gereken günlük miktar 400 mcg., hamile ya da emziren kadınlar için de 500-600 mcg. Kanda değerinin düşmesi, kalp hastalığı, inme ve bazı kanser risklerini ortaya çıkarabileceği gibi özellikle hamilelerde bebeğin birçok problemle doğma riskini artırır. Folat eksikliğinin kalp hastalığı ya da inme riski oluşturma mekanizması, kanda ‘homosistein’ adı verilen bir aminoasitin (protein yapıtaşlarından) düzeyinin artmasıyla ilgilidir.

Yazının Devamı

MOSO AĞACI GİBİ

20 Eylül 2020

Yeni bir eğitim öğretim yılı daha başlıyor. Ülkemizin tüm öğrencilerini ve benim öğrencilerimi uykusuz geceler, sadece çalışmakla geçecek günler ve sınavlar bekliyor. Pandeminin hayatımıza girmesiyle özellikle dersleri ve bilgiyi ulaştırmada zorlandık. Bu acemilik artık ilk günlerde olduğu gibi devam etmeyecek ama bir süre daha hissedilecek. Sonu yakın olsa da bu etkileşim zayıflığı, tarafları biraz rahatlatıyor. Özellikle liseli öğrencilerimizde belli bir zaman bolluğu gözlemlenebiliyor. Bu durum teselli gibi de olsa, aklıma bir Mark Twain özdeyişini getiriyor: “Okulunuzun, eğitiminize engel olmasına izin vermeyin.”

Hayır, bir akademisyen olarak kendi kuyumu kazmaya çalışmıyorum; yeni uzaktan eğitim modelinin yarattığı ve öğrencilerin bile sevmediği geçici konforun değerlendirilebilir olduğunu hatırlatmak istiyorum. Okul öncesi ve sonrası için harcanan onca zaman, bazı kentlerde ulaşıma harcanan zaman, bakım hazırlık, kahvaltı vs. derken geçen zamanlar yanımıza kaldığında birikiyor. Öğrenim sürecinden arta
kalan bu zamanı eğitime harcamayı

Yazının Devamı

PROSTAT KANSERİNİ NASIL TEDAVİ EDELİM?

16 Eylül 2020

Prostat kanseri farkındalık ayındayız ve prostatı her yönüyle yazmaya devam ediyorum. Konunun erkekler için fizyolojik ve psikolojik önemini düşünürsek, üzerine bir kez daha yazmayı hak ediyor. Prostat kanseri yaşla birlikte gelişen bir hastalık; 40 yaş altında son derece nadir görülürken, 80 yaşın üzerindeki erkeklerin yüzde 70’ten fazlasında prostat kanserine rastlamak mümkün.

Belirtiler

Erken dönemde, yani hastalık prostatın içindeyken hemen hemen hiç bulgu vermez. Ancak ilerlemiş hastalıkta; idrar yaparken zorlanma, idrar torbasını boşaltamama gibi şikayetler görülebilir. Ayrıca hasta, penis kökünde ve/veya makatta ağrı, idrara ya da meniye kan karışması gibi şikayetlerle gelebilir.

Tarama testleri

Bulgu vermemesi sebebiyle tarama programına alıp almama tartışmaları devam etse de, bu ve benzeri testlerle, belirti vermeden seyredecek birçok kanseri tespit ve tedavi edebiliyoruz. Ayrıca yayınlanan son çalışmalar, erken tespit ve tedavinin hayat kurtarıcı olabileceğine işaret ediyor.
Aile hikayesi olan erkeklere 45 yaşından sonra, olmayanlara ise 50

Yazının Devamı

EYLÜL, PROSTAT KANSERİ FARKINDALIK AYI

13 Eylül 2020

Eylül ayı, prostat kanseri ile mücadelede toplumsal bilinç ve farkındalığı artırmak amacıyla ‘Prostat Kanseri Farkındalık Ayı’ olarak belirlenmiştir. Herhangi bir kanserde olmadığı gibi, prostat kanserini de önlemenin ‘kanıtlı bilimsel bir stratejisi’ olduğunu söyleyemeyiz. Ancak daha sağlıklı seçimler, dikkatli bir yaşam, sağlıklı yiyecekler ve sporla, riski azaltabiliriz. Hep dile getirdiğimiz gibi, tiryakisi olduğumuz alışkanlık sağlık olmalı...

Riski nasıl azaltırız?

- Sağlıklı beslenin: Az yağlı ve sebze-meyveden zengin beslenmenin prostat kanseri riskini azalttığına dair yayınlar mevcut, ancak yine de kesin ifadelerle konuşmamızı sağlayacak güçlü veriler yok. Bazı çalışmalar, yüksek yağ içeren (et, kuru yemiş, süt ve peynir gibi süt ürünleri) bu ürünleri fazlaca tüketenlerde riskin artığını söylese de, iki durum arasında ilişki bulamayan çalışmalar da mevcut. Yine de az yağlı tüketmenin kilonuzu koruyacağını ve sizi kalp hastası olma ihtimalinden uzak tutacağını bilmelisiniz.
- Yediğiniz sebze ve meyvenin miktarını artırın: Sebze ve

Yazının Devamı