Acının ve vicdanın ülkesi olmaz. Meydana gelen her felaket toplumsal bir duyarlılık gerektirir. Dünyanın neresinde olursa olsun; onlarca insanın ölümüyle sonuçlanan, yüzlerce insanın hasta, sakat, aç, evsiz, yurtsuz kalmasına neden olan, kısacası; büyük bir faciaya yol açan her olay haberdir. Sorun şu ki; bu tür haberlerde yapılacak en küçük bir dikkatsizlik, bir başlık ya da farklı yorumlara neden olacak bir ima, tek bir kelime kamuoyunun anında tepkisine neden oluyor.
Geçen hafta, Endonezya’nın Sumatra adasında, Medan kentinden havalanan askeri uçak 12 mürettebat ve 101 yolcuyla birlikte yerleşim alanının üzerine çakıldı ve tamamen yandı. Uçaktan kurtulan olmadığı gibi Endonezya hava kuvvetlerine ait nakliye uçağının kent merkezine düşmesi sonucu ölü sayısı 116’ya yükseldi.
Milliyet haberi birinci sayfadan “Askeri uçak geneleve çakıldı” başlığıyla verdi. Haberde uçağın havalandıktan kısa bir süre sonra kent merkezinde bulunan bir otel ve genelevin üzerine düştüğü, en az 116 kişinin öldüğü ve sayılarının artmasının beklendiği belirtiliyor. Bazı okurlarımız söz konusu haberin başlığına tepki gösterirken bazı okurlarımız da haberin neden takibinin yapılmadığını soruyor.
Okurumuz Bülent Sencer “Uçak sadece genelevin bulunduğu binaya değil, otelin de üzerine düşmüş... Uçaktan tek bir kişi bile kurtulmamışken sizin genelevin üzerine düştü başlığınız oldukça ironik. Sanırım söylemek istediğiniz şeyin altını dolaylı olarak çizmişsiniz ama felaketin mizahı olmaz” Zeynep Bakar’da son durumun ne olduğunu tam olarak anlayamadığını belirterek “Ölenlerin sayısı arttı mı artmadı mı?” diye soruyor.
Öncelikle belirtmeliyim ki; Milliyet’in felaket haberlerine gösterdiği duyarlılık genellikle o haberi birinci sayfaya taşımasıyla kendini gösterir. Burada da olan budur. Sorun şu ki; birinci sayfa haberlerinde yer sorunu olduğu için başlıklar genellikle durumu özetleyen en kısa haliyle veriliyor. Olayı yerden tasarruf ederek, iki üç kelimeyle özetlemek durumundasınız. Yazı işlerinin açıklaması da bu yönde... Olayın son derece trajik olduğunu, tam da bu nedenle de birinci sayfaya taşıdıklarını dolayısıyla başlığı mizah olarak yorumlamanın gazeteye yapılacak büyük bir haksızlık olduğu düşüncesinde. Buna karşın okurun hassasiyetinin yerinde olduğunu ve böyle bir başlığa farklı anlamlar yüklenebileceğini dikkate almak gerektiğini de belirtiyorlar. Bu tür haberlerin takibi ise dış kaynaklı... Önemli bir gelişme ya da farklı bir bilgi ortaya çıktığında zaten okurlarla paylaşılıyor.
Gazetecilere açılan davalar