Medyanın eğitimle sınavı
Medya eğitim haberlerine önem vermek zorunda. Yanlış bilginin doğuracağı sonuçları kamuoyu ile paylaşmalı. Bu kitapların takipçisi olmalı, ilgili kurumları uyarmalı.
Bir ülkenin siyasal, ekonomik ve toplumsal geleceğini belirleyen şey, o ülkenin eğitim sistemiyle doğrudan ilişkilidir. Eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek her zaman mümkündür; nasıl bir eğitim sorusunun yolu ve yöntemi tartışılabilir. Ama ders kitaplarında öğrenciyi yanlış bilgilendirmek, yanlış bilgilerle donatmak; sadece okulun, velinin, öğrencinin, kurumların sorunu olarak algılamaktan çok daha büyük bir soruna, temelden gelen bir yanlışlığa işaret eder.
Bunu önemsememek bütün bir toplumun geleceğini yok saymak demektir. Oysa toplumun geleceğini şekillendiren bilgidir.
Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu tarafından 1 milyon 552 bin 751 adet basılan İlkokul Türkçe 1 Ders Kitabı’nın Uzay ünitesinde, birçok yanlışa imza atılması bunun en tipik örneğidir.
Tek tek sıraladı
Gökyüzündeki en parlak yıldızın Kutup Yıldızı olduğu, Güneş’in en büyük yıldız olduğu, arkalarında ışıklı bir kuyruk bulunan yıldızların da Kuyruklu Yıldız olduğu gibi yanlış ifadelerin yer aldığı kitap sizce haber olmaya değmeyecek
bir konu mudur?
Kurumlar, eğitimciler, medya konunun uzağına düşünce uzay araştırmacısı Halit Mirahmetoğlu kendi sosyal medya hesabından bu yanlışları ve doğru bilgilerin ne olduğunu tek tek sıralıyor ve diyor ki; “Gökyüzündeki en parlak yıldızın adı ‘Güneş’tir. Güneş en büyük yıldız değildir, Güneşten binlerce kat büyük milyarlarca yıldız vardır. Kuyruklu yıldız, yıldız değildir. Güneşe yaklaştıkça eriyen, bu nedenle yörüngesi boyunca kuyruğa benzer partiküller bırakan dönmüş gökcisimleridir”
Ve haklı olarak bu yanlış bilgileri yazan, basan, dağıtan, yayan, öğreten herkesi kınıyor. Ve “Bu bilgilere maruz kalan çocuklarımız, geleceğimiz için utandım” diyor.
Önem vermek zorunda
İletişim ve uzay çağında medyanın bu konuya gereken önemi vermemesi düşündürücü. Sorun şurada; Hazırlanan bir kitap, ders kitabı olarak kabul edilmeden önce Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetkilileri tarafından incelenir, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından kabul edilir. Buna karşın gerek eğitim kurumlarının gerekse medyanın konuya yönelik hassasiyetleri kitaplar öğrencilere dağıtıldıktan sonra ortaya çıkıyor. Hatırlayalım; daha önce de tarih kitaplarında Evliya Çelebi Padişah Kanuni ile sefere çıkartılmıştı, Galilei’nin doğum yeri Pisa şehri İtalya’dan Fransa’ya taşınmıştı… 1993 yılında ölen Cumhurbaşkanı Turgut Özal 1997 yılında başbakanlık yapmıştı, Avustralya kıtası “Avusturya” olarak gösterilmiş… Düşünün ki İlköğretim Türkçe dersi kitaplarındaki Türkçe yanlışları ve eksiklikler üzerine iki öğretim üyesinin inceleme konusu olabilmişti. Ders kitaplarındaki cinsiyetçi ifadeleri saymıyorum bile…
Medya eğitim haberlerine önem vermek zorunda. Yanlış bilginin doğuracağı sonuçları kamuoyu ile paylaşmalı. Sorun “eğitimde vahim yanlışlar” diyerek geçiştirilemez. Bu kitapların takipçisi olmalı, ilgili kurumları uyarmalı. Çünkü bu ayıp hepimizin ve unutmayalım ki temeli sağlam olmayan bir ülkenin geleceği de olmaz…
BİR ÖVGÜ BİR YERGİ
Dünyanın değişiminde rol oynayan medyanın kendisi de değişiyor. Bunun en güzel örneği binlerce insanın hayatına mal olan trafik kazalarında izlenecek yayım ilkelerinin belirlenmesi oldu. “Trafik Kazası Haberleri Yazım Kılavuzu”na 24 medya kuruluşunun destek vermesi ise ayrıca umut verici. Başka sorunlu alanlarda da benzer çabalara ve meslek etik ilkelerini yenilemeye ve medya kuruluşlarını bir araya getiren işbirliğine ihtiyacımız var.
Okul servis aracında unutulan bir çocuk havasızlıktan öldü. Bir başka çocuk servis aracında unutuldu, okulların açılmasıyla 367 okul servis aracına usulsüzlük ve eksiklikler nedeniyle ceza kesildi.17 kişilik minibüse 32 öğrenci bindirildi. Ehliyetsiz sürücüye bir başka okul servis aracı teslim edildi… Demek ki ne ceza kesmek ne de olayı hava durumu raporu sunar gibi haber yapmak bir işe yarıyor. Araştırmacı gazetecilik bitti diyen meslektaşlarıma hatırlatırım işte araştırma konusu… Okul servisleri…
HAFTANIN FOTOĞRAFI
Dünya Kitap Başkenti, okuma ve kitaplara adanmış bir programdır. UNESCO tarafından 1996 yılından bu yana bir şehir Dünya Kitap Başkenti ilan ediliyor. UNESCO Atina’nın UNESCO 2018 Dünya Kitap Başkenti olduğunu ilân etti. Atina, bu unvanı alan 18. şehir. Madrid, İskenderiye, Yeni Delhi, Antwerp, Montreal, Turin, Bogota, Amsterdam, Beyrut, Ljubljana, Buenos Aires, Erivan, Bangkok, Port Harcourt, Incheon, Wroclaw ve son olarak 2017’de Conakry Dünya Kitap Başkenti olmuştu.
