9 yaşında bir kız çocuğuyla evliliği normal sayıp, aile içi cinselliği naylayanların her türlü anormalliği meşru hale getirmesi bütün toplumu içine çeken bir tuzaktır
Türkiye medyası; tarihsel süreç içerisinde edindiğimiz bir kültürün mirası sayılan uygarlık, çağdaşlık gibi bazı kavramlara yabancılaşıyor mu?
Ya da şöyle soralım: Çağdaş toplumlarda yeri olmayan, bir hukuk devletine yakışmayan üstelik ancak şeriat hükümleriyle yönetilen bir ülkede geçerli sayılabilecek bazı söylemler, giderek medyada kendine daha mı fazla yer bulmaya başladı?
Çoğu, kız çocukları üzerinden “normalleştirilen” ve “olağan” hale getirilen sapkın cinsel söylemler üzerine kurulu haberlerle nasıl bir algı yaratılmaya çalışılıyor?
Elbette haber değeri olan hiçbir konu kamuoyundan saklanamaz. Ancak bu tür haberlerin kamuoyunda yaratacağı algı, huzursuzluk, endişe ya da benzer haberlerin zaman içerisinde çokluğu tehlikeli bir biçimde normalleşiyor…
Sinsi bir virüs gibi
Ancak bu tür konuların meşru hale gelmesi bir topluma sinsi bir hastalık, bir virüs gibi yayılır, zamanla doğruyla yanlışı ayırt edemez hale gelirsiniz. Bir toplumu ayakta tutan kültürel mirasın nasıl yok olduğunu, bildiğiniz bütün kavramların içinin nasıl boşaltıldığının farkına bile varmazsınız. 9 yaşında bir kız çocuğuyla evliliği normal sayıp, aile içi cinselliği onaylayanların her türlü anormalliği meşru hale getirmesi sadece sokaktaki vatandaş için değil bütün bir toplumu içine çeken bir tuzaktır.
Bu tuzağa geçtiğimiz hafta bir dergi düştü. Yazarlarından birinin ilkokul öğrencisine yapılan tacizi son derece pornografik bir dille yazmasını “normal” bulup yayımlayarak… Söz konusu yazının medyada ve internette büyük tepki görmesi umut vericidir. Özellikle de kadın gazeteciler konuya şiddetle tepki gösterdi. Ancak derginin kendisini savunurken bu olaydan sadece yazarını sorumlu tutması vahimdir. Oysa medyada editöryal denetim, öz - denetim meslek ilkelerine ve yayın politikalarına uygunluğunu denetler. Bu denetim sansür değildir. Bir haberin dili ve içeriğine verdiğiniz önem ya da kamuoyuna sunuş biçiminiz nasıl bir toplum yarattığınızın da çerçevesini çizer…
HAFTANIN FOTOĞRAFI
Dünyanın dört bir yanında savaş var... Ukraynalı bir askerin Maryinka kasabasının sınırda terk edilmiş bir kütüphaneyi kontrol ederken çektiği bu fotoğrafı bir yılı nasıl geride bıraktığımızın fotoğrafıdır... Dünyada bilginin olmadığı, cehaletin yerlerde süründüğü an bundan daha iyi özetlenemezdi...
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024