İnternetin kaos, gürültü ve karışıklığı içinde bağımsız ve çoğulcu biricik bilgi kaynağı gazeteciliktir. Böyle olmadığı durumlarda gazetecilik halkla ilişkiler veya istismar ve nefret kaynağına dönüşür.
Etik Gazetecilik Ağı’nın (EJN) kurucusu Aidan White Britanya medyası başta olmak üzere dünya medyasının duayenlerinden… White, hâlâ başkanı olduğu EJN’de gazeteciliğin etik sorunlarına dair çok önemli raporlar yayımlıyor.
Geçtiğimiz günlerde London City Üniversitesi’nde Enformasyon, Toplum ve İletişim alanında yüksek lisans yapan TGS Akademi Direktörü Orhan Şener’e gazeteciliğin ve dünya medyasının içinde bulunduğu duruma dair çok değerli açıklamalarda bulundu. Journo.com.tr’ de yayımlanan bu uzun söyleşiden bazı bölümleri meslektaşlarımla paylaşmak istiyorum. İletişim dünyasında gazeteciliğin nereye doğru yol aldığını, önümüzde süreçte bizi nelerin beklediğini daha iyi yorumlayabilmemiz için…
İşte White söyleşisinden çıkarabileceğimiz ‘ders’ notları:
Gazetecilik ölmekte olan bir meslek mi? Kesinlikle hayır! Gazetecilik tarihi bir değişim, dönüşüm sürecinden geçiyor…İnternetin kaos, gürültü ve karışıklığı içinde bağımsız ve çoğulcu biricik bilgi kaynağı gazeteciliktir. Böyle olmadığı durumlarda gazetecilik halkla ilişkiler veya istismar ve nefret kaynağına dönüşür.
***
İnternet her şeyi değiştiriyor ve bizler de gazetecilik içerisinde zamanla değişmek zorundayız. Gazetecilik; Facebook ve Twitter’dan ve diğer iletişim biçimlerinden farklıdır. Ancak tabii ki, gazetecilik için ürettiğimiz hikâyeleri farklı ve profesyonel bir şekilde anlatmak için sosyal medyayı kullanabiliriz.
***
Teknolojinin iyi şekilde kullanılması sayesinde daha hızlı, etkili ve verimli olabiliriz. 7/24’lük haber akışları ve yeni hikâye anlatım formatları çağında yaşıyoruz. Gazeteciler olarak bizim de bu yeni dönemde haberleri iletmenin yeni ve etkili yollarını bulmamız gerekiyor.
***
Bu şirketleri aynı zamanda nefret suçu ve hedef gösterme unsurları barındıran içerikleri kaldırmaya mecbur bırakacak kurallarımız olmalı. Yeni Zelanda’daki korkunç terörist saldırının sosyal medyada canlı olarak yayınlanabilmesi, aşırı uçtaki vahşi saldırganlar için kendi propaganda içeriklerini dünyanın her yanına yayabilme adına sosyal medyanın ne kadar kolayca kullanılabileceğini gösterdi. Bunun bir son bulması gerekiyor.
***
Gazeteciliğin en büyük hatası, emeğimizle ürettiğimiz haberlerimizi bedavaya sunmak oldu. Medya ilk kez web siteleri yapmaya başlayıp, ürettikleri bilgileri internete koyup, herkese ücretsiz sundu ve kendi ölüm fermanlarını da imzalamış oldu. Teknoloji firmaları eskiden medyanın gazeteciliği finanse etmek için kullandığı reklam parasını emdiler. Sonuç olarak, dünyanın her yerinde haber merkezleri küçülmelerle boğuşmak zorunda kaldı.
***
Hayatta kalabilmek için medya farklı gelir kaynaklarının karışımından oluşan yeni modeller geliştirmeli. Mesela gelirinin bir kısmı reklamdan, birazı bağışlardan, birazı sponsorlardan ve hatta bir kısmı kamu kaynaklarından gelebilir. The Guardian, okurlarının düzenli olarak bağışta bulunmasını sağladı. Teknoloji firmalarına veya akıllı telefonlar gibi teknolojik cihazlara uygulanacak vergiler üzerinden de gazeteciliğin finansmanı söz konusu olabilir.
***
Benim kendi görüşüm şu ki, gelecekte yapay zeka ve onu kontrol edip denetleyen gazeteci ve editörlerin insani becerilerine dayanan sosyal zekanın birleşiminden oluşan hibrit bir gazeteciliğin oluşumuna tanıklık edeceğiz. Gazeteciler için heyecan verici zamanlar.