Kendimizi hiçbir yerde hiçbir anda ‘iyi’ hissedemediğimiz bir dönemdeyiz. Depremin birebir etkilediği illerden birinde yaşamıyorsak da aklımızın, kalbimizin bir kısmı sürekli orada, iyi ki de öyle. Dayanışma tutunacak tek dalımız çünkü. Sürekli konuştuğumuz konulardan biri de bu dayanışmanın sürekliliği. Bu belli ki uzun bir koşu ve bütün enerjimizi tek atımda tüketmeden zamana yaymak gerek. “Bu maratonda bana nasıl bir pay düşer, şu an orası için ne yapabilirim?” diye düşünenler için bölgedeki yerel üreticilerden, satıcılardan alışveriş etmek iyi bir seçenek. Peki, nasıl ulaşacağız onlara?
Geçen gün online alışveriş platformlarında sarı kantaron yağı ararken ‘afet bölgesinden satıcı’ diye bir ibareye rastladım. Adı Darboğaz Doğal Yöresel Ürünler olan işletme hem bir kadın girişimciye aitti hem de Adana’da faaliyet gösteriyordu, civanperçemi çayı, kantaron yağı kremi, zeytin yaprağı, kiraz sapı çayı, propolis gibi az sayıda makul fiyatlı ürünü vardı. Buradan başlayıp “başka kimler var?” diye afet bölgesi satıcılarının izini sürerken, aradığımı “adil, sürdürülebilir ve lokal ürünleri ve üreticilerini bir araya getirme misyonu” ile kurulmuş Local Makers’ın dayanışma ağında buldum.
Deprem bölgesindeki lokal üreticilerin önündeki engelleri azaltmayı amaçlayan ağın tetikleyicisi Adıyamanlı çiftçi Yusuf Gürbüz’ün Instagram’daki ‘bahcemdenincir’ hesabındaki paylaşımı olmuş. Gürbüz, “Ürünleri toptancılara satmak için kaç yeri aradıysam depremden öncesinin yarı parasını veriyorlar. O kadar kızdım ve ağırıma gitti ki. Siparişlerinizi bugün almaya başlıyorum. Başka çaremiz kalmadı. Yeniden evimizi yapmamız, işimizi devam ettirmemiz, üretebilmemiz, ayağa kalkmamız gerekiyor. Bugüne kadar kendim için hiçbir şey istemedim ama bu sefer desteğinizi bekliyorum. Aksi halde yarı parasına devredip fırsatçılara boyun eğeceğiz” diye isyan ediyordu ve bunları utanarak yazdığını söylüyordu. Utanması gereken oymuş gibi. Neyse ki sesine hemen karşılık buldu, kısa süre sonra ilk kargosunun yola çıktığını mutlulukla duyurdu.
Ama tahmin edileceği gibi bağa bahçeye, dükkâna kilit vurmak ile felaketten fırsat devşirenlerin ağına düşmek arasında çaresiz kalan bir tek o değildi. “Gün bugün” diyen Local Makers deprem bölgelerindeki üreticilere yönelik bir çağrıda bulundu ve gelen mesajlardan ortaya bir ‘bilgi bankası’ çıktı. Şu anda hayata geçirdikleri (Eylül Görmüş tarafından hızla tasarlanan) https://dayanisma.localmakers.com.tr sitesine girdiğinizde hem deprem bölgesinden sahibi olduğunuz ya da tanıdığınız bir işletmeye dair kayıt ekleyebiliyor hem de kategoriye, şehre göre arama yapıp zeytinyağından dokumaya baharattan bakliyata sayısız ürüne ulaşabiliyorsunuz. Üreticilerle satıcılarla iletişime geçmek, kendi web sitelerine ya da üye oldukları platformlara dair bilgi edinip alışveriş yapmak mümkün. Dün baktığımda 199 işletmenin kaydı mevcuttu sitede. “Hızlı dayanışma çağrıları” bölümünde ise Hatay Samandağ’dan hasarlı bir mobilya mağazasının ve Adıyaman Bozhöyük’ten elinden acilen (çiçeklenmeden) çok sayıda meyve fidanı çıkarması gereken bir ailenin mesajları. Gün gerçekten bugün, bu işletmelerin ayakta kalmaları, üretmeye, ürünlerini alıcısına ulaştırmaya, yaşamaya devam etmeleri gerekiyor ve iş hepimize düşüyor.
Son olarak; dayanışma ağının tek amacı alıcıyla satıcıyı buluşturmak değil. Kurumsal destek vermek isteyen firmalar da sitedeki formu doldurarak, verebilecekleri desteği tanımlayarak ihtiyacı olan yerel üreticilere ulaşabiliyorlar.