Üç gerçek hamilenin hamile bir kadının iç dünyasını anlattığı “Gebe” 3 Ekim’de Yerebatan Sarnıcı’nda seyirciyle buluşuyor. Hatice Meryem’in yazdığı, Özlem Öçalmaz, Alayça Öztürk Gidişoğlu ve Tuba Karabey’in oynadığı oyun, tamamı kadınlardan oluşan bir ekip tarafından sahneleniyor.
“Hamile halinle sokaklarda gezme”, “Sen hamilesin stres yapma”, “Hamile ya ondan hassas, hoş görün”… Dünyanın en doğal durumlarından birine yüklenen anlam ve mecburiyetlerden birkaçı… Bir ‘hastalık’, bir ‘acizlik’ ile seni eve hapseden bir ‘kutsallık’ arasında geziniyor toplumdaki ‘hamile’ algısı. Hatta ‘hamile kalmak’ deniyor, Özlem Öçalmaz’ın dediği gibi ‘sınıfta kalmak, evde kalmak’ gibi bir şey ve her neredeysen orada, ‘geride’ kalmanı öneriyor. Hayatından dokuz ayı “neslin devamını sağlayan bir taşıyıcı, bir gardırop” olarak geçir ve bir de ‘stres yapma’, çünkü bebeğe zarar. Doğumdan sonra olacaklardan söz etmiyoruz bile, herhalde kendi hayatın olmayacağının farkındasın. ‘Annesin’ sen bundan sonra.
‘Niye hamile bir kadın oynayamasın?’
Özlem Öçalmaz da “Selçuk Yöntem ve Okan Bayülgen ile beraber oynadığı “Amadeus” oyunu devam ederken ‘hamile kalmış’ ve artık Constanze’yi oynayamayacağı belli olduğunda çok canı sıkılmış. “Bunun çok saçma olduğunu düşündüm” diyor; “Niye hamile bir kadın oynayamıyor ki? Bence burada bir adaletsizlik var”. Sonra bu konudaki haksızlıkları, bir kadının bir işe başvururken yaşadığı ayrımcılıkları -“hamile kalır bu şimdi, almayalım”- gibi, düşünmüş ve “Keşke gerçek bir hamile kadın kocaman karnıyla çıksa ve oynasa, bize bir hikâye anlatsa kadınlık dertleriyle ilgili” demiş. “Neden bu ben olmayayım?” da demiş ve başlamış bu projeyi kafasında dolandırmaya.
O arada Mimar Sinan Konservatuvarı’ndan arkadaşı Alayça Öztürk Gidişoğlu ile konuşmuş, bakmış o da hamile, beraber devam etmişler yola, aralarına gene okul arkadaşları Tuba Karabey katılmış, evet, o da hamile ve adım adım ortaya “Gebe” çıkmış. “Gebe”, kapısını çaldıkları gün anneliğinin 27. yılını yaşamakta olan yazar Hatice Meryem’in onlar için kaleme aldığı bir metin. “Köşedeki Manav Ali’den Bakkal Nuri’ye, asansördeki yaşlı amcadan berberdeki kalfaya kadar” herkesin sen sormadan vermeye çalıştığı kadınlık, hamilelik, annelik derslerini yumuşak, hınzır bir dille anlatıyor. Yönetmenleri Nagihan Gürkan ve tamamı kadınlardan oluşan bir ekip tarafından sahneleniyor.
Bir meydan okuma
Özlem Öçalmaz, bugüne kadar sadece oyunculuk yapmış biri olarak “Arkadaşlar benim şu kadarcık bir param var, ya batacağız ya çıkacağız, bu işi yapalım,” diyerek yapımcılığa soyunmuş. İBB onlara “Yerebatan Sarnıcı sizin olsun, anne karnı gibi,” demiş ve yine Öçalmaz’ın tabiriyle “Başı tutulamayan at gibi” yürümüş proje. Şu anda harıl harıl provaları sürdürüyorlar, prömiyerleri 3 Ekim’de. Heyecanlılar, mutlular, “Bu süreç hamilelik dönemini yaşayan hepimize çok iyi geliyor” diyorlar. Bir meydan okuma gibi görüyorlar oyunlarını, bütün o “hamile kaldı” ezberlerine ve baştan beri “Deli misiniz, ne işiniz var hamile halinizle, parayı da yakacaksınız” diyen erkeklere inat.
Dünyada örneği yok
Ayrıca üç hamile kadının sahneye çıkmasının da dünyada bir örneği yok ve Guinness Rekorlar Kitabı’na girmek için girişimleri sürüyor. Oyun 13 ila 15 kez sahnelenebilecek. Çünkü malum, zaman kısıtlı. İlk olarak aralık başında Özlem Öçalmaz doğum yapacak, onu da ikişer hafta arayla diğer oyuncuların doğumu izleyecek. Tabii Öçalmaz’ın dediği gibi “Sahnede doğum da başlayabilir” ve seyircinin bu ihtimali bilerek gelmesi gerekiyor. Oyuna bilet alanların bir saat önceden girerek Yerebatan Sarnıcı’nı boşken ferah ferah gezebileceğini hatırlatmış olalım ve yine Özlem Öçalmaz’a verelim sözü: “Bir yola çıktık, gemi açılıyor, rüzgârımız çok güzel, varacağımız ada da muhteşem. Seyirciyi o adaya davet ediyoruz.”
“Herkesin ‘kadın dediğin’ ile başlayan bir cümlesi var” iken oyunda söylendiği gibi, bu kadar kadının bir araya gelip anlattığı ‘kadınlık’ hallerine kulak vermek değerli. Hatta üçünün doğumundan sonra üç başka hamile oyuncuyla çalışmak gibi hayalleri de var. Her şey bu yolculuğun yeni katılımlarla, elini taşın altına koymak isteyeceklerle ve seyirciyle beraber büyümesine bağlı. ‘Kadın işlerine’ destek olmayı önemseyenler için bu tam da bir kadın işi.
GEBE
Proje Tasarım & Yapım: Özlem Öçalmaz
Uygulayıcı Yapımcı: Elif Özge Maltepe Yazar: Hatice Meryem Yönetmen: Nagihan Gürkan Yardımcı Yönetmen: Esra Şengünalp Oyuncular: Alayça Öztürk Gidişoğlu, Özlem Öçalmaz, Tuba Karabey
Işık Tasarımı: Ayşe Sedef Ayter
Ses tasarım: Seçil Metin Kostüm Tasarım: İlayda Çeşmecioğlu
Reji Asistanı: Berçem Açığ Görsel Tasarım: Gözde Karaoğlan