Arjantin’de sanıldığı gibi sadece futbolun değil polonun da sözü geçiyor. At üstünde yapılan
bu spor ülkede en az futbol kadar popüler
Arjantin’in milli sporunu futbol zannedenlerdenseniz bu satırları okuduktan sonra fikriniz değişecek sanırım. Her ne kadar bu ülkeyi en fazla tanıtan spor futbol ve sporcu Maradona olsa da futbolda Arjantin’in elde ettiği başarılar başka ülkelerle karşılaştırılabilir. Bir çoğumuz için burası futbolun beşiğidir ve her doğan çocuğun futbol oynadığını varsayarız. Fakat burada başka
bir spor dalı var ki Arjantin’in diğer ülkelere üstünlüğü tartışılamaz: Polo.
Arjantin’e baharın gelmesi ile beraber tüm polo severler “Polo Cenneti”ne akın etmekteler. Dünyanın en iyi oyuncularını bir arada olduğu kadar Avrupa sosyetesinin de katılarak renklendirdiği polo turnuvalarını seyretmek için ekim ayından itibaren her hafta sonu polo kulüplerini dolduranların sayısı buraya futbol maçlarını seyretmeye gelenler
kadar fazla diyebiliriz.
Polo İngilizlerle geldi
Bu sporun buraya gelişini de aynı futbol gibi İngilizlere borçluyuz! Yaklaşık 200 yıl önce bu topraklara göç eden İngilizlerin ilk başlarda boş zamanlarını geçirmek için oynadıkları polo aslında 5’inci yüzyılda İran’da ortaya çıkmış. Bugünkü modern halini Hindistan’ın Manipur eyaletinde yaşayan İngilizlerle alan oyunun orijinal ismi “pulu” daha sonra İngliz etkisi ile polo halini almış. 1875’te Arjantin’de ilk polo kulübü kurulduğundan beri de spor özellikle İngiliz göçmenlerin ve pampalarda at sırtında yaşayan gaucho’ların arasında yaygınlaşmış ve kısa bir süre içinde de dünyada İran ile yarışacak konuma gelmiş. 1924 ve 1936 Olimpiyatları’nda altın madalyayı kazanan Arjantinliler için polo bir anda futbol kadar önemli bir spor haline gelmiş.
Cumartesi günü yapılan final maçı 1893’de kurulan Campo Argentino de Polo’da, o tarihten günümüze kadar yapılan turnuvanın en önemli maçı tabii ki. Bu sene 119’uncusu yapılan turnuvaya polo deyip geçmemek lazım! Bu maç Wimbledon ya da NBA finali kadar önemli ve bir o kadar da ünlü. Oyunun arasında sahaya çıkıp at dışkılarını ezmek
için dolaşan kadınlar arasında Arjantin ve Avrupa sosyetesi dışında Hollywood yıldızları, hatta kraliyet ailesi mensupları bile bulunuyor!
Huzur içinde yat Niemeyer
20’inci yüzyılın en ünlü modern binalarını tasarlayan Brezilyalı mimar Oscar Niemeyer 105 yaşına basmasına bir kaç gün kala Rio de Janeiro’da hayata veda etti. Ülkenin dört bir yanında yaptığı binalar dışında Brezilya’nın modern başkenti Brasilia’yı da tasarlayan mimarın eserleri arasında Le Corbusier ile beraber tasarladıkları New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi de bulunuyor. Niemeyer’in cenaze töreni Brasilia’daki Başkanlık Sarayı’nda yapıldı. Rio de Janeiro’da ise üç gün yas ilan edildi.