Ülkemize uzaklığı açısından dünyanın öteki ucunda yer alan Arjantin’de Buenos Aires dışında görülecek birçok yer var
Siz ona Güney Amerika’nın Paris’i dediklerine bakmayın. Buenos Aires bence Güney Amerika’nın New York’u. Bu iki inanılmaz güzel şehirde de yaşamış biri olarak geçen gün merkezdeki koloniyal binalarla süslü mahallesi San Telmo’dan otobüsle şehrin fiyakalı mahallesi Las CaÒitas’a giderken karar verdim ki Paris’ten çok Büyük Elma’yı andırıyor artık burası. Aralarındaki en büyük fark buradaki halkın çoğunun Avrupa’dan son yüzyılda taşınmış göçmenler olmasından kaynaklanan New York’a oranla biraz daha fazla görgü veya adab-ı muaşeretin olması. Onu ilk keşfedenler Santa Maria de Buenos Aires adını vermişler ona, havasının güzelliğinden. Gerçekten de güzel bir havası varmış bir zamanlar-global ısınmanın etkileri buraya da yansıyor. Son bir ay boyunca 450 mm yağmur yağdı aralıklarla-ve tabii güzel insanları ve hâlâ koruyabildikleri harika bir mimari... Buenos Aires, Arjantin’in başkenti ve de onun bir metaforu. Sokaklarında topraklarının dört bir yanından gelen ülke nüfusunun neredeyse yarısının burada yaşıyor olması onu gerek politik gerekse ekonomik ve kültürel bir başkent yapmakta...
Genelinde bir İtalyan esintisi taşısa da hem kendi sanatçılarını hem de dünyanın dört bir tarafından gelen sanatçıları yüzlerce müzesinde, sinemasında, tiyatrosunda ve sokaklarında her yıl ağırlayan Buenos Aires’in kendine has bir karakteri vardır tahmin edebileceğiniz gibi. Ve gezgini sorgulamadan kabullenir, herhalde hâlâ kolayca göçmen kabul eden nadir ülkelerden birisi olduğu için. Ama ülkemize uzaklığı açısından dünyanın öteki ucunda yer alan bu ülkede başkent dışında görülecek birçok yer var .
2- Rosario:
Che ve güzellik
Arjantin’in en Arjantinli eyaleti Rosario’dur. Bağımsızlığın ardından burada karar verilir ülkenin bayrağının renklerine. Nehrin kıyısında kurulan şehir verimli toprakları sayesinde ülke ekonomisinin önemli bir kısmını elinde tutttuğu gibi aynı zamanda devrim kahramanı Ernesto Che Guevara’nın da memleketi (doğduğu evi sadece dışarından görebiliyorsunuz ama şehrin birçok yerinde Che ile ilgili anıtlar var gezebileceğiniz). Eğer siz de benim gibi futbol seviyorsanız Arjantin’in en eski futbol takımı Rosario Central (1889) ve en büyük rakipleri Newel’s Old Boys’un karşılaşması bir Boca-River’den bile heyecanlı geçebiliyor. Büyük şehir gürültüsünden uzaklaşmak istiyorsanız nehirde kiralayacağınız yelkenliler ile huzuru bulabilirsiniz Rosario’da! Ah bir de tabii ülkenin en güzel kadınlarının burada yaşadığı söylenir (en çok güzellik kraliçesi bu şehirden çıkmış).
3- Ushuaia:
Dünyanın bittiği yer
Buenos Aires’ten uçakla üç saatte ulaşıyorsunuz ülkenin en güney noktasına. Jules Verne’in “Dünyanın Ucundaki Feneri”ne çıkıp sonsuz bir boşluğa, daha doğrusu şehir merkezinden bineceğiniz trenle oraya ulaşıp fenerden Antarktika’ya doğru bakmak birçok gezginin ölmeden önce yapılacaklar listesinde yer alır. Tierra de Fuego, yani Ateş Toprakları yüzyıllardır egzantrik insanların yaşamayı seçtiği bir bölge; bir şeylerden kaçanlar ya da gidip dönemeyenlerin memleketi...
Arjantin’i gezerken bırakın sizi gezdirsin, sizinle tango yapsın, sizi kendine âşık etsin! Bazı fedakarlıklar yapmanız gerekebilir, ne de olsa bizim ülkemize göre biraz daha geriden geliyorlar bazı konularda ama pişman olmayacağınız bir macera ve sayısız keşif yapacağınızı size garanti ediyorum. Dünyanın sonu gelmeden soğuk kış günlerini bırakıp sıcacık toprakları gezmeyi planlarınız arasına alın!
Not: THY 12 Aralık 2012’den itibaren Buenos Aires uçuşlarına başladığı için artık buraya kadar uçak değiştirmeden gelebileceksiniz!