Oscar’a giden yolda en önemli basamaklardan biri olan Altın Küre Ödülleri sahiplerini buldu. 73’üncüsü düzenlenen organizasyonda oyuncular, filmler ve yönetmenler dışında önemli bir konu daha vardı tabii ki: Kırmızı halı!. Performansları dışında şıklıklarıyla da değerlendirilen ünlü isimler moda dünyasının radarında!
Tasarımcı, renk, model, aksesuarlar, saç - makyaj… Tepeden tırnağa kusursuz görünmek için yarışan yıldızlar profesyonel stylist’lerle çalışıyorlar. Kimilerinin amacı gerçekten şıklığı ve zarafeti yakalamak, kimilerininse kameraları ve dünyayı şaşırtacak seksi ve hatta rüküşlükte bir görünüm elde etmek ve konuşulmak…
Çoğu zaman beğenerek, hatta bayılarak takip ettiğimiz bir ismin kırmızı halıdaki yanlış seçimleri hepimizi şaşırtıyor ya, işte o noktada sponsorlarla yaşanan mecburiyetler söz konusu olabiliyor. Fakat her şeye rağmen dünyaca ünlü bu isimlerin kendilerini profesyonel ellere teslim etmek konusundaki tutumları takdire şayan. Ve tabii ki ne giyerse giysinler kendilerine güvenleri, fit vücutları ve pozitif duruşlarıyla kırmızı halıyı ışıldatmayı başarıyorlar.
İşte bu yılki Altın Küre’de bana göre kırmızı halının en iyileri: En İyi Kadın Oyuncu ödülünü
Moda dünyası renkli, eğlenceli ve kolay görünse de gerçek bu değil! Bir moda çekimi için aklındakini gerçeğe dönüştürebilmek çok eğlenceli olsa da bir o kadar da zor. O ürünleri seçmek, bir araya getirmek sanıldığı kadar kolay olmuyor. Her çekim ayrı bir macera! Mutlaka her aşamada beklenmeyen sorunlar olur ve bu süreci yönetebiliyorsan işin önemli bir kısmını gerçekleş-tirmişsin demektir.
Yaratıcılık kısmından bahsetmeme gerek yok sanırım çünkü zaten olmazsa olmaz şey tabii ki, o ‘göz’e sahip olmaktır. Freelance moda editörü olarak birçok dergi, reklam ve marka için farklı farklı maceralar yaşadım, şimdi de bir derginin stil editörü olarak yaşamaya devam ediyorum.
Geçtiğimiz aylarda ise bu maceralara bir yenisi eklendi. Bir dizinin ana karakterlerinin styling’ini üstlendim. Uzun çalışma saatleri işin en zor kısmıydı. Buna karşılık kendi alanlarında başarılı olan isimlerin stillerini belirlemede ve yönlendirmede söz sahibi olmak da son derece keyifliydi.
Dizi styling’i: Kördüğüm
Daha önce bir yabancı dizinin, oyuncuların stilleri ve kullanılan kıyafetlerden ötürü yüksek bir başarı ve ün elde ettiğini yazmıştım. Bir dizinin senaryosu ve konusu bir yana; disiplinli ve
Işıltılar, pırıltılar, renkler… Yeni yılı karşılarken etrafta baştan ayağa görmekten en çok hoşlandığımız detaylardır. Bu gece nerede olursanız olun dost da düşman da ayaklarınıza baksın!
Bir yıla veda edip yeni bir yılı karşılarken size adeta bir Külkedisi masalı yaşatacak ayakkabılar tercih edin ve tüm yılı Sindirella gibi geçirin. Rugan, parlak; sim ve payetler, ışıl ışıl; ponponlar, eğlenceli; kırmızı, tutkulu; kadife, romantik ve asil; lame ve dore, renkli bir yıl geçireceğimizi müjdeler nitelikte bu en güzel gecede ayaklarımızı ele geçiriyor ve etkisini tüm yıla yansıtıyor.
Sizin tercihiniz hangisinden yana? Seçiminiz ne olursa olsun bütün bir yıl hep iyiliklere, güzelliklere adım atın! Külkedisi gibi sadece bir gece değil, Sindirella gibi her zaman ışıldayın! Şimdi gidin ve gece yarısı balkabağına dönüşmemek için bu geceki planınıza en uygun ayakkabıyı seçin! Mutlu seneler…
Love & Style & LIfe
Moda dünyasının başarılı bloggerlarından biri o. Sadece blogger değil. Fotoğrafçı, illüstratör ve moda yazarı. Dünyaca ünlü moda dergileriyle yarışacak dolulukta bir içeriğe ve yine o kalitede fotoğraflara ait gerçekten ilham veren bir web sitesine sahip. “Pardon My
Akıllı telefonların, sosyal medyanın hayatımızın merkezine yerleştiği son yıllarda görselliğin önemini anlatmaya gerek yok sanırım. Bir fotoğraf, bir selfie kendimizi ifade etmenin en tercih edilen yolu oldu. Güzel bir yemek, köpüklü bir kahve fotoğrafı, tek cümle kullanmadan ruh halimizi anlatır oldu. Fakat yazının yeri her zaman başkadır. Okumanın, anlamlı bir cümlenin, insan üzerinde yarattığı etki başka bir şeye benzemez. O yüzdendir ki, altını çizeriz bizi alıp götüren o cümlelerin ve not alırız bir kenara… Güzel bir fotoğraf kadar ‘layk’ almasa da, doğru bir sloganın beğenenleri de az değil. Hele de son birkaç sezondur. Sadece bir kelime, ya da bir cümle! Bu koşturmalı ve zamansız hayatımızda kendimizi anlatabilmek, bazen de hayatla eğlenebilmek için çok fazla tercih eder olduk yazılı, sloganlı ürünleri… Başta da tişört ve sweatshirtleri! Bu sezon da yerini sağlamlaştırarak varlığını sürdüren sloganlı tişörtler hayat
mottonuzu bulmanız için size yardımcı oluyor! Peki sizin sloganınız ne?
Sosyal medyadan bahsedince, fotoğraf uygulamalarından ve tabii ki selfie’den bahsetmezsek olmaz. Geçen sene Oscar töreninde yaşanan selfie şovun ardından bir çılgınlığa
Geçen hafta yılbaşı hediyesi olarak tavsiye ettiğim markalara olan ilginizden sonra sizlerle yeni bir tasarımcı ve marka daha paylaşmak istiyorum. En çok kullandığımız ve ilgimizi çeken aksesuarlar, bijuteri olmayan fakat ulaşılabilir olanlar… Uzun süre kullanabildiğimiz, herhangi bir fiziksel zarara uğramayan ve bir stili olan aksesuarlar tabi ki her zaman radarımızda…
İşte benim radarıma takılan yeni bir marka: House of Div. Aksesuarlar, çantalar, mücevherler… Tüm ürünler minimal ve yalın detaylarla hayat buluyor. Markanın ana koleksiyonu, tarihte ev olarak bilinen; hâlâ en temel ihtiyaç olan dört duvar anlamındaki Megaron. Çıkış noktası olan bu detay markanın diğer tüm koleksiyonlarında da kendini gösteriyor. Mimari detaylar, minimal ve modern dokunuşlarla hayat buluyor. Başrolde yer alan bu mimari detayların sebebi, markanın tasarımcısı!
Gülşah Sürel Erdem bir yüksek mimar. 20 yıllık mimarlık hayatının ardından tasarımcı olarak House of Div’i yaratıyor. Çok da iyi yapıyor… Henüz tanışmadıysanız acele edin! Sosyal sorumluluk alanında gerçekleştirdiği projeler, sevdiklerinize hediye alırken sunduğu özel hizmetler ve harika tasarımlar. Daha ne olsun?
Sıcacık ayaklar
Kış
Yaptığı işbirlikleriyle adından sıkça söz ettiren, en çok tercih edilen sokak stili markası olma özelliğini korurken diğer yandan da ‘Unique’, ‘Boutique’ gibi koleksiyonlarla daha özel, tasarım yanı yüksek ve kaliteli parçalar üreten yenilikçi bir marka Topshop. Genç, trendleri takip eden, yaratıcı bir kitlesi var. Bu kitleyi canlı tutmak adına trend olan isimlerle gerçekten güzel işbirlikleri gerçekleştiriyor. Sevilen bir ismin tasarımlarına ulaşılabilir fiyatlarda erişimi mümkün kılıyor. Birkaç sezon önce duyurulan ve heyecanla beklenen Beyonce işbirliğinin tarihi açıklandı!
2016 İlkbahar / Yaz sezonunda bizlerle buluşacak olan ‘Parkwood Topshop Athletic’ ürünleri, adından da anlaşılacağı üzere bir spor giyim koleksiyonu…
Bitmeyen enerjisiyle sahnede sergilediği dans gösterileriyle harikalar yaratan ve her zaman fit olan Beyonce, spor giyim koleksiyonu için işbirliği yapılacak en doğru isimlerden. Her ne kadar spor giyim de olsa gösterişli ve seksi parçaların başrolde yer alacağını tahmin etmek zor olmasa gerek…
BİRAZ PEMBE BİRAZ MAVİ
Global renk otoritesi Pantone her yıl olduğu gibi bu yıl da 2016’nın rengini açıkladı. Aslında renklerini! Bu yıl ilk kez iki r
2016 için geri sayımın başladığı şu günlerde tüm mağazalar, mekanlar, sokaklar ışıl ışıl. Bizim kendi ışıltımız içinse yeşil rengin bu sezon, o gecede başrolde olacağını, kırmızı tonlarınınsa dudaklarımıza bir buse konduracağını daha önce yazmıştım.
Yılbaşı gecesinde ışıldamamız ve sezonun geri kalanında bolca kullanmamız için doğru kırmızı ruju seçmenizin zamanı geldi. Ama size bu konuda bir marka adı verip tavsiyede bulunamayacağım. Çünkü herkesin ten ve dudak rengine, hatta saçına göre kullanması gereken kırmızı tonu farklılık arz ediyor. Fakat daha çok yaz akşamlarına yakışan, nar çiçeği tonlarına kaçan, sıcak kırmızılar yerine, kışa uyan soğuk tonları tercih etmek gerektiğini söyleyebilirim. Tabii ki makyajınızın geri kalanı da aynı şekilde soğuk tonlarda yapılmış olmalı ve göz makyajınız geri planda kalmalı.
İyi, güzel söylüyorum da ben henüz kendim için en doğru olan kırmızı ruju bulamadım. Bir dönem günlük hayatımda dahi koyu renk ruj çok fazla kullanıyordum. Fakat şimdi o dönemin fotoğraflarına baktığımda, yanlış seçimler yapmış olduğumu görüyorum. Ne turuncu tonlarına ne de bordoya kaçan gerçek bir kırmızı! İşte aradığım bu!
Sizin de aradığınız aynıysa ve bu zamana kadar en
Giydiklerimiz ve taktığımız aksesuarlar önemli evet. Peki yaşadığımız mekan, evimiz, ofisimiz? Yeni bir ofis yapılanması içinde olduğum bu son günlerde mobilya ve dekorasyon ürünleriyle sıkı bir ilişki içindeydim.
Hem stilinize hem de bütçenize uygun parçalar bulmanın ne kadar zor olduğunu fark ettim. Hem rahat, hem huzur dolu olması hem de tarzımızı yansıtması gereken yaşam alanlarımız olmalı.
Dekorasyon deyince ben hep sadelikten yana oldum. Altın varaklar, oymalı koltuklar ve kristal avizeler hiçbir zaman ilgimi çekmedi. Minimal ve kullanışlı parçalar her zaman favorim oldu. Ofis dekorasyonunda da bu yoldan şaşmadım. Size de bu yolu tavsiye ediyorum. Astronomik rakamlar ödemek yerine, hepimizin kurtarıcısı İkea, Bauhaus gibi noktaları tercih edin ve yaratıcılığınızı kullanın.
İtalya’da bulunduğum süre boyunca yaşadığım ev görenleri kendine hayran bırakan cinstendi. Fakat tek bir parça değerli mobilya yoktu diyebilirim. Doğru planlanıp, ekonomik ürünlerle dekore edilmişti ve sonuç gerçekten çok başarılıydı.
Biz Türkler gösterişi ve çok fazla eşya kullanmayı seviyoruz evet ama artık trend gerçekten yalın, sade ve ekonomik parçalarla yaratıcılığını konuşturmak! Eski kapılarınızı,