Bu yazıyı Cenevre’nin Neuchalet bölgesinde, göl kenarındaki otel odamdan yazıyorum. Ama İsviçre’ye geçmeden önce sizi ufak bir İtalya turuna çıkarıyorum. Geçen hafta Floransa’da gerçekleşen erkek giyim fuarı Pitti Uomo’daydım. Dünyanın birçok farklı yerinden yüzlerce insanı ağırlayan fuar, globalleşme hedefinde olan markalar için çok doğru bir adres. Katılımla ilgili tüm detaylar için: valeria.santoni@pittimmagine.com. Floransa’daki fuar kalabalıklığı ve pahalılığı sebebiyle ben Bologna’da kalmayı tercih ettim. Tabii ki Bologna’ya gidip outletleri gezmeden olmaz! Bu alışveriş turuyla ilgili söyleyebileceğim en önemli detaylar; vintage alışveriş için Bologna gerçek bir hazine. Barberino Outlet’e gidip Adidas Style mağazasını ziyaret etmelisiniz.
Zira Adidas’ın ünlü tasarımcılarla yaptığı işbirlikleriyle ortaya çıkan koleksiyonlar yüzde 50 indirimle satılıyor. Tüm bu özel koleksiyonları bir arada bulmak paha biçilmez! Castel Gualfo ise yerel İtalyan markalarına ulaşmak, uygun fiyatlara ‘made in italy’ ürünler bulmak için gidilmesi gereken yerlerden.
Rock’n Roll
Bologna ve Floransa’dan sonra istikamet tabii ki Milano’ydu. Bu sezon erkek moda haftası kapsamında da defileler ve sunumlar
Havaların ısınmasıyla düğün sezonu da açıldı. Hangisi daha romantik? Kır düğünü mü, kumsalda evlilik mi, görkemli bir otel düğünü mü? Herhalde hiçbiri filmlere konu olan, jet sosyetenin uğrak yeri Capri Adası’ndan daha romantik olamaz. Geçtiğimiz hafta Capri, sonu mutlu biten bir filme sahne oldu. Birçok dergi, marka ve tasarımcı tarafından ikon kabul edilen ünlü moda editörü Giovanna Battaglia masal gibi bir düğünle evlendi.
Söz konusu bir ikonsa tabii ki bizi ilgilendiren kısım gelinlik!
Upuzun bir kuyruk, kabarık etekler, straplez yaka… Böyle tanımlayınca şahsen çok sevip, tercih etmeyeceğim bir gelinlik gibi duruyor. Sizin için de öyleyse peşin hükümlü olmayın. Alexander McQueen’den bahsediyorsak ve böyle kusursuz bir beden onu taşıyorsa sevmemek ve beğenmemek elde değil! Böyle masalsı bir mekanda ancak böyle bir gelinlik tercih edilirdi.
İlham alınması gereken bir diğer detay, Gio’nun doğal saç - makyaj tercihi! Bu gelinlikle tercih edilmesi gereken saç - makyaj, tam da sade ve yalın olanıdır.
Demokratik alışverişin başlıca temsilcilerinden H&M’in gerçekleştirdiği iş birlikleri hepimizin merak konusu! Son olarak tüm dünyada büyük ses getiren ve satışın başladığı dakikalar içerisinde tüm ürünlerin tükendiği Balmain iş birliğini duymayanınız yoktur. Şimdi yeni bir iş birliği kapıda: H&M bu kez Fransız Moda evi Kenzo ile bir araya geliyor. 3 Kasım’da dünya genelinde 250 farklı noktada satışa çıkacak bu koleksiyonda, kadın - erkek ürünleri dışında, aksesuar konusunda da bizi büyük sürprizler bekliyor! O güne hiçbir randevu vermeyin...
Google ve Levi’s
Moda her geçen gün başka dinamiklerle harmanlanıp, bambaşka oluşumlarla karşımıza çıkıyor. Güzellik, sanat ve hatta teknoloji… “Teknoloji mi?” dediğinizi duyar gibiyim. Artık sadece giyinmek değil, işimiz de kolaylaşsın istiyoruz. Fonksiyonelliğin öneminin git gide arttığı bu hızlı tüketim toplumunda teknoloji ve moda birlikteliğini daha çok göreceğiz. İşte bunlardan biri Google ve Levi’s buluşması. Bisiklet kullanıcılarını hedef alan iş birliği sonucu ‘Comuter’ isimli bir ceket ortaya çıkıyor. Dış görünümü bir Levi’s ceketten farksız, fakat iletken özelliğe sahip akıllı kumaş sayesinde, ceketin sol kolundan müzik, arama ve
Moda sektörünün gelişiminin, bir ülkenin gelişimine ne kadar fayda sağladığını her fırsatta dile getirmeye çalışıyorum. Bir markanın globalleşmesi, o ülkenin tanınması ve ekonomisi açısından hatta turizmi açısından ne kadar önemli artık çok iyi biliyoruz. Machka markasının tasarımcıları Ayşe - Ece Ege ile yaptığım bir röportajda, markanın birkaç sadık müşterisinin Machka’dan alışveriş yapmak için Atatürk Havalimanı’na inip, Aqua Florya’dan alışveriş yapıp o bölgeye en yakın otelde kalıp ertesi gün geri döndüklerini öğrenmiştim... Sektörde olmasını hayal ettiğimiz bu denli bir gelişim ve globalleşmenin temeli de tabi ki başarılı, yenilikçi moda tasarımcılarına dayanıyor. Yeni tasarımcıların o aşamaya kadarki süreçte, ilk adımı atmaları, kendilerini ispat etmeleri ve bu amaçla katıldıkları, süreci destekleyen her türlü okul, yarışma, etkinlik çok önemli.
Ülkemizde gerçekleşen bu değerlerden biri Koza Genç Tasarımcılar Yarışması. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) tarafından, Ekonomi Bakanlığı’nın destekleriyle düzenlenen yarışmanın her biri ayrı ayrı çok önemli olan bu yılki jürisi de kazanacakları ne büyük fırsatların beklediğinin sinyallerini
Geçtiğimiz hafta Cannes Film Festivali’nde, hamileliği sebebiyle aldığı kilolara rağmen kırmızı halıya damga vuran ve o ana kadar açık ara önde olan Blake Lively’den bahsetmiştim. Sonrasında da devam eden etkinliğin kırmızı halısı yine çok beğendiğim isimlere sahne oldu. Bir smokin takımı her zaman dekolteli elbiseden daha seksi bulmuşumdur. Gerçekten kadını çok güçlü ve çekici kılan smokin takımlar, elbiseler dolabımızın olmazsa olmazları arasında yer almalı. Dior’un klasikleşmiş modelleri her zaman favorim! Ve işte bir Dior klasiği, harika bir bedende yeniden hayat buluyor. Çok sade bir saç - makyaj, çok zarif aksesuarlar… Charlize Theron bu haliyle gerçekten ceket ilikletecek bir şıklık sergiliyor.
Benim de ilk fırsatta, özel bir davette smokin giyme isteğim bu sayede katlanarak artıyor ve aklıma tabii ki önce Dice Kayek’in couture dokunuşlarıyla hayatımıza soktuğu birbirinden güzel smokin takımlar geliyor.
Eğer sizin de katılmanız gereken özel bir gece, bir davet varsa taşlı tuşlu elbiseler yerine bir smokin takım giymeyi deneyin derim!
Az çoktur...
Cannes kırmızı halısı deyince bahsetmeden geçemeyeceğim bir diğer isim, Vanessa Paradis. Her zaman çabasız şıklığı ve cool duruşuyla
Cannes… Kalite, lüks, şıklık deyince ilk akla gelen yerlerden. Bunda tabii ki bölgenin simgesi haline gelen Cannes Film Festivali’nin payı büyük. Dünyaca ünlü isimlerin kırmızı halıda boy gösterdiği festivalin 69’uncusu geçen hafta başladı ve hâlâ devam ediyor. Kırmızı halıda şıklık yarışı vardı diyemeyeceğim çünkü açık ara önde olan bir isim vardı: Blake Lively. Enerjisi, kendine güveni ve doğru elbise tercihiyle festivale damga vurdu. Atelier Versace ve Vivienne Westwood elbise tercihleri, doğal saç ve makyajı, güleryüzüyle hem kariyerinde hem de kırmızı halıda daha birçok başarıya ‘gebe’ olduğunun sinyallerini veriyor Lively.
GÜZELLİĞE YENİ YORUM
Masmavi gözler, kalın dudaklar, kusursuz saçlar, pürüzsüz beyaz bir ten… Tüm bu detaylar yıllarca süregelen güzellik tanımının gereklerini oluşturuyordu. O yüzden bütün reklam kampanyalarında bu tanıma uyan modeller yer alıyor, podyumlarda bu özellikteki modeller boy gösteriyordu. Ve yine bu sebeple tüm kadınlar, bütün genç kızlar ‘güzel’ tanımına uymak için bıçak altına yatıyordu ve hâlâ da yatıyor. Son dönemde ise bu anlayış değişime uğramaya, farklı görünümleriyle dikkat çeken modeller ikon haline gelmeye başladı. Yine birçok
İletişim ağının ve sosyal medyanın gelişimi sayesinde, sınırsız bir imkanla dünyanın her yerinden marka, trend ve ünlüler hakkında bilgi edinebiliyor, görsellerine bakıp ilham alabiliyoruz. Bu ilhamla birçok yeni marka ve tasarımcı hayatımıza giriyor. Kulağa çok hoş gelen yeni marka kurma süreci sanıldığı kadar kolay değil. Öncelikle tasarım konusunda bir eğitim, deneyim veya bu yetilere sahip bir ekip gerektiriyor bu süreç. Ayrıca her sezon koleksiyon hazırlayabilecek bir disiplin ve bütçe bu sürecin olmazsa olmazları.
Kaliteli tasarımlar dışında, marka yönetimi ve koleksiyon hazırlarken sektörün ihtiyacını analiz edebilme yetisi de oldukça önemli!
İşte aslında moda sektöründe uzun yıllar başka alanlarda varlıklarını sürdürmüş fakat tasarıma el atmış isimlerin başarısı da buradan geliyor: Farklı gözle bakabilmek. Bu süreçte en önemli nokta ihtiyaca cevap vermek.
Sektörde var olmak, deneyim kazanmak bu ihtiyacı çok daha kolay gözlemleme imkanı sunuyor.
Trendler, moda akımları… Büyük bir hızla değişen bu dinamikler ‘stil’ söz konusu olduğunda bir adım geride kalıyor. Moda olan detaylar değişse de stil kalıcıdır. Mekanlar için de durum aynı. Bir anda sizi başka bir yere götüren bambaşka bir havaya sokan her ayrıntısıyla stil sahibidir bazı mekanlar. Geçtiğimiz hafta tam manasıyla stil sahibi olan Santa Margherita ve Portofino’ya gittim. Büyüleyici bir sahil kasabası olan Portofino deyince aklımıza gelen kıyafetler. Yaz deyince de aklımıza gelen birçok parçanın ilk çıkış noktalarından Portofino.
Çünkü hâlâ daha hepimize ilham kaynağı olan dönemin ünlü isimleri ve jet sosyetelerinin üzerinde görüp aklımıza kazıdık onları. Bu detaylar hâlâ başrolde ve bölge tüm stilini koruyor. Seyahate çıkmadan size yanınıza alacaklarınız konusunda çok net ipuçları veren bir yer ‘stil sahibi’dir. Bu yüzden bavulumu hazırlarken yanıma ilk aldıklarım marin detaylı çizgili parçalar oldu.
Sizin de yolunuz oralara düşerse yanınıza çizgi, pötikare detaylı parçalar, espadril, hasır şapkalar, hava serinleyince omzunuza atacağınız beyaz merserize bir kazak, boynunuzdan çıkarmayacağınız puantiyeli bir fular almayı unutmayın.
Yerel keşifler
Yanınıza