Geçtiğimiz hafta sonu Çeşme’deydim.
Ve tabii ki vaktimizin çoğunluğunu birçok tartışmaya konu olan Alaçatı’da geçirdik. Pahalılığı, kalabalıklığı ve görgüsüzlüğü… Her şeyi konuşuldu. Her fikre saygı duyarak ben de konuyu konsept mağazalarına ve alışverişe getirmek istiyorum.
Bronz tenime yakışacak ne kadar takı ve yerel elbise varsa bavula atmak hedefiyle Alaçatı’nın cıvıl cıvıl butiklerine, mağazalarına doğru yola çıktım. Tasarımcı Başak Cankeş’in Hacımemiş Mahallesi’nde yer alan Bashaques isimli konsept mağazası bu seferki duraktı.
Aklınızı başınızdan alacak bu mağazada takıdan, bikiniye, ayakkabıdan, çantaya kadar birçok farklı tarzda ve markada ürün var.
Kendime Ojarna marka bir ayak şahmeranı aldım. Ojarna; Afrika’dan Amazonlar’a uzanan sosyal ve sprituel araştırmalar sonucu doğan, etnik çizgiler taşıyan bir marka.
Siz de yazın bronz tenle bu etnik dokunuşları yakıştıyorsanız markayı mutlaka keşfedin. Ve de sadece bir konsept mağaza olmayan, sanatsal bir galeri misyonu da taşıyan Bashaques’ı yaz bitmeden ziyaret edin.
Fonksiyonel şıklık
Alaçatı deyince akla gelen bir diğer detay su sporları. Sadece rüzgar sörfü ve kite sörf yapmak için gelen hatırı sayılır bir kitle var. Benim d
Stil sahibi olmak… Sürekli bahsediyoruz ama hâlâ tam olarak karşılığını bulamıyor ne yazık ki günlük hayatta! Son moda neyse onu giyen, trendy ya da güzel görünen kadınlar veya erkekler stil sahibi olarak adlandırılabiliyor. Oysa stil, modanın çok üzerinde...
Hiç moda olmayan, hatta demode bir parçayla dahi iyi görünen, her parçayla, aksesuarla, müzikle ve genel tavrıyla dikkat çeken kişiye denir ‘stil sahibi’ diye. Bir yaşam biçimini yansıtır stil.
“Stil ile moda arasındaki fark, kalitedir” der Giorgio Armani ve ne kadar haklıdır! Zorlama ve kalıplara uymalarla değil, gerçekten sahip olduğu stiliyle duruşunu doğru yansıtan bireyler yaşamlarının her aşamasında dikkat çekicidir. Stil sahibi ve hayranlık uyandıran bir politikacı, bir aktris ve bir sporcu kitleleri peşinden sürükleme konusunda daha başarılıdır.
İşte Çağla Büyükakçay da bu yolda. Disiplini ve başarısıyla kortlara adını yazdırdı. Geçtiğimiz hafta Rio 2016 kapsamında bize büyük gurur ve heyecan yaşattı. Tüm bunların yanında Çağla’nın maçlardaki enerjisi, doğallığı, kortta giydikleri, fiziği, eğitimi, kendini ifade etme biçimi, özgüveni ve yeri geldiğinde tüm gözleri üzerine çeken çok zarif bir kadına geçişi de alkışı hak
“Bir kişi, düşünce, akım veya herhangi bir şeyi tek başına simgeleyen ve anlatan şekil veya resim” İkon’un TDK’ya göre tanımı. Bizi ilgilendiren kısmı ise tahmin ettiğiniz üzere moda ikonları! Kıyafetleri, stilleri, makyajları, saçları ve duruşlarıyla yaşadıkları döneme damga vurmuş ve hatta tüm bu detaylarla isimlerini tarihe yazdırmış isimler onlar.
Günümüz hızlı tüketim dünyasında, neredeyse iki haftada bir değişen trendler, sosyal medyanın gücüyle birini ikon olarak kabul etmek zorlaşıyor. En azından şu an için öyle düşünüyoruz. Belki bundan onlarca sene sonra günümüzde yaşayan isimleri tarihin moda ikonları sınıfına sokacağız. Peki bugün neden zor diye soracak olursanız, çok hızlı değişen, tüketilen moda, trendler, fast - fashion markalar stilin sınırlarını belirlemede bir engel teşkil ediyor.
Alışveriş yaptığımız mağazalarda o sezon trend neyse onlar yer alıyor ve istesek de istemesek de bir ucundan bulaşıyoruz bu trend mevzuuna. İşte zaman geçtikçe bu sıfatın, bu konumun hakkını veren efsane isimlerin değeri daha da iyi anlaşılıyor. Herhalde siz de kim olduklarını tahmin ediyorsunuzdur.
Moda ikonları
Kırmızı ruju, sarı saçları, kabarık etekleri ve seksi duruşuyla Marilyn Monroe
Mevsim yaz olunca tabii ki biz kadınların en önemli konusu plaj şıklığı. Askıda görüp renklerine, modellerine hayran olduğumuz cıvıl cıvıl bikini ve mayolar gerçekten iç açıcı. Fakat alışveriş yaparken dikkat edilmesi gereken başlıca konu vücuda uygunluk. Hele de, plaj alışverişindeysek...
En kusursuz görüntü için anahtar parçayı seçmek şart. Böyle diyorum çünkü hiçbirimizin vücudu kusursuz değil. Zayıf olmak, harika bir vücuda sahip olmak demek değil. Önemli olan vücudunuzun doğru yerlerini öne çıkarmak.
Göğsü küçük olanlar, orantılı bir görünüm yakalamak için fırfırlı ve püsküllü bikini üstlerini tercih etmeli. Omuzları kalçalarına göre geniş olan atletik yapılı vücutlar için en uygun model yüksek belli bikiniler. Büyük göğüslüler için anahtar parçaysa göğüsleri doğru şekilde toparlayacak bir form ve kalın askılar. Armut vücutlar bikini altını düz renk, üstünü renk ve desenli seçerek dikkati doğru yönlendirebilirler. Üçgen bikini üstleri de omuzları öne çıkarmak konusunda son derece başarılı.
Farklı kesim ve detaydaki mayokinilerse en çok kum saati vücut tipi için uygun olacaktır. Benim en zamansız ve kusursuz bulduğumun ne olduğunu soracak olursanız siyah renkte V yakalı tek parça
Moda sektöründe yer almak, bir kariyer planlamak, sürekli bir araştırma ve eğitim gerektirir. Eğer siz de üniversite öncesi ne yapmak istediğinizi analiz etmek veya sektör değiştirmek için yaz tatilinizi değerlendirmek isterseniz, sektörümüz için en kıymetli okullardan İstanbul Moda Akademisi’nin kurslarına mutlaka göz atın. Zira tam da bu tarihlerde hem keyifli bir yaz geçirmenize vesile olacak, hem de size yeni bir ufuk açacak birçok farklı workshop başlıyor.
14 - 17 ve 18 - 25 arası yaş grupları için gerçekten yol haritası olacak ölçüde faydalı kurslar mevcut. Ayakkabı tasarımcılığına giriş, sandalet tasarımı bunlardan sadece birkaçı. Tatilin geri kalanında plajda giyeceğiniz parçaları kendiniz tasarlamak istiyorsanız, bir de beachwear tasarım atölyesi kapıda. Moda tasarımı alanında lisans eğitimine devam etmek isteyenler içinse ilk başvuru tarihi 26 Temmuz. Portolyonuzu kapıp gidin!
Moda sektörüne girmek ve o alanda başarılara erişmek için zamanı değerlendirmek çok önemli. Çünkü aslında modayı anlamak, tarihi, sanatı, sinemayı ve tüm global gelişmeleri anlamayı gerektiriyor.
Hep okuyun, araştırın, izleyin, inceleyin ve de her fırsatı değerlendirin. Hedefi yurt dışında moda
Hazır giyim koleksiyonlarında dahi couture dokunuşlara yer veren bir marka o. Hele de tam manasıyla couture koleksiyonlar söz konusu olunca, modayı sanat olarak gören bir marka. İşte tam da bu yüzden, bu sanatın yaratıcılarını desteklemek için kurduğu bir zanaat akademisi var.
1982 yılından beri birlikte çalıştığı Sartaria Massoli’yi Massoli Akademi’ye dönüştürerek, yetenekli gençleri geleneksel yöntemlerle ve büyük bir titizlikle houte couture koleksiyonlar yapmaları için eğitiyor.
İlk Missoli Akademi mezunları
18 yetenekli ve tutkulu gençten oluşuyor. Ekim 2015’te başlayan eğitim;
kıyafet dizaynı, prototipler, kalıp çıkarma, moda tarihi, pazarlama ve yönetimi gibi alanları kapsıyor. Ardından altı aylık bir staj geliyor ve ortaya yeni nesil İtalyan tasarımcıları çıkıyor. İşte tam da eğitime, el işçiliğine verdiği önem; mirasını
ve DNA’sını korumaktaki titizlik sebebiyle
90 yıldır ayakta olan bir dünya markası o.
İsviçre, seyahat listemin ilk sıralarında yer alan ve özel program yaratmak istediğim başlıca rotalardandı. Bunca yıl bekledikten sonra buluşmamızın özel olacağını biliyordum. Fakat bu kadarını da düşünmemiştim. Zira, Türkiye’de saat deyince ilk akla gelen grup Saat&Saat sektördeki sevdiğim arkadaşlarımdan Alexander Kokoskeriya’yla heyecan verici bir ziyaret için İsviçre’nin yolunu tuttuk. Her zaman çok beğendiğim, marka konumlandırması ve başarısına hayran kaldığım Tag Heuer’ın ekibiyle tanışmak ve o baş döndürücü saatlerin ortaya çıkışına tanık olmak için markanın fabrikasını ziyaret ettik.
En stil sahibi şehirlerden: Zürih
Medeniyetin üst seviyelerde olduğu bu ülkenin en özel şehirlerinden Zürih. Gerçekten stil sahibi. Binaları, kafeleri, mağazaları, cool duruşu ve estetiğiyle karşınızda. Bankacılık sektöründe ağırlıkla yer alan beyaz yakalı erkekler, yoğun ve tekdüze hayatı, giyimleri, saatleri ve arabalarıyla keyifli hale getirmeye çalışıyorlar gibi. Dikkat çekici bir stile sahipler. Rhone Nehri’nin iki kenarında yer alan bölge, şehrin dokusunu hissetmek için gitmeniz gereken yerlerden.
1860’dan bugüne: Tag Heuer
Ve tabii ki saat! İsviçre, saatçiliğin beşiği. Dünyaca ünlü
Milano’daki son günüm iki önemli defile ile heyecan ve merak doluydu. Sabah Armani Teatro’da gerçekleşen Giorgio Armani defilesi jilet gibi, tiril tiril erkek modeller ve tabii ki lacivertin başrolde olduğu bir yüz yıkama efekti sundu adeta. Işıklar, müzikler, birbirinden cool modeller ve her zamanki klasıyla Armani… Moda haftasının en önem verilen ve merakla beklenen show’larından Giorgio Armani defilesine moda dünyasının ve İtalya basınının da ilgisi büyüktü. Gerek defile girişinde gerekse çıkışında defileyi izlemeye gelen ünlü isimleri görmeye gelen hayranlar adeta bir konserdeymiş gibi çığlıklar içerisindeydi. Giorgio Armani ise kendi sahnesinde notalarını konuşturdu. Askılı ve farklı bağlama şekline sahip pantolonları, kırmızı parçaları benim favorilerimdendi. Çanta ve ayakkabılarda yansıtılan rahat ve asi duruş takım elbiselerle dahi vurgulanmak istenen cool görüntüyü destekliyordu.
Desenin gücü
Özellikle son birkaç sezondur koleksiyonlarını en çok merak ettiğim markaların başında Gucci geliyor. Milano Erkek moda haftası kapsamında harika bir dekor eşliğinde izlediğim defileyi incelemek, aynı anda fotoğraf çekmek gerçekten çok zordu. Çünkü her bir kombin birbirinden çok