Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul Sonbahar/Kış 2017, 20 Mart 2017 tarihinde İstiklal Caddesi’nde bulunan tarihi Cercle d’Orient binasını kapsayan yeni nesil yaşam merkezi Grand Pera’da başladı.
Uluslararası moda takvimi doğrultusunda her sene iki kere düzenlenen etkinlik, marka ve tasarımcılara gerek koleksiyon sunumları, gerekse son tüketiciye hitap eden satış etkinlikleriyle 360 derecelik bir platform sağlıyor. Aynı zamanda Türkiye’de tasarımın ve hazır giyimin global ölçekte konumlandırılmasına katkıda bulunuyor.
Sektör profesyonellerine 18 ay sonrasının akım, renk, kalıp ve stil ipuçları veren dünyanın trend tahmini ajanslarından Nelly Rodi, Sonbahar/Kış 2018 ve İlkbahar/Yaz 2018 sezonlarına ait detayların yer aldığı semineriyle Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul resmi programında yer alıyor.
Ayrıca seçili marka ve tasarımcılar, pop-up mağazalarla bir ay boyunca Grand Pera bünyesinde tüketiciyle buluşma fırsatı yakalayacak.
Benim ilgimi çeken bir diğer detay ise ‘Fashion in Motion’ seçkisi. Bu kapsamda Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul küratörlüğünde bir araya getirilen moda filmleri, meraklılarıyla buluşuyor.
Etkinlik isim sponsoru Mercedes-Benz, bu sezon DB Berdan’ın
eçtiğimiz haftalarda New York’tan başlayıp Paris’te sonlanan moda haftalarından detayları sizlerle paylaşmıştım. Podyumda olanlar tamam da, ya sokaklar?
Moda haftalarının en önemli detaylarından biri de; ‘Sokak Modası’. Podyumdaki defilelere meydan okuyacak cinsten bir moda rüzgarı esiyor sokaklarda. Defileleri izlemeye gelen editörler, gazeteciler ve bloggerlar, kar, yağmur, fırtına dinlemeden çok yoğun olan program içerisinde trafiğe meydan okuyarak koştururken dikkat çekici, ilham verici, trendleri belirleyen hit parçaları gözler önüne seren stillerini yansıtıyor.
Günlük hayatınızda giymeyeceğiniz birçok parça en yaratıcı şekillerde hayat buluyor. Bizzat orada olanlar ve defilelere katılanlar bu ilham verici isimleri, görünümleri yerinde inceleyebilir. Peki ya orada olamayanlar? İşte burada sosyal medya hesapları devreye giriyor. Her gün birçok defile ve sunumun yanı sıra sokak stiline sahne olan müthiş yoğunluktaki moda haftalarının tüm detayları bu dijital mecralarda paylaşılıyor.
Defileler, sunumlar, front row’ların dışında en çok tıklanan bir diğer konu da yine ‘Sokak Modası’ oluyor. Ve tabii ki bu noktada devreye yetenekli sokak modası
Defileler, sunumlar, trafik, bolca yağmur, yeni keşifler, yeni arkadaşlıklar, Parisienne kahve molalarıyla geçen Paris Moda Haftası notlarım sizlerle…
- Birbirinden yetenekli Londra merkezli 14 tasarımcının 2017/18 Sonbahar-Kış Koleksiyonları’nın sergilendiği London Showrooms ziyaretimde öyle biri vardı ki, hepimiz için gerçek bir gurur kaynağı oldu. Daha önce de başarılarını sizinle paylaştığım Dilara Fındıkoğlu. Son günlerde yeni bir gurur verici gelişmeyle karşımızda. 90 ayrı ülkeden 1200 tasarımcının arasından LVMH ödülüne aday gösterilen ilk 21 tasarımcı arasında o da var!
- Royal Akademi’deki eğitiminin ardından önce John Galliano, ardından Alexander McQueen’in yanında junior tasarımcı olarak çalışan, 2012’de kendi markasını kuran ve 2014’ten bu yana Paris’te koleksiyonlarını sergileyen Anne Sofie Madsen, bu sezonki defilesinde asi, güçlü ve seksi bir kadın sunuyor bize. Gazete kağıtlarının süslediği botlar dikkat çekici. Benim favorim ise farklı silüetlerdeki trençkotlar oldu.
- 1956’da Paris’te kurulan Guy Laroche, bize bu sezon Palais de Royal’de baştan ayağa siyahın ve farklı renk bloklarının zarafetle buluştuğu bir koleksiyon sunuyor. Klasik ve yalın silüetler, gösterişli
New York ve Londra’dan sonra sıra Milano Moda Haftası’ndaydı. Moda dünyasının akın ettiği Milano’da defilelere yetişme ve taksi bulma zorluğunu yaşamadan İtalya’nın simgesi otomobille şehri fethettim. İşte katıldığım bazı defile ve sunumlardan notlar:
Fendi
Koleksiyon son derece giyilebilir ve bir o kadar da göz alıcı look’lardan oluşuyordu. Kaşmir, tül ve parlak deri gibi birçok farklı materyalin yer aldığı koleksiyonda, benim favori parçalarım, derinin kırmızı ve siyahla buluşmasından ortaya çıkan çarpıcı tasarımlardı.
Geometrik desenlerin ilham kaynağı, Viyana’nın ahşap baskı yöntemiyle ortaya çıkan çizimler ve 18.yy’ın İtalyan kağıt baskıları oldu. Tasarımlarla renklerin sonsuz bir uyum içerisinde bulunduğu koleksiyonda, organza çiçek detaylarının tülle buluştuğu elbiseler ve uzun kırmızı çizmeler, seksi fakat çok da zarif duruyordu. Aksesuarlar ise yine sokak modasının başrolünde yer alacağını gösterdi.
Prada
Her zaman favorim olan Prada, yine enfes bir koleksiyon ve defileyle karşımızdaydı. Birçok farklı renk ve materyaldeki parçalar çok usta bir styling ile kullanılarak alkışı hak eden bir uyum ortaya koydu. Üstelik uyumsuzluktan gelen bir uyum... Maskülen detaylarla
Hüseyin Cağlayan, Bora Aksu, Erdem Moralıoğlu! Londra Moda Haftası’nın gerçek prensleri onlar. Çağlayan, Central St. Martins College of Art’tan mezun oluyor. İki kez ‘Yılın İngiliz Tasarımcısı’ ödülüne layık görülüyor. İngiltere, tasarımcıya Britanya İmparatorluğu Nişanı vererek ne kadar sahip çıktığını gösteriyor. Sanat ve tasarımı ayırt etmeyen, yaratıcılığıyla her zaman bizlere ilham veren Çağlayan, Sonbahar/Kış 2017/18 Koleksiyonu’yla yine çok etkileyici bir defile sunumu gerçekleştirdi.
Sonsuz bir yalınlık, çok güçlü silüetler, müthiş işçilik; protesto niteliğinde bir kutlamayla modellerin ceketlerinden çıkan konfetilerle taçlanıyor. Her daim ilginç detaylarla şaşırtmayı seven tasarımcı, bir kez daha sadece göze değil, zihnimize de hitap ediyor ve düşünmeye davet ediyor. Çağlayan bu düşünce, belirsizlik ve zıtlıkla kendi gözünden hayatı özetliyor.
Güç ve cesaret bir arada
Bora Aksu, yüksek dereceyle Central St. Martins’den mezun oluyor ve aynı yıl ilk defilesi Londra Moda Haftası kapsamında sergileniyor. Dört kez ‘Yeni Kuşak Moda Tasarımcısı’ ödülüne layık görülüyor. Tasarımcı, Sophia Dullep Singh’ten ilhamla hazırladığı mavi ve pembenin hakim olduğu uçuş uçuş bir koleksiyonla
New York sokakları beyaz örtüye ve soğuğa rağmen iç ısıtıcı koleksiyonların sergilendiği şovlara, birbirinden yaratıcı stillere sahne oluyor. Kadın koleksiyonlarının yer verildiği moda haftası serüveni, her zamanki gibi New York ile başladı. Gerçekten hem podyum hem de sokaklar, göz alıcı görünümlerle sezonun iddialı olacağını belirtiyor.
Prabal Gurung’ın triko ve kaşeyle olan güçlü oyununu, Victoria Beckham’ın silüetlerini, Zadig&Voltaire’in müthiş cool duruşu ve deri parçalarını çok sevdim. Farklı markalardan en sevdiğim görünümlerse: Calvin Klein, Vetements, Jason Wu, Kenzo ve Nicholas K.
Notanın kırmızı halısı
Modanın kalbi New York’ta atarken, müziğin kalbi de Los Angeles’ta attı. Zira geçtiğimiz hafta 59’uncu Grammy Ödülleri kapsamında müziğin ‘En İyi’leri seçildi. Her zamanki gibi dünya gündemine damga vuran törenin bizi en çok ilgilendiren kısmı, kırmızı halı oldu.
Rihanna, çok konuşulan kaburga dövmesini açıkta bırakan turuncu üst ve kabarık etekle aslında pek de bayılmadığım bir kombin yaratmış. Fakat duruşu, yaşı, enerjisi ve stili ona gerçekten ne giyse, özel bir görünüm kazandırıyor. Renk seçimi ve yine iddialı detayları olan Armani Prive kıyafetiyle dikkat çekiciydi.
Lady
Saat&Saat, Türkiye’nin saat distribütörlerinden. İşi bir adım öteye taşıyarak, 2016 yılında Welder markasını satın alan grup, o günden bu yana çalışmalarını sürdürüyor. Ortak proje kapsamında hem Türk hem İtalyan isimlerle çalışmayı tercih eden marka, geçtiğimiz hafta bir organizasyona imza attı.
Italo Fontana tasarımıyla ortaya çıkan ve Y kuşağını hedef alan saatler, kullanıcılarına kendi kurallarını yazmayı vaat ediyor. İtalya’da gerçekleşen tanıtımda yer alarak, saatleri yakından inceledim.
Birçok renk ve materyal çeşidi mevcut. Fotokromik cam özelliği, bunlardan biri.
Işığın açısı ve kıyafetin rengine göre renk değiştiren cam, sürekli değişkenlik gösteren modumuzun da bir yansıması adeta.
İç güzelliği
Ezra+Tuba kardeşler, Türk modasının en önemli isimlerinden… Fütüristik çizgileri ve modayı farklı dinamiklerle birleştirme konusundaki uzmanlıklarıyla hep farklı olmayı başarıyorlar. Paris’te de markalarının varlığını sürdüren, global olmayı ilk sıraya koyan tasarımcılar, hem hazır giyim hem kişiye özel hem de ‘giyilebilir teknoloji’ye ait tasarımlar üretiyorlar.
Hep yeniyi ve farklılığı aramaları onları özel kılan. Geçtiğimiz sezon tasarladıkları ‘Kelebek Elbise’ çok ses getirmişti. Tüm dünyada modayla teknolojinin bir arada olduğu projeler artarken, ülkemizden de böyle bir tasarımın çıkması gurur verici oldu. Hareket ettikçe rengi gümüşten maviye dönen elbise, bize modanın gelecekte gideceği yolu göstermek üzere kanat çırpıyordu adeta!
Tasarımcılar bu sezon yine bir yenilikle karşımızda. Bu kez söz konusu olan, evimizin modası… Taç Inova markasına özel, farklı ışık detaylarıyla tasarladıkları Taç Glow nevresim takımıyla bu kez ev tekstilindeki başarılarını ispat ediyorlar.
Gecenin karanlığında ışıltısını ortaya çıkaran bu koleksiyon, benim gibi karanlığı sevmeyenler için müthiş seçim!
Maritsa Store
Sürekli bir değişim ve gelişimin söz konusu olduğu moda sektöründe, bu zamana kadar