Asena Sarıbatur

Sosyal medyadan takip edenler bilir, geçtiğimiz hafta sonu Bodrum’daydım. Adını koyamayacağım bir etkinlik için... Zira buna sadece bir açılış, parti veya eğlence diyemem Çünkü hayatımda gördüğüm en farklı ve gösterişli geceydi. Öyle ki, Nicole Kidman partinin onur konuğuydu. Konsept, 1920’lerdi. Nerede miydik? Ünlü Hollywood yapım şirketi Paramount Pictures’ın yeni yatırımlarından biri olan The Bodrum by Paramount Hotels’de.

Dünyanın farklı yerlerinde bu yatırım zincirini sürdürecek olan grup, ilk adımını Bodrum’da attı. Bu, bölge için de önemli bir yatırım ve tesis olarak gerçekten eşsiz.

Favori yıllarım

Nicole Kidman, sinema-televizyon master’ı yapmış, bir sinema aşığı olarak her zaman beğendiğim bir aktristir. Ayrıca doğru kıyafet seçimleriyle kırmızı halılara damga vurmuştur. Sinemadan ve 20’lerden bahsediyorsak, kuşkusuz konu Gatsby’ye gelecektir. ‘The Great Gatsby’, en sevdiğim filmlerden biri ve moda aşığı olarak o yıllar da en sevdiğim dönem. Şüphesiz ‘The Great Gatsby’nin bunda etkisi büyük.

Püsküller, uzun silüetler, saç aksesuarları ve gösterişli takılar... Gerçekten göz alıcı bir dönem her detayıyla. Eski versiyonunu da seviyorum fakat DiCaprio’lu olan

Moda tüm dünyayı etkileyen global bir dinamik. Her ne kadar eğlenceli ve sorunsuz görünse de çok fazla zorluğu barındırıyor. Asla eğlenceden ve tüketimden ibaret olduğu düşünülmemeli. Artık tasarımcılar da markalar da sürdürülebilir ürünler üreterek, doğaya verilen zararı en aza indirmeye çalışıyorlar. Geri dönüşüme ve sürdürülebilirliğe verilen önemle sadece doğayı değil, geleceğimizi, insanlığı da korumuş oluyoruz.

Bundan yıllar sonra nefes alacak bir yeşillik kalmadığında marka çantaları ve ayakkabıları ne yapacağız? Ne anlamları olacak? Ya da her hafta gidip bir şeyler aldığımız o fast-fashion markalar mı bizi kurtaracak? Hayır. O yüzden fast-fashion alışverişi bırakarak, ikinci el alışverişe yönelip, giymediğimiz kıyafetleri de ihtiyacı olanlara vererek başlayabiliriz. Sonra tasarımcı boyutunda organik kumaşlar, organik üretim benimsenmeli ve fiyat ölçüsü de o oranda olmalı. Bizler de tüketici olarak bu noktada, ucuz diye her hafta bir şey almak yerine, sezonda toplam 2-3 parça alarak yaptığımız harcamayı eşitleyebiliriz. Toplumun bütün noktalarında belirleyici olan biz kadınlar, bu noktada da bilinçlenirsek eğer, düzeni değiştirebilir ve yeni nesil için hem daha iyi bir

Metropolitan Museum of Art’ın kostüm enstitüsü yararına her yıl düzenlenen yardım balosu Met Gala 2017, New York’ta gerçekleşti. Kırmızı halıya yansıyan ünlü isimler, kıyafetler ve markalar yine çok konuşuldu. Benim bu yılki favorilerim, Cara Delevingne, Lily Aldridge ve Aymeline Valade oldu.

Her zaman maskülen bir duruş sergileyen Cara Delevingne, yine güçlü bir görünümle karşımızdaydı. Fakat göz alıcı Chanel takımı ve kısacık kestirdiği saçı, ışıltılı makyajıyla hiç olmadığı kadar kadınsı ve seksi görünüyordu. Bir başka takım elbise tercihi Aymeline Valade’den geldi. Duruluğuna ve atletik vücuduna müthiş uygun bir seçim yapmıştı: Marni Suit. Bir diğer favorim Lily Aldridge’se Ralph Lauren elbisesi, Bulgari mücevherleri ve sezonun hit parçası Balenciaga çizmeleriyle göz alıcıydı.

Güzel şeyler oluyor!

Moda dünyasında genç tasarımcılar için yarışmalar ve ödüller büyük öneme sahip. Ödüller sayesinde global bir dinamik olan moda alanında adını duyurmak, asla ulaşılamayacak kitlelere ulaşmak mümkün. Ayrıca daha pek çok prestijli ve yararlı fırsatlar yakalamak da. Çünkü moda sektöründe var olmak ve başarıyı yakalamak için ne yazık ki sadece yetenek yetmiyor.

Tanıtım, doğru kitleye

Sonunda bahar geldi. Ağaçlar çiçeklendi, güneş yüzünü gösterdi. Giyeceklerimizin, yiyeceklerimizin ve ruhumuzun hafifleme zamanı... Ve tabii ki, doğada daha çok vakit geçirmenin, spor yapmanın ve vücudunuz için yeni adımlar atmanın da...

Şahsen benim adımım, yogaya başlamak olacak. Uzun yıllardır düzenli spor yapan, aletli pilatese, doğada koşmaya, yazın yüzmeye tutkun biri olarak yogayla tanışmak istiyordum.

Görsellikten ziyade iç huzurunuzu, ruhunuzu iyileştiren bu sporu yaparken, rahat etmenizi sağlayacak ve vücudunuzla bütünleşecek kıyafetler büyük önem arz ediyor. Y.orstruly, tam da bu hedef için üretilen bir marka. Yoga yaparken hem rahat hem de şık olmanız; hem içinizi hem dışınızı pozitif enerjiyle beslemeniz mümkün!
Siz de benim gibi yogayla tanışmak üzereyseniz veya halihazırda bir ilişki içerisindeyseniz bu markayı mutlaka keşfedin.

Çevre dostu tasarımlar

Spor, rahatlık, şıklık ve kıyafet demişken Ece Vahapoğlu’nun Fit21 adlı spor giyim markasından bahsetmemek olmaz. Çevre dostu bir ambalajla satılan koleksiyonun ürünlerinde plastik yer almıyor. Doğada koşarken, pilates ve fitness yaparken alternatif kıyafetler arayan ve renklerin enerjisinden yararlanmak

Geçtiğimiz hafta benim için derecesi oldukça yüksek bir haftaydı. Zira bizdeki belirsiz hava ve gelmek bilmeyen bahara inat ben direkt olarak yaza geçiş yaptım ve Dubai’ye gittim. Sıcaklığın 40 derecelerde olduğunu bilince bavul hazırlamak hem kolay, hem de zor oldu.

Tiril tiril kıyafetler taşımaya başlıyor olmanın fikri dahi insanın için hafifletiyor fakat, halihazırda kazak ve mont giyerken bu planlamayı yapmak asla kolay değil!

Ben 40 derecede ne giyeceğim diye düşünürken imdadıma tam da o sıralarda tanıştığım bir marka yetişti: “Tiny”. Henüz çok yeni. Cansın Sağlam ve İrem Doğan tarafından kurulan; renkleri, kumaşları, tasarımlarıyla son derece minimal ve kullanışlı bir marka.

İşte bir moda markası yaratma hedefindekilere güzel bir örnek. Önemli olan gösteriş ve her yerde olana bir yenisini eklemek değil. Farklı ama en sade ve en yalın olanı düşünmek, en konforlu olanı yaratmak… İşte Tiny de tam bu aranılanları sunuyor. Dubai’de; atmosfere ayak uydurduğum, müthiş rahat ettiğim hatta İstanbul’a döndüğümde giymeye devam ettiğim ve diğer tüm kıyafetlere geçişte bocaladığım bir bluz-etek-kimono üçlüsü benimleydi. Rengiyle çöllere ayak uydurdum, müthiş kumaşıyla sıcağa meydan

Her yıl Türk moda dünyasına genç yetenekler kazandırarak sektörün sürdürülebilirliğine önemli katkı sağlayan Koza Genç Moda Tasarımcıları Yarışması, bu yıl 25’inci yaşını kutluyor. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) tarafından Ekonomi Bakanlığı’nın destekleriyle gerçekleştirilen yarışmada, ilk üçe girenler para, yurt dışında eğitim gibi hem sektörel hem de kendi vizyonlarını geliştirmek anlamında gelişmelerine büyük katkı sağlayacak imkanlar kazanıyor.

Bugüne kadar yarışmayı kazananlar arasında; Bahar Korçan, Özgür Masur, Zeynep Tosun, Hakan Yıldırım, Özlem Kaya ve Gül Ağış gibi çok değerli isimler var. Bu yıl da 10 finalistin değerlendirilmesiyle belirlenecek olan kazananlar, önümüzdeki yılların çok önemli tasarımcıları olacaklar eminim ki. Sektör için çok önemli olan yarışmanın gala gecesi 16 Mayıs’ta.

Modanın en güzel hali

Sürdürülebilirlik demişken, -asıl anlamıyla- H&M’den bahsetmeden olmaz. Sedir dergisinin bahar sayısına, ‘en yeniler’ sayfasını hazırlarken, baharın tazeliğini en dikkat çekici şekilde yansıtan koleksiyon olarak bahsetmiştim H&M’in sürdürülebilirliği yansıtan Conscious Koleksiyonu’ndan. Fakat sadece uçuş uçuş bir elbise

İstanbul’un en tatlı vintage mağaza-larından Vintage İstanbul’u sizlere daha önce de anlatmıştım. Sahibi Özge’nin özenli seçimleriyle çoğu zaman yurt dışında bulduklarımdan daha iyi parçalar yakaladığım bir vaha. Balat’taki küçük mağaza da çok keyifliydi fakat şimdi yepyeni bir mekanla ve daha çok seçenekle karşımızda. Cihangir’deki yeni mağaza, artık sadece hafta sonu değil çarşambadan pazara her gün açık. Not edin!

Benim gibi Vintage tutkunuysanız, not etmeniz gereken bir diğer adres de Kabataş Setüstü’nde yer alan Moncher Vintage. Moncher, moda editörü Hakan Bahar’ın vintage dokunuşları olan tişört ve sweatshirt markası. Aynı zamanda iyi bir koleksiyoner olan Bahar, HB Wardrobe adı altında birbirinden güzel parçaları bizlerle buluşturuyor. Ece Sükan Vintage koleksiyonundan ve birçok ithal markadan özel parçalar barındıran HB Wardrobe’u mutlaka alışveriş listenize ekleyin. Ayrıca Bahar’ın her kıyafetle uyum sağlayan tişört koleksiyonu, Room+ Rumours’ta satışta.

Vintage hayranlığımı her fırsatta dile getiriyorum ve bu sevgiyi herkese aşılamak istiyorum. Bu istek paralelinde önümüzdeki günlerde vintage temalı etkinlikler organize ediyor olacağım. Ve bu anlamda bana ilham veren

En eğlenceli mesaj

Bu sezon Mercedes-Benz’in destekleyip sunduğu DB Berdan defilesi her sezon olduğu gibi yine eğlenceli, renkli tasarımlarıyla ince mesajları bir arada sundu. Sosyal medyanın göstermelik hayatlarına gönderme yapan defile; model seçimi, styling, makyaj ve müzik gibi birçok detayın kendi içindeki müthiş uyumuyla karşımızdaydı. Styling deyince, Anıl Can’a ve Nars ürünleriyle yapılan makyaja da değinmeden olmaz! Tebrikler..

#inadınaYURDAER Erkek giyim deyince akla ilk gelen tasarımcılardan Niyazi Erdoğan, MBFWI kapsamında yine keyifli bir koleksiyonla karşımızdaydı. Tasarımcının Sonbahar/Kış 2017 Koleksiyonu’ndaki ilham kaynağı, ülkemizin önemli grafik tasarımcılarından Yurdaer Altıntaş’tı. Altıntaş’ın ‘Siyah ve Beyaz’ serisi, Erdoğan’ın koleksiyonunda adeta yeniden hayat buldu. Ve tasarımcı modanın başka dinamiklerle birleşince ne kadar ilham verici ve etkileyici olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Point aşkına

Başak Cankeş, giyilebilir sanat mottosuyla her sezon bizleri şaşırtmayı ve büyülemeyi başarıyor. Durum yine değişmedi. Kendi çocukluğundan ve bale geçmişinden yola çıkarak hazırladığı görsel şovu, çini sanatından eşsiz detaylarla birleştirip bizleri yine büyüledi.