Paris Haute Couture moda haftasının ilk bölümünü geçtiğimiz haftaki yazımda sizinle paylaşmıştım. İkinci bölümde ise yine birbirinden önemli defileler var!
Iris Van Herpen
Merakla beklediğim Iris Van Herpen’in bu sezonki çıkış noktası su ve hava; ayrıca bu ikisinin akışkanlığı. Tam da bu yüzden kıyafetlerde kullanılan organza, dalga görünümü yaratmak üzere düz çizgiler ve lazer kesimlerle kullanılmış. 3D baskılı ayakkabılar da bu görünümü destekliyor. Şov ise tüm gösterişiyle başlıyor. Şov diyorum çünkü bir defileden çok fazlasını sunuyor bize Van Herpen. Modelleri koleksiyon parçalarını tanıtmak üzere yürürken, podyumda başkaları da vardı: Akvaryumların içinde gösterilerini gerçekleştiren Danimarkalı su altı artistleri... Başarılı bir sunumdu ve Haute Couture’un ne olduğunu her detayıyla hissettirdi.
Ralph&Russo
Kokteyl elbiseleri, püsküller, parıltılar, tüller, uçuş uçuş detaylar, organzalar, danteller… Bir gece elbisesi için birçok alternatif olabileceğini ifade ediyordu koleksiyon. Zaten markanın tasarımcıları Tamara Ralph ve Michael Russo da amaçlarının birçok farklı zevke hitap eden zengin bir koleksiyon hazırlamak olduğunu söylüyor. Defilede öyle bir parça vardı ki, herkes
Bu yazıyı Haute Couture moda haftasını takip etmek üzere geldiğim Paris’te, çok koşturmalı ama bir o kadar da keyifli bir günün gecesinde yazdım. Moda haftası başlamadan bir gün önce geldim, o sırada kışı aratmayan Paris’e birbirinden güzel şovlar adeta güneş gibi doğdu. Benim içinse hafta güneş mi yıldız mı ne desem, yanında az kalacak bir defileyle başladı. Proenza Schouler’ın İlkbahar/Yaz 2018 Koleksiyonu’nu merak içindeydim. Defileyi izlemek bir yana, bizzat saç-makyaj, prova, kıyafetlerin ilk giyildiği anlara kadar her detaya şahit olduğum bir backstage deneyimi yaşadım. Ve aslında bizlerin hep kolay olduğunu düşündüğü bu anların ne kadar zor geçtiğine bir kez daha tanıklık ettim.
İş saç-makyajda bitiyor
Her detay o kadar önemli ki... Her şeyin kusursuz görünmesi için onlarca kişi iş başında. Bu noktada işin önemli kısmı saç-makyaja düşüyor. Çünkü aslında koleksiyonun konseptini, ruhunu; modellerin güzelliğini, ışıkların göz alıcı büyüsünü yansıtmak için gerekli en önemli detay! İşte bu noktada büyük markalar defilelerinde her şeyin kusursuz olması konusunda onları şüpheye düşürmeyecek profesyonellikte ünlü isimlerle, saç ve makyaj artistleriyle çalışıyor.
Mac, bu markalardan
Termometreler artık gerçek sıcaklık derecesine ulaştıysa ve sezon başladıysa, tatil öncesi alışverişinizden önce mutlaka keşfetmeniz gerektiğini düşündüğüm birkaç markayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Two Continents
İstanbul merkezli bir online alışveriş sitesi Two Continents. Bünyesinde farklı markalar ve ürünler barındırıyor. İstanbul’da yaşayan bir Güney Afrikalı olan Kirst Gordon, iki kıtayı birleştirme mottosuyla yola çıkıyor. Güney Afrika ve Gana’ya özgü aksesuarları yaşadığı şehirle, İstanbul’la buluşturmak üzere adeta köprü oluyor.
Yaz mevsimine en çok yakıştırdığım şeyler, egzotik detaylar ve aksesuarlar. Kendimizi egzotik bir adada hissetmemize yardımcı olacak birbirinden güzel takılar, hasır çantalarla iki kıta arası en kısa yolu vadediyor bize Two Continents.
Bu sezona kadar daha çok aksesuar odaklı ilerleyen oluşum, ‘Oh Seven Days’ adlı markayla yaptığı işbirliği sonucu bir koleksiyon yarattı. Bu sezon için hazırladığı hasır çantalarla bizzat tanışma fırsatı buldum. Sezonun hit parçalarından hasır çantalara alternatif sunuyor. Mutlaka inceleyin.
Vajra
Son birkaç sezondur vazgeçilmezimiz haline gelen kimonolara yepyeni bir yorum: Vajra. Central Saint Martins’te güzel sanatlar
Geçtiğimiz hafta bir mağaza etkinliği için Emaar Square Mall’un yolunu tuttum. Her gün eve gidiş yolumda önünden geçtiğim, uzun süredir yapım aşamasında olan çok yüksek binaları ifade ediyordu benim için Emaar o güne kadar. Paris başta olmak üzere gittiğim birçok Avrupa şehrinde ziyaret ettiğim mağazalar zinciri olan Galleries Lafayette’in İstanbul ve Türkiye’deki ilk mağazasını ziyaret etmek üzere girdim o devasa binalardan içeri...
Her ne kadar başta anlattığım sebeplerden ötürü ön yargılı olsam da açıkça belirtmem gerekir ki, AVM kısmını beğendim. Özellikle Galleries Lafayatte’in konumlandığı ve açık havada alışveriş imkanı sunan bölüm çok keyifli. Gelelim mağazaya; kadın, erkek, çocuk ve dekorasyon bölümlerinde hem lüks hem ulaşılabilir alışveriş imkanı olan bir içerik sunuluyor. Giyim ve aksesuar kısmı da buna paralel bir içerikte, fakat ben asıl kozmetik bölümünden bahsetmek istiyorum. Zira 600m2’lik bir alanı kaplıyor. Çok lüks markalar da var, hepimizin günlük bakım rutininde kullandıkları da. Hepsini aynı alanda toplayan ve detaylı bilgi ve hizmet veren uzmanları barındıran çok keyifli, çok ferah bir bölüm.
Saatlerinizi orada geçireceğiniz garanti. Düşünün ki alışverişe
Sinema ve modanın birlikteliğinden her zaman etkilenmişimdir. Gerçek bir sinemasever olarak, moda ile ilgili olan birçok detayı sinema filmleri aracılığıyla öğrenmişimdir. Ve Pedro Almodovar her zaman beni çok etkilemiştir. Bu sebeple yüksek lisans tez konumu ‘Almodovar Kadınları’ olarak belirlemiştim.
Çok mükemmel veya kusursuz bir dünya yaratmak derdinde olmadan, bireyin tutku ve saplantılarına, duygularına kimi zaman güçlü bir melodram, kimi zaman da mizahla yaklaşır o. Kırmızıyı en güzel yansıtan, döneminin stilini en doğru şekilde ifade eden onun filmleridir. Saç, makyaj, styling ve dekor onun filmlerinde her zaman dönemini en usta fakat asla yapay durmayan bir şekilde yansıtır.
Görsel bir ilham arayışında olan, sadece film dağarcığını değil, görsel zevkini de geliştirmek isteyenler ‘Almodovar’ı mutlaka keşfetmeli. Peki neden konuştuk biz bu yönetmeni derseniz, başta da söylediğim gibi bayıldığım bir birliktelik söz konusu.
Almodovar, hayranlığımı her fırsatta dile getirdiğim, sanatla modanın birlikteliğine çok önem veren, özellikle sinemayla güçlü bir birliktelik içerisinde olan Prada’nın yeni kampanya yüzü oldu. Bunu yıllar önce düşünsem çok şaşırtıcı gelebilirdi fakat şu an
Modanın etki alanının büyüklüğünü ve bunu pozitif yönde kullanılması gerektiğini sürekli olarak konuşuyoruz. Her geçen gün bu bilinç artıyor. Moda sektörünün hem çevresel anlamda doğaya verdiği zararları ortadan kaldırmak, hem üretim ayağında kötü çalışma koşullarının önüne geçmek, hem de toplumsal ve sosyolojik yönde fayda sağlamak için adım atan herkese, yapılan her projeye yer vermeye çalışıyorum. İşte ilgimi çeken başka bir marka ve proje: Incomplit.
Incomplit, çocuklara hayal kurma becerisini kazandırmak üzere ortaya çıktı. Yarım kalan hikayeleri, çocukların tamamlamasını sağlamak üzere! Markanın kurucularından Öykü Özgencil, dokuz yıldır kimsesiz çocuklara kitap okuyor, masal anlatıyor. Ayrıca bu süreci çocuklar için nasıl daha faydalı kılacağına odaklanıyor. Ve masalın sonunu çocukların hayal güçlerine bırakıyor. Masallar onların çizdiği resimlerle tamamlanıyor.
Gelir yine çocuklara
İşte bu noktada Incomplit’le bu hikayeler birleşiyor ve ortaya birbirinden güzel kaftanlar çıkıyor. Çocukların çizimleri kaftanlara işleniyor ve masallar masal olmaktan çıkıp, gerçeğe dönüşüyor... Kaftanların geliriyse yine çocukların eğitimi için harcanıyor.
Ayrıca
İspanya’nın en güneyi; tarihte İslam, Katolik ve Musevi kültürlerinin müthiş karışımına tanıklık etmiş bir bölge Endülüs. Uzun zamandır gitmeyi planladığım bu coğrafyaya sonunda ayak bastım. Malaga, Marbella, Estepona ve Puerto Banus’u ziyaret ettim.
Malaga ve Marbella, yerel markalı ürünlerin yer aldığı şehirler. Ulaşılabilir İspanyol markaları keşfedebilir, ülkenin ruhunu yansıtan yerel kıyafet ve aksesuarlar bulabilirsiniz. Çok küçük ve sakin olan Estepona ise alışveriş için doğru bir lokasyon değil. Fakat öyle bir yer var ki, asla tahmin etmediğiniz fırsatlar sunuyor: Puerto Banus. Burayı, ‘Avrupa’da yüksek moda markalarının yer aldığı en dar sokak’ olarak tanımlayabiliriz.
Bir sahil kasabasında görmeye alışık olmadığımız kadar lüks markalar sıralanıyor denize paralel olarak.
Bu sezonda bile oldukça kalabalıktı. Temmuz-ağustos arasında sokaklarda yürümek imkansız hale geliyormuş.
Müthiş bir zenginlik hakim. Bu kadar lüks arabayı bir arada görebileceğiniz nadir yerlerden. Dünyanın her yerinden turist çekiyor fakat ağırlık Ruslar ve bölgede yazlığı olan Araplar’da. Malaga, güneşine bolca doyduğum, son dönemde severek kullandığım Silk Matte koleksiyonuyla takdirimi kazanan
Sektör için ne kadar önemli olduğunu her fırsatta dile getirdiğim Koza Genç Moda Tasarımcıları Yarışması’nın 25’incisi geçtiğimiz günlerde gerçekleşti. Yarışma öncesi bu heyecanlı süreci sizlerle paylaşmıştım. Şimdi sıra sonuçlarda!
10 finalistin defile eşliğinde gerçekleşen koleksiyon sunumlarının ardından jüri ilk üçü açıkladı: Mehmet Emiroğlu, Başak Koç ve Nazlıcan Karahan. Emiroğlu 20 bin TL para ödülü ve Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle yurt dışında bir yıl eğitim hakkı kazanırken; Koç 15 bin TL, Karahan’sa 10 bin TL para ödülünün sahibi oldu. Ayrıca kazananlar bir yıl İngilizce dil eğitimi hakkı elde etti.
Finale kalan yarışmacılarsa Moda Tasarımcıları Derneği’ne bir yıllık üyelik; İMA’da Moda Tasarımı ve Yönetimi Lisansüstü Diploma Programı’na ücretsiz katılım ve sektörle ilgili uluslararası bir moda fuarını ziyaret şansı yakaladı. Kendi markalarını oluşturmak isteyen fakat bu süreçte birçok zorlukla baş etmek zorunda kalan yeni tasarımcılar için gerçekten inanılmaz kapılar açan bir yarışma. Her seferinde coşkuyla bahsedeceğim.
Şıklığın kırmızısı
Cannes Film Festivali, bu yıl 70’inci kez gerçekleşiyor. 28 Mayıs’a kadar devam eden festival kapsamında dünyaca ünlü birçok