Anibal Güleroğlu

Anibal Güleroğlu

guleranibal@yahoo.com

Tüm Yazıları

‘Her durumdan vazife çıkartmak’ insanların hızlı etkileşimli yaşam rutininde bir geleneğe dönmüş durumda adeta. Eğrisine doğrusuna, yerlisine yersizine bakılmadan fırsatı kaçırmamaya yönelik işgüzar mantık giriyor devreye ve hemen kollar sıvanıyor. Kurgucular da bundan geri kalmamak için ellerinden geleni yapıyorlar doğrusu. Nasıl ki, farklı biçimlerde vazife çıkartmalara sahne olan pandemi yani salgın sürecinde dizi sektörünün duruma uygun icraatlarını gördük hep birlikte.

Nitekim ‘‘Pandemi’den komedi çıktı’’ dedirten içeriğiyle varlık göstermeye hazırlanan ‘Süt ve Kurabiye’ isimli komedi dizisi de, bu vazife çıkartma alışkanlığının bir yansıması olarak, sahnede yerini almak için gün saymakta.

Haberin Devamı

SALGINA ‘SÜT VE KURABİYE’ BAKIŞI MI DEDİNİZ?

‘Süt ve Kurabiye’dendi mi hemen 80’li yılların sonunda TRT’de yayınlanıp günümüze kadar hafızlardan silinmeyen çocuk programı ‘Susam Sokağı’ gelir aklıma… Ve tabii doymak bilmeyen iştahıyla tabağındaki kurabiyeleri lüpleyip ‘Bir bardak da süt lütfen’ diyen sevimli Kurabiye Canavarı! Gerçi aynı isme sahip olan ve süt-kurabiye ikilisine kavuşma isteğine karşılık bulamamış küçük bir kızın bu hayal kırıklığıyla baş etme öyküsünü anlatan ‘Milk and Cookies’ isimli kısa film de var ama kurgu dünyasında… Kurabiye Canavarı’nın anısı her şekilde ağır basmakta.

Şimdiyse bu süt ve kurabiye deneyimine yeni bir boyut açılıyor… Salgına ‘Süt ve Kurabiye’ bakışı olarak! Doğrusu bu müthiş ikilinin pandemi döneminin şartlarını yansıtan bir komedi dizisine isim olacağını hiç düşünmezdim. Zira salgın gerçekleri söz konusu olduğunda işin boyutu komediyi kaldırmayacak derecede ciddileşiyor. Gülünecek durumdan ziyade hayati risklerin yarattığı dramatiklik ve önemle üstünde durulması gereken tedbirler öne çıkıyor.

Öte yandan ünlü yazar Mark Twain’in de işaret ettiği gibi ‘Mizah, insanlığın en büyük nimeti’… Ve insan denilen varlığın, her durumdan vazife çıkartma alışkanlığının yanı sıra, en olumsuz hallerden dahi gülünecek bir tablo yaratabilme özelliği mevcut. Anlayacağınız pandemide bile güleriz ağlanacak halimize! Hal böyleyken pandemiye-karantinaya ‘Süt ve Kurabiye’ bakışı da gelişiveriyor rahatlıkla. Gelişmesine gelişiyor da, nasıl bir bakışla?

Haberin Devamı

Bu noktada yapımcılığını Arte Film Medya’nın üstlendiği dizi izleyicisine ne anlatacak derseniz…

Senaryosu Kamuran Süner ve Osman Kaya’ya ait olan, yönetmen koltuğunda Osman Kaya’nın yer aldığı ‘Süt ve Kurabiye’, corona virüs salgınının yarattığı evde kalma zorunluluğundan mizah yaratmaya soyunmuş bir iş görünümünde. Sokağa çıkmama sürecinde her evin kendince bir komedi ortamına dönüştüğünü ve bu gerçek hayatlardan ne mükemmel diziler çıkabileceğini bir yana bırakıp ‘Süt ve Kurabiye’nin kurgusallığına geçersek…

‘Evde Hayat Var’ olayını, eski aşk mizahıyla buluşturarak komedisini geliştirmeyi hedefleyen dizinin öyküsünün temelinde, pandemi döneminde çıkagelen eski sevgili bulunmakta. Lakin iş onunla da bitmeyecek kuşkusuz. Evde kapalı kalan çiftin neler yaşayacağından hareketle yol alan yapımın, bir anlamda ayna vazifesi göreceği ve evlere tıkıldığımız sürecin absürtlüklerini yansıtması kuvvetle muhtemel... Ki, bu detay sadece mizahı gerçekçi kılmakla kalmayıp izleme şevkini artıracaktır. İlaveten ev ortamındaki sevgililik hallerinden de mizah çıkartacak.

Haberin Devamı

Açıkçası hayli kısıtlı bilgiyle tanıtımı yapıldığı için şu aşamada çok olumlu izlenim veremeyen… Başrollerindeki Mustafa Arslan, Zeynep Elçin ve Bülent Çolak’ın dışında pek kayda değer bir detay ortaya koyamayarak kendini çelmeleyen dizinin, salgın olayının kısıtlayıcı şartlarından nemalanarak geliştireceği içeriğiyle ne derece etkili komedi türetebileceğini kestirmek güç.

Dizinin içeriği klişelere boğulmuş, bir noktadan sonra tıkanıp kalan basit sit-com mantığıyla mı yol alacak? Yoksa süte banılan kurabiyelerden komedi çıkartmaya çalışırken salgınla harmanlanan özgünlükler de sunabilecek mi? Bu ayrıntılar dizinin BluTV’deki yayınından sonra çıkacak elbet ortaya. Ancak görünen gerçek şu ki, ‘Süt ve Kurabiye’nin asıl olayı pandemi değil, sevgili komedisi!

SÖZÜN ÖZÜ; Önlemleri pek de umursamadan yaşadığımız gerçeğinde, ‘pandemi’den komedi de çıkarttık sonunda. Bu durumda ‘Pandemi bahane, günün yükselen değeri konumundaki salgından vazife çıkartarak bir şeyler türetmek şahane’ desek yeridir. Tabii gerçek yaşamda salgın tam gaz yol alırken şahanelik detayı hangi yönüyle yüzünü gösterecek ‘Süt ve Kurabiye’de, o da ayrı bir mesele.

Salgınsız günler dileğiyle… Bol şans.

Anibal GÜLEROĞLU

guleranibal@yahoo.com

www.twitter.com/guleranibal