Kadın ve dram… Bu iki kelime birbiriyle iç içe geçmiş adeta. Kadın dramları, kalıcı çözüme ulaşılmasa da, içinde yaşadığımız dünyanın en çok dillendirilen sorunlarından zira. Hele bir de işin içinde kadının annelik yönü varsa, daha da derinlik kazanıyor bu ikili. Haliyle kitleleri etkileme gücü de artıyor. Malum, insan doğası bir garip… Mutluluktan ziyade hüzne odaklı ve başkalarının acılarını didiklemeye meraklı. Sevgi-saygı çerçevesinde gelişen mutlu ilişkiler yerine gözyaşı, kıskançlık-kavga ve dramatik ayrılıklarla yaşanan aşkların tercih edilmesi de bundan kaynaklanıyor. Kuşkusuz bu dramatik tablonun baş öznesi kadın oluyor çoğunlukla!
Bu durumda gerek medya, gerekse kurgu dünyası için bol malzemeli bir kaynağa dönüşüyor kadının, annelikle destekli, dramatik hikâyeleri. Nasıl ki, ünlü yazar Henry Miller da ‘Kadınlar ile ilgili yapılabilecek üç şey vardır. Onu sevebilir, onun için acı çekebilir ya da onu edebiyata çevirebilirsin’ sözüyle saptamış bu gerçeği.
Hal böyleyken kadını sevip onun için acı çekmeyi zorbalığa dönüştürmede sakınca görmeyen… Ya da kadını çeşitli şekilde mağdurlaştırma-aşağılama eylemleriyle özdeşleştirerek, dram içinde dram yaratmaya meraklı olan kesimin kurgu tercihi de bu yönde gelişiyor çoğunlukla. Nitekim ekranlarımızda ilgi gören kadın odaklı dizilerin içeriklerine baktığımızda bu tarz bir tabloyla karşılaşıyoruz. Öyle ki, güçlü kadın profili çizme iddiasında olanlar bile bölümler boyu kadını evire çevire ezerek, sıkıntılar içinde bocalatarak varıyorlar mutlu sona. Anlayacağınız kadın ve dramın kurgu piyasasındaki yeri çok büyük. Bundan dolayı her sezon tercih sebebi oluyorlar.
Özellikle FOX ekranında karşımıza çıkan bu tablo sadece bize özgü bir şey değil üstelik. Uzak Doğu, Latin Amerika gibi benzer kültürlerde de sıkça görülmekte. Bu yaygınlığın diziciliğimize katkısıysa, uyarlamalarla olmakta. Hazırı varken yeni yaratma çabasına niye girişilsin, değil mi ama? Neyse efendim… Bu kolaycılık alışkanlığını şimdi bir kenara bırakıp gelelim asıl konuya.
Dizi yarışının hız kesmeden sürdüğü şu günlerde yeni bir uyarlamanın daha adı düştü gündeme. FOX ekranında yer alacağı haberleriyle dikkat çeken ‘Bir Annenin Günahı’!
FOX’TA BİR UYARLAMA KADIN DRAMI DAHA…
Kadın dramını uyarlama senaryoyla destekleyerek izleyiciyi kendisine çekmeyi çok iyi bilen ve bu becerisini final yapan uyarlama ‘Kadın’ dizisiyle sezonlar boyu başarılı bir şekilde örnekleyen FOX kanalı, 2019 baharından bu yana adı geçen bir uyarlamanın hazırlığında.
Uluslararası içerik fuarında pazarlanan ‘Hanggang Saan’ isimli Filipin dizisi Limon Film/Hayri Aslan’ın yapımcılığında izleyiciyle buluşturulacak. Orijinali, ABS-CBN kanalında iki sezon boyunca yayınlanan ve birçok ülkeye ‘‘A Mother’s Guilt’’ ismiyle uyarlanan senaryo, ülkemizde de ‘Bir Annenin Günahı’ adıyla, Özlem Atasoy ile Yeşim Aslan tarafından Türkçeleştirilecek.
Yönetmenliğini Yüksel Aksu ile Filiz Gülmez Pakman’ın yapacağı dizinin orijinal öyküsü, çocukları için karşılaştığı her tür zorluğa göğüs gerebilecek bir kadına-anneye odaklı. İşlemediği bir cinayetle suçlanarak hapse düşen kadının masumiyetini ispat için girişeceği adalet mücadelesinin anlatıldığı dizi, bir kadının dramını yine hastalık ve çocuk olgularıyla zirveye taşımakta. Zira iki çocuğu olan ve onları babasız büyütmek zorunda kalan bir annenin adalet ve hayat mücadelesi, kalp hastası olan oğlunun ameliyat parasını bulma çabasıyla özdeşleştiriliyor. Böylece suçsuzluğu ispat olayı, çocuklarını ne pahasına olursa olsun koruma kaygısıyla harmanlanıyor. Kuşkusuz bu harmanı soslayacak detay da, alışıldığı üzere ‘Aşk’!
Orijinal senaryonun yol haritasından pek sapmadan, onu yerli dizi klişeleriyle besleyerek gelişecek olan ‘Bir Annenin Günahı’ dizisi cephesine baktığımızda… Bir kadının dramını yüklenecek karakter olarak Suna çıkacak karşımıza. Özge Özberk tarafından canlandırılacak karaktere eşlik edecek de, Sadri’ye hayat vermesi beklenen Mehmet Aslantuğ.
Şimdi bu kısıtlı bilgiler dâhilinde diziyi kısaca değerlendirecek olursak… Konu itibariyle, kadın dramlarına meraklı izleyiciyi tatmin edecek öğelerin tamamı var orijinal senaryoda. Uyarlaması da, buradaki dramatik unsurları ve karakter yapılarını birkaç tık öteye taşıyarak sunacaktır bize. Dolayısıyla ‘Kadın’ın gidişiyle ortaya çıkan ‘çilekeş anne-mağdur çocuk’ boşluğunu doldurmaya yetecek güçte diyebiliriz senaryo için.
Başroller hususunda da bahsi geçen isimler yeterli gibi duruyor. Zira daha önce de ‘Canım Annem’ dizisinde partner olan Özge Özberk-Mehmet Aslantuğ ikilisinin uyumlu performans sergilemişti. Ancak burada karakterlerin, senaryo tarafından, oyuncuya uygun biçimde yapılandırılması şart! İlaveten yan karakterlerin ve yerli gelişimin altının boş bırakılmaması da önemli. Tüm bu detayların nasıl olacağını, dramatik konunun dişe dokunur gelişim gösterip göstermeyeceğini dizi ortaya çıktığında daha net görüp yorumlayacağız kuşkusuz.
SONUÇTA; Bir başka uyarlama olan ‘Öğretmen’i, ‘Kuruluş Osman’ haricinde, dizi yönünden daha zayıf olan Çarşamba yarışına sokmayı uygun görüp İlker Kaleli’nin performansını Salı’nın ‘Hekimoğlu’, ‘Ramo’ ve ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ rekabetçiliğinde harcamaktan kaçınan… Ve Feyyaz Duman’ın başrolünde yer aldığı ‘Baraj’ı yakında izleyiciyle buluşturmayı hedefleyen FOX, bir uyarlama kadın dramından daha nasiplenme yolunda.
Büyük ihtimalle reyting yarışında varlık gösterip kalıcı olabilmesi için dizilerin yaz tatiline gireceği rekabetsiz ortama saklanan ‘Bir Annenin Günahı’nı da, anne-çocuk aksiyonuyla ilgi gören, aşk üçgeniyle bu ilgiyi körükleyerek başarısını sürdürüp mutlu sonla noktalanan ‘Kadın’ dizisinin yerini doldurmak maksadıyla, Salı akışına alacaktır. Şayet henüz hakkında doyurucu bilgi paylaşılmayan yapım netlik kazanırsa tabii… Çekilecek, çekiliyor haberleriyle varlık göstermenin ötesine geçilemedi de henüz!
Anibal GÜLEROĞLU
guleranibal@yahoo.com
www.twitter.com/guleranibal