SEVGİLİ okurlarım, bayramdan sonraki pazartesi günü oğlum aradı. “Baba” dedi, “Bayramda trafik kazalarının bilançosu gene korkunç di mi?”
Ben bir an düşünmeden, “Evet gerçekten de korkunç. Her bayram böyle oluyor” dedim! O yüzünde dolaşan muzip gülümsemeyi hissettiren bir ses tonuyla, “Aritmetiğini yap babacım, aritmetiğini!” dedi ve telefonu kapadı.
Hadi bakalım, açarsın interneti.
Gazetelerde manşetler:
“Trafik Canavarı Bayramda Yollardaydı!..”
“Bayramda bilanço korkunç!..”
“Canavar Bayram Tatili Yapmadı!..”
Dokuz günlük bayram boyunca kazalarda ölü ve yaralı sayısı toplam 795 kişi! Günde ortalama 88 kişi! Bayramın başında bütün ilgililer, bayramda trafik canavarına yem olmamamız için hangi önlemleri almamız gerektiğini hemen her kanalda uzun uzun anlattılar!
Eminim benim gibi siz de bayramda trafik kazalarının müthiş arttığını düşünüyorsunuz! Ama biz matematiğimizi yapmadan medyanın pompaladığı havaya kapılanlardanız! Halbuki oğlum, “Matematiğini yap baba” diyor!
Açıyorum, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün istatistiklerini... 2010 yılı Ocak ila Eylül aylarında, yani dokuz ayda Türkiye’de trafik kazalarında ölen ve yaralananların sayısı 129 bin 903 kişi. Dokuz aydaki gün sayısı 272. Aritmetiği yapın: Günde ortalama 477 kişi ölmüş veya yaralanmış.
Tüm yılda günde ortalama 477 kişi; Kurban Bayramı’nda ise günde 88 kişi! Peki hani trafik canavarı tatile çıkmamıştı, yollardaydı, uyumamıştı!
Anlaşılan bu trafik canavarı da bizim gibi esas çalışmasını iş günlerinde yapıyor! Bayramlarda da eh birkaç gün dinleniyor.
Tabiki amacım bu denli trajik bir konuyu şakaya vurmak değil. Ben önemli gördüğüm iki konuyu vurgulamak istedim.
1. Kazalar bayramlarda artmıyor, senenin her gününde çok. Bayramlarda azalsa da gene çok! Bir kişinin kazada ölmesi dahi bana göre çok. Çünkü o ölenin anası, babası, çocukları, eşi, yavuklusu için çok! Trafik kurallarını ve işaretlerini polisimizle, sivilimizle hepimiz yeni baştan hakkını vererek öğrenmeli ve uymalıyız. Çünkü trafik kuralları insanlar içindir, hayvanları bağlamaz!...
2. Basın ve medya, bu bayram trafiği olayında olduğu gibi, genellikle kafalarda kolayca inanılabilen bir sanal durumu bizlere söylüyorlar. Çoğu zaman politikacılar da öyle yapıyorlar. Bazen kendileri de söylediklerine inanıyorlar. Bazen de bizi inandırmayı amaçlıyorlar. Halbuki gerçekler genellikle içgüdülerimize kapılıp kolayca inanıverdiğimiz durumlar gibi olmuyor. Pek çok zaman mantık ve muhakeme ile varılan gerçek ilk inandığımızdan çok farklı oluyor.
Oğlumun dediği gibi matematiğimizi yapmalıyız, sevgili okurlarım daima!
