GEÇEN yazımda uzunca bir seyahate çıkıyor olduğumu söyledim. Yola çıkmadan önce Klerides’in aşağıda vereceğim beyanatını okudum. Bizim hükümetimiz bu Kıbrıs Rumları ile anlaşma için Rauf Denktaş ve ekibini zorlarken ben de bunun çok zor olduğunu çünkü Rumların Akritas Planı gereği adadaki Türkleri yok etmeyi, adadan Türkleri temizlemeyi, bunu yapamazlarsa da onlara baş eğdirmeyi ikinci sınıf vatandaş yapıp ekonomik olarak yok etmeyi planladıklarını yazdım.
Bugün nihayet Rumların en yetkili ağzından orada oynanan insanlık dışı oyun açıklandı. Yunanistan bundan dolayı sevindi, “Bravo, Klerides nihayet doğruları söyledi. Gerçekler ortaya çıksın. Türklere yapılan haksızlıklardan dolayı özür dilensin. Biz Türkiye ile dost olmak istiyoruz. Avrupa Birliği’nde müttefik ve komşu iki ülke olarak yer alabilmemiz için yapılan mezalimden dolayı Türklere gerekli tazminat ödensin!” dedi zannediyorsanız, yanılıyorsunuz! Klerides doğruları söylediği için ağır bir biçimde kınandı!
Haber aynen şöyle: “Glafkos Klerides, Kıbrıslı Türkleri 1963 -68 yılları arasında kamplarda tecrit etmelerinin büyük hata olduğunu itiraf ederek, ‘Boyun eğeceklerine inandık ama eğmediler’ dedi. Klerides, geçmişte yaptıkları hataları Rum medyasına şöyle anlattı: Birlikler oluşturduk, 1963’te Türklerin saldıracağını söyleyerek savunma birlikleri oluşturduk ve silahları Yunanistan’dan getirdik. Karşı saldırı planları ve tarihleri belirledik ama cephane getiren geminin gecikmesi nedeniyle saldırı planlarımızı erteledik. Akritas Planı’nı (Rumların Türkleri imha etme planı) Kıbrıslı Türklerin örgütlenerek Türkiye’den silah getirmesi nedeniyle hazırladık.”
Bu Klerides’in itiraf edebildikleri.
Ben bir çok kere, ama en son da Rauf Denktaş başaşağı edilip yerine Talat’ın monte edildiği günlerde, 1 Eylül 2005 tarihli köşe yazımda, Rumların bu gizli planını orijinal dokümandan tercüme ederek şöyle özetlemiştim: “Uygulayacağımız taktikleri dış ve iç taktikler olarak ikiye ayırmak gereklidir: Çünkü her birinde amacımızın gerek ortaya konulma biçimi gerekse uygulanması farklı olacaktır.
1. Dış taktikler (Uluslararası): ........ birçok uluslararası çevre için Kıbrıs sorunu taraflar arasında müzakereler yapılması ve anlaşmaya varılmasının mahsulü olarak tanımlanan Londra ve Zürih Antlaşmaları ile çözümlenmiştir.
a. Bu nedenle ilk hedefimiz uluslararası çevrelerde Kıbrıs sorununun gerçekte çözülmemiş olduğu intibaını uyandırmak olmuştur...
b. Bu nedenle ilk önce Yunan çoğunluğu olarak kabul görerek, şu intibaı uyandırmayı hedeflemişizdir:
ı. Elde edilen sonuç tatmin edici ve adil değildir.
ıı. Varılan antlaşma özgür ve gönüllü olarak kabul edilen karşılıklı tavizlerle elde edilmemiştir.
ııı. Antlaşmaların revizyonu Yunanlıların kendi imzalarının inkarı değil yaşamlarının devamı için bir gerekliliktir.
ıv. İki toplumun birlikte yaşaması mümkündür.
v. Yabancı ülkelerin güven duyması gereken güçlü unsur Türkler değil, Kıbrıs Rumlarıdır... Taleplerimizin, Yunanistan ile birleşme isteği (Enosis) yerine, sanki kendi kendimizi yönetme hakkının talep edilmesi imiş gibi takdim edilmesi ile uluslararası kamu oyunu etkilemede daha başarılı olacağımızı düşünmekteyiz. Ancak kendimizi yönetme hakkının tam olarak uygulanabilmesi İttifak ve Garanti Antlaşmaları’nın ortadan kaldırılması ile mümkündür...”
Plan, Türklerin nasıl kanlı bir biçimde yok edileceğinin de taktiğini açıklıyor. Ama yerim kalmadı.
Bu gün çok mutluyum ki, eski Rum lider Klerides bu komployu kendisi itiraf etmiştir, değerli okurlarım.