DEĞERLİ okurlarım, “empati” kelimesi adeta dilimize girdi! “Kendini başka birinin yerine koyup onun ne hissettiğini hissetmeye çalışmak. Onu daha iyi anlamak, algılamak” anlamında bir sözcük bu... Empati mantığın başaramadığını başaran bir olaydır.
Ben de bugün “Demokratik Toplum Kongresi” adlı kuruluşun tartıştığı “Özerk Kürdistan” projesinden esinlenerek, hiç bir zaman gerçek olmasını arzu etmediğim, ama Kürt kökenlilerimizin, biraz da devlet büyüklerimizin, kanunları uygulayan makamlarımızın empati duygularını okşamak için bir yazı kaleme alıyorum. Bir gazete haberi gibi okumanızı dilerim.
“FLAŞ.... FLAŞ.... FLAŞ.... Ege Bölgesi Özerklik İstiyor!...”
Uzun zamandır kuruluş görüşmeleri yapılan ‘Özerk Ege Demokratik Toplum Kongresi’ birinci büyük kurultayını geçtiğimiz hafta sonu İzmir’de yaptı. Kongre salonuna sığmayan coşkulu kalabalık, bina dışında ‘Özgür Ege... Gerisi Teneke!’ , ‘Egeliler İçeri... Ötekiler Dışarı!’ , ‘Zeytinli Bayrak... Diğerleri Yaprak!’ sloganları attılar, yaktıkları ateşler etrafında Ege türküleri söylediler. Zeybek oynadılar. Sembolik ‘Öz Savunma Gücü’ nü temsil eden efeler atlar üzerinde özgün kıyafetleri ile kongre binasının çevresine geldiler. Kalabalık efeleri çılgınca alkışladı.
* * *
Kongreye sunulan ‘Taslak Özerk Ege Projesi’ kongre üyeleri tarafından gün boyunca görüşüldü. Projenin ana maddeleri şöyle:
1. Ege Özerk Bölgesi (EÖB), İzmir, Manisa, Aydın, Muğla, Denizli, Uşak, Kütahya, Afyonkarahisar, Balıkesir illerini kapsayacaktır.
2. Ege’de yerleşik diğer bölge ahalisi, EÖB topraklarında 5 yıl özel müsade ile oturabilecek, 5 yılın sonunda oturma müsadeleri uzatılmayanlar kendi bölgelerine geri döneceklerdir. Diğer bölgelerden gelenlerin EÖB’de yerleşme ve çalışmaları EÖB Nüfus ve İstihdam Bakanlığı’ndan alınan süreli özel müsadeye tabi olacaktır.
3. EÖB’nin müstakil bir parlamentosu olacaktır. Bölgede geçerli olacak yasalar EÖB Parlamentosu’nun tasdikine tabi olacaktır.
4. EÖB Bayrağı Ege mavisi zemin üzerine beyaz bir ay ve yıldız arasında zeytin dalından oluşacaktır.
5. Bölge ilk ve ortaöğretim okulları, EÖB Eğitim Bakanlığı’nın yönetiminde olacaktır. Öz aksanda eğitim esastır. Okutulan ders kitapları Ege Bölgesi’nin aksanı ile yazılmış olacaktır.
6. EÖB’nin Efeler’den oluşan bir öz güvenlik gücü olacaktır.
7. EÖB’nin kendi bağımsız mahkemeleri olacak, EÖB parlamentosundan geçen yasaları ilgilendiren tüm davalara bu mahkemeler bakacaklardır.
8. EÖB’de tüm vergiler, EÖB Maliye Bakanlığı Vergi Daireleri tarafından toplanacak, bu vergilerden Federal Hükümet’e ancak EÖB topraklarına yaptığı yatırım ve sağladığı hizmet maliyetine eşit miktarı devredilecektir.
9. EÖB yürürlüğe giren tüm yasalarda, okullarda okutulan andlarda ve marşlarda geçen Türk sözcüğünün önüne ‘Egeli’ Sözcüğü eklenecektir.
Kongre üyeleri bu temel maddelerin görüşülmesinden sonra çevredeki coşkulu kalabalıkla birlikte zeybek havaları söyleyerek dağıldı...”
* * *
Sevgili okurlarım, istenilen bu mudur? Ülkemizin böyle küçük lokmalara ayrılması kimin yararına olur? Özerk Kürdistan isteyenler bilmezler mi ki bu bölgede bin küsur yıldır güçlü Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti devletleri olmasa idi acaba töreleri ile, dilleri ile bir Kürt varlığı kalabilir mi idi? Kalırdı diyenler Afrika’daki eski sömürgelere, Amerika’daki İnka’lara, Maya’lara, Aztek’lere kuzey Amerika Kızılderililerine ne olduğuna baksınlar!
BLOG
LALE EMİRDAĞ: Değerli Kubalı, sizin ekonomiyle ilgili değerlendirmelerinizi ilgiyle okuyorum. Anlaşılır ve verdiğiniz bilgilerin adeta hap gibi olması konulara bakışımızda önemli rol oynuyor. Son yazınızda sıcak para konusundaki uyarılarınıza devam ediyorsunuz. Gerçekten IMF’ten çok çektik ve sizin de yazdığınız gibi özelleştirmelerle bu ülkenin göz bebeği kuruluşlarını yabancılara bıraktık. Hatta içinde geleceğimiz açısından stratejik önemi olanları da. Türkiye’ye sıcak para girişini daha seffaf hale getirmemiz gerekmiyor mu sizce? Saygılarımla..
EMİN BARTIN: Türk Lirası giderek değer kazanıyor, Dolar giderek yükseliyor.. Bizim gibi ihraç yapan Dolar üzerinden anlaşmalarla üretim yapan bizlerin gelececeği ne olacak. Biz mi yanlış yapıyoruz, yoksa memlekette ekonomiyi yönetenler mi sayın Kubalı?