Merkezi Elazığ Sivrice olan depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa diliyor, deprem korkusunu yaşayanlara geçmiş olsun diyor ve bu vesileyle bir acı gerçeğe dikkat çekmek istiyorum.
Depremden sonra sosyal medyada en çok paylaşılan video’lardan biri Prof. Dr. Naci Görür’ün CNN TÜRK’te Hakan Çelik’e söyledikleri oldu.
Görür, yapılan bilimsel çalışmalara göre Elazığ, Malatya ve Adıyaman’da deprem olacağını söylediğinde, takvim yaprakları 6 Ekim 2019’u gösteriyordu.
Paylaşılan diğer video ise Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un 11 Aralık 2019’da katıldığı canlı yayında söyledikleriydi.
Ferda Yıldırım Yılmazoğlu’nun sunduğu ‘Her Açıdan’da Üşümezsoy, Akhisar’da ve Elazığ Sivrice’de deprem beklendiğini açık açık söyledi. İki deprem uzmanı, bilimin ışığında adeta nokta atışı yaptı.
Deprem uzmanları yıllardır uyarıyor, maalesef Türkiye uyanmıyor. Her depremden sonra yaptığımız şey, “Beterinden koru bizi Allah’ım” diye dua
etmek.
İZMİR’E KONSERE GİTTİK DEPREME YAKALANDIK
Şimdilerde menajerlik ve basın danışmanlığı yapan eski meslektaşım Nagihan Ataç, “Bu akşam Selcan Asyalı’nın Berduşşş’ta konseri var, gelir misin?” deyince, hiç düşünmeden ‘Evet’ dedim. Berduşşş’un İzmir’de olduğu aklımın ucundan bile geçmedi. Nagihan, “Feribotla Bursa’ya gideceğiz, oradan otomobille İzmir’e” deyince, jeton düştü. Uçak gibi bende de geri vitesi yok, mecburen çarşamba 10.10’da Yenikapı’dan feribotla Bursa Güzelyalı’ya, oradan İzmir’e otomobille gidip, perşembe sabahı 11.00’deki canlı yayınım nedeniyle 07.05 uçağıyla İstanbul’a döndüm.
Selcan Asyalı, 23.45 gibi sahne alacağı için Konak’taki butik otellerden birinde Beşiktaş-Erzurumspor maçını seyrediyordum.
Birden oturduğum yer sallanmaya başladı. İstanbul’daki evimiz depreme dayanıklı bir binada... Konak’ta içinde bulunduğum binanın depreme dayanıklı olup olmadığını bilmediğim için dışarı çıkayım dedim. Üçüncü kata gelince kapısı açılan asansörde karşılaştığım adam, “Otelin sahibiyim, binamız sağlam, korkmanıza gerek yok” deyince, dayanamadım: Madem binan çok sağlam, neden sen de benim gibi terk ettin odanı?
Adam cevap bile veremeden asansör arkadaşlığımız bitti.
Lobide ve sokakta karşılaştığım herkes panikteydi.
Bir kez daha anladım ki, depreme dayanıklı bir evde oturmak, tek başına çözüm değil. Depreme nerede yakalanacağınız belli değil çünkü.
Asyalı’nın konseri tek katlı binadaydı, o yüzden deprem kimsenin umrunda olmadı. Berduşşş’a gelenlerin eğlencesi, 01.30’a kadar sürdü.
‘YEMEKTEYİZ’DEKİ AŞÇI YARIŞMACININ İTİRAFI
TV8’deki ‘Seda Sayan’la Yemekteyiz’de cuma günü haftanın finali vardı. Beş yarışmacı kadından üçü aşçıydı. Onlardan biri Filiz Serttaş’tı. Rakiplerinden
18, Sayan’dan sekiz puanla haftanın üçüncüsü seçilen Serttaş’ın yaptığı şu itiraf, ekranlardaki yemek programlarını en iyi özetleyen türdendi:
“Kimsenin yemekten anladığı yok. Yaptığım çorbanın yanlış olduğunu kimse fark etmedi. İçindeki malzemeyi anlamadılar. Olması gereken bir çorba gibi yorumladılar. Gayet de güzel beğendiler. Onlara çok iyi yutturdum çorbayı.”
Yemek yapma sırası kendine geldiği gün pazara alışverişe giderken listesinde yapacağı çorba için kırmızı mercimeğin de bulunduğunu, almayı unutunca evdeki malzemelerle hazırladığı çorbadaki eksikliği, anaokulu öğretmeniyle ev hanımının anlamaması normal, ama iki aşçının fark etmemesi tuhaf!
GÜNÜN SÖZÜ
“40 alimi bir delille yendim, bir cahili 40 delille yenemedim.” (İmam Şafi)