Hamas’ın yaptığı baskında sivilleri öldürmesi, rehin alması gibi o günden bu yana Filistin’e bomba yağdıran İsrail’in başta çocuklar olmak üzere binlerce masumu katletmesi, Gazze’de hastaneyi ve çocukların sığındığı BM okulunu bombalaması insanlık suçu...
“Ne kadar bağırırsan bağır, ölenler Müslüman, öldüren İsrail ise dünya sağır” gerçeğiyle bir kez daha yüz yüze geldiğimiz bu günlerde ‘@gal_gadot’ adlı Instagram hesabı, “I stand with Israel” (İsrail’in yanındayım) sloganı altında İngilizce paylaşım yaptı:
“Ben İsrail’in yanındayım, siz de olmalısınız” çağrısını beğenenler arasında Burcu Esmersoy da vardı. Sunucu bu yüzden büyük tepki toplayınca, sosyal medyasından şu açıklamayı yaptı:
“Çok üzgünüm. Gazze’deki El Ehli Hastanesi’nde meydana gelen 500’e yakın sivilin hayatını kaybettiği, yüzlercesinin yaralandığı saldırı dahil olmak üzere yaşanan bu korkunç kıyıma ve suçsuz, masum insanlara
Duygu Nebioğlu’nun sosyal medyasından yazdıkları, Kanal D’deki ‘Neler Oluyor Hayatta’ programında anlattıkları ve Metin Akpınar’ın açıklamasından sonra ortaya çıkan tablo şu:
30 Mayıs 1988’de Suphiye Oran, ikizleri Duygu ve Sevgi’yi dünyaya getirdi. Anne çocuklarını altı aylıkken Çocuk Esirgeme Kurumu’na verdi. Öksüz ikizleri altı yaşına geldiklerinde öğretmen Emine-Özdener Nebioğlu çifti, evlat edinip öz çocukları gibi baktı, özel okullarda okuttu.
10 Eylül’de ikiziyle fotoğrafını paylaşıp, altına “Var bizim de bir hikâyemiz” notu düşen Nebioğlu, ekimde o hikâyeyi açıklayınca okuyanlar şoke oldu:
“Adım Duygu Nebioğlu, 88 yılında Antalya’da yaşama tutundum. Bebekliğim, çocukluğum zor şartlar altında geçti. 94’te Nebioğlu Ailesi tarafından evlat edinildim. Serüvenimin devamında biyolojik ailemin ve soy ağacımın merakına düştüm. Bu düşünce beni Türk toplumuna mal olmuş Sayın Metin Akpınar’a ulaştırdı.
Metin Akpınar’ın babam olduğu yargı kararı
Diyarbakır Sur Kültür Yolu Festvali’nde ilgimi çeken etkinliklerden biri, ‘Fark Yaratan Kadınlar Sergisi 2023’tü... Türkiye Jokey Kulübü’nün düzenlediği sergide, fotoğrafları ve hikâyeleri yer alan kadınlar; otomobil tamirciliği, boyacılık, kamyon şoförlüğü, erkek berberliği, nalbantlık ve seyislik gibi erkek egemen iş alanlarında kendilerini gösterenlerdi.
TJK fotoğraf sanatçısı Kadir Çivici’nin hepsini atlarla çektiği, erkeklerin işlerini elinden alan o kadınlar şunlardı:
* Seyis Özlem Akça.
* Jokey Sinem Aydın Özen.
* Boyacı ve duvar ustası kardeşler; Duru Tümer ile Merve Karahan.
* Süpürgeci Hanife Kaçmaz.
* İzmir’in kadın itfaiyecileri; Bahar Akdağ, Aslısüsen Oktay, Binnaz Baykal, Devrim Özdemir ve Gülşah Demirel.
Sur Kültür Yolu Festivali için cuma gününden beri Diyarbakır’dayım... Geçen yılki festivale, 59. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden gelmiştim. Bu yılki planım da öyleydi, ama 7-14 Ekim arasında yapılması planlanan 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali malum, ‘Kanun Hükmü’ belgeseline kurban edildi. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’nin en eski film festivalini yapamadı ama bu yıl ‘100 günde 11 festival’ parolasıyla yola çıkan Kültür ve Turizm Bakanlığı, ilkine oranla Diyarbakır Sur Kültür Yolu Festivali’nin içeriğini daha da zenginleştirerek başlattı. Ancak bakanlık ilk gün akşamüstü festivalin süreceğini, ama tüm konser ve gösterilerin iptal edildiğini açıkladı.
14 Ekim’de başlayan ve dokuz gün sürecek festival; ziyaretçilerini, ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün yapay zekâ ürünü fotoğraflarıyla karşılıyor. Cumhuriyet Müzesi’nden alınan binin üzerinde Atatürk fotoğrafı ‘Bir
AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında toplanan TBMM Dijital Mecralar Komisyonu, Disney Plus’ın ‘Atatürk’ dizisini yayınlamama kararını görüştü. Disney’in yaptığının açık bir sansür, hak ve hürriyetlerin ihlali olduğunu dile getiren Yayman, bu konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu:
“Türkiye’nin kurucu liderine yapılan içerik ne olursa olsun, siz kimsiniz ki iptal ediyorsunuz? Ermeni diasporasının baskısı mı var, ABD’deki grupların baskısı mı, içerikle ilgili mi bir şey var? Bunları bilmiyoruz... Bunu da gelip, kendileri anlatmak istiyor. O yüzden kendilerini dinlemeliyiz.
Belgeselin Disney Plus mecrasında değil, televizyonda yayınlanması doğrultusunda bir karar alındı. Bunu da doğru bulmuyorum. Disney Plus yetkililerinin bu konuda Türk milletinden özür dilemesini bekliyoruz. Alınan kararın sebebini kendilerinden dinlemek istiyoruz. Onun için Disney temsilcilerini komisyona davet etmenin çok doğru bir karar olduğunu düşünüyorum.”
Seçilen gün manidar
Disney yetkililerinin, 10 Kasım
Dünyada olduğu gibi bizde de filmler önce sinemalarda vizyona girer, sonra televizyonlarda veya dijital platformlarda yayınlanır.
Dünyada başka örneği var mı bilmiyorum, ama hafızam beni yanıltmıyorsa Ata Demirer’in ‘Bursa Bülbülü’, Türkiye’de bir ilke imza attı. BKM, filmi önce dijital platforma sattı. Film oradaki izleyicisini tüketince, sinemalarda vizyona çıktı.
Bazı sinema işletmecilerinin, “Dijital platformlarda yayınlanan bir filme kim niye para verip, sinemada izlesin? Para için sinema işletmecilerini satanları biz de protesto edelim” diye aralarında tartıştığı bir filmdi ‘Bursa Bülbülü’...
Nereden mi biliyorum bunu?
11.Bodrum Türk Filmleri Haftası’nda bizzat sinema işletmecilerinden dinledim de oradan.
O yüzden merak ediyordum ‘Bursa Bülbülü’nün vizyondaki ilk üç günde ne yapacağını...
Bu rakamı açıklamadan önce aradaki farkı mukayese edebilmek için Ata Demirer’in önceki filmlerinden bazılarının vizyondaki ilk üç günde ne kadar seyirciye ulaştı
Doğu Karadeniz’in iki komşu ili Trabzon ile Rize arasında futbol yüzünden oluşan gerginlik ve kırgınlığa müzik çare olur mu?
Trabzonlu Onay Şahin ile Rizeli İsmail Türüt, bu amaçla bir araya geldi ve ‘Trabzon Rize’ adlı bir şarkı yaptı. Türüt ve Şahin, ‘Trabzon Rize’ şarkısına bir de klip çekti.
‘34 TRB 61’ plakalı otomobilinden inen Onay Şahin’le, otomobilinin plakası ‘34 RZE 53’ olan İsmail Türüt, birlikte kameralar karşısına geçip, sözleri İsmail Türüt’e, müziği Cemal Kadir Kaya’ya ait şarkıyı birlikte söylüyor. İkili, Trabzonspor formalı gençlerle Rizespor formalı gençlerin maçını izliyor.
Beş dakikalık uzun şarkının dikkat çeken mısralarından birkaçı ise şöyle:
Futbol için yaşadık bunca kırgınlıkları,
Kaldıralım aradan basit dargınlıkları,
Trabzonlu, Rizeli, kim demiş anlaşamaz,
Anzer balını kattık Tonya tereyağına,
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 28 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında ülke genelinde yaptırdığı trafik denetimlerinin sonuçları açıklandı. Ortaya çıkan veriler sürücü veya yolcu trafiğe çıkan insanların nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunun en somut delili.
30 Eylül-2 Ekim arasında hız ihlali yaptıkları radarla tespit edilen otomobil sayısı 19 bin 275.
29 Eylül-1 Ekim arasında alkol ve uyuşturucu madde denetimi yapılan otomobil sayısı 39 bin 901.
Alkol etkisinde araç kullanan sürücü bin 300 kişi. Cihazla ölçüm yapılmasına itiraz ettiği için sürücü belgesi geçici olarak alınan 52 kişi. Uyuşturucu/uyarıcı madde etkisinde araç kullandığı tespit edilen dört sürücü.
28 ve 29 Eylül’deki motosiklet ve motorlu bisiklet trafik denetimlerinin sonuçları ise daha da vahim ve çarpıcı...
İki günde kontrol edilen motosiklet ve motorlu bisiklet sayısı 21 bin 778.
Bu araç sürücülerinden 6 bin 892’sine ‘Trafik kurallarını ihlal’den ceza kesildi, 2