Ali Canip Olgunlu

Ali Canip Olgunlu

alicanipolgunlu@gmail.com

Tüm Yazıları

Anadolu’nun doğusunda güneş ile birlikte bir kez daha uyandığımda güneyin serinliğinde hiç neden demeden “Vardır bir sebebi” diyen Selene’nin sesini duydum.

Kültür neden sorusuna cevap verir. Kültüre yönelik her bir nedenselliğin göstergesi de maddi manevi miraslardır. İnsanoğlunun dinler dairesi içerisinde kalmış çoğunluğu; bir şeyin aslının aslının aslına inemediğinden dolayı suretlerde takılıp kalmışlardır. Keza bu daire içerisinde olanlar kendi istek ve arzularına göre inançlar yaratırlar ve akabinde de tüm yaratımlarını zaman, mekan ve makamlarla sınırlandırırlar. Kültür bir şeyin varlık nedeni olmakla birlikte unutmamalıyız ki birçok kültürün kaynağını geçmişe dönük keşkeler ve geleceğe yönelik endişeler oluşturur. Yüksek benliğe yönelemeyenlerin neden sorusuna verdikleri cevap: “Her şey o’dur”. Öte yandan mükemmel olan Yaradan’ın mükemmelliğini her an seyreyleyen bir kişinin içerisinde olduğu kültür dairesinin varlık nedeni sorusunda da bir cevap vardır! Bu anlamda Yaradansal ahlaka benzemeye çalışanların neden sorusuna yönelik cevapları: “Her şey o’ndandır”.

Haberin Devamı

Salt kültürün varlık nedeni

Güneyden gelen serinlik bizi bize her zaman bizimle birlikte gösterir. Güneyden gelenin hiç neden dememesi bize “Vardır bir sebebi” dedirtir. Her şeyin kaynağı olan Yaradan böylece salt kültürün varlık nedenidir. “Her şey o’ndandır” diyen teslimiyetteki insan da bu mükemmel kültürün sanat eseri olan göstergesidir. Kamil, olgunlaşmış, sessizlikle güneye, derinliğiyle Anadolu’nun Egesi’ne yönelmiş bu insan kadar zarif sanat eseri olabilir mi?

Karadaki denize dalarak derinleşen ve akabinde elbette Anadolu’daki denizden karaya çıkarak yükselen bir kamil insan “Hiç neden demeden vardır bir sebebi” diyerek her şeyde mutlaka yaradansal olan bir şeyi bilir, görür ve o’nu o’nunla birlikte yaşar. Oysaki sığ bir suda yüzen ve küçücük tepelerde dolaşanlar doğalarının gereği her şeye genelde hiçbir şey diyerek o şeyin değerinden haberdar olamadan zaman öldürerek dolaşır dururlar.

İnsanoğlunun tüm yaratımlarının toplamı kültür olmakla birlikte bu tür kültürler birbirlerini anlamakta güçlük çekerler. Oysa ki her eşya anlamlıdır ve anlamlı olanı anlamlandırabilenler birbirlerini birbirlerine hatırlatırlar. Hatırlayamayanların kültür daireleri içerisinde olanlar birbirlerini ötekileştirirler; her şeyin varlık nedeninin kaynağı olan Yaradan’ı hatırlayanların kültür dairesi içerisinde yaşayanlar ise birbirlerini organize eder, renklendirir ve basite indirgerler. Zaten her kim bir şeyi basite indirgerse o kişi Anadolu’nun doğusunda derinleşmiştir, Anadolu’nun güneyinde serinlemiş, kuzeyini sakin sakin seyreylemiş ve Anadolu’nun Egesi’nde göklere yükselmiştir. Bir şeyi basite indirgemeyenler ise bir başka kültürün sempatizanı olmuştur. Kültürel asimilasyonu ister inançsal isterse de toplumsal algıda yaşayanlar güneşin bahçesi olan Anadolu’da toprağı koklasınlar, Selene’nin aydınlık feneri zamanlarında hiç neden demeden vardır bir sebebi diyebilmeyi anlasınlar...