Aksal Yavuz

Trabzonspor, Visca’yı çok istedi, Visca da Trabzonspor’u…
Abdullah Avcı devreye girince, sevgi de işin içine girince; sevenlerin galibiyetine bir kez daha şahit olduk!
Aile büyüklerinin (Başakşehir başkanı ve yöneticileri) ‘madem birbirini sevmişler, istemişler bize de hayırlı olsun demek düşer, verdik gitti’ diyerekten sevenlerin kavuşmasına müsaade ettiklerini söyleyemeden geçmeyelim. Darısı sevip de kavuşamayanların başına!
**
Bu kavuşma gerçekleşmemiş olsaydı; spor tarihinde sevip de kavuşamayanlar olarak yerini almış olacaktı…
Doğal olarak iki tarafın aklı ‘istedik… istedim vermediler’ denerek, sonuçlanmayan hikâyede kalacak, senelerce dilden dile anlatılacaktı…!
**

Eksik bölgelerin tamamlanmasıyla ikinci yarı daha güçlü bir Trabzonspor izleyeceğiz…
Şu sıralar ‘Kimler transfer edilecek?’ sorusu, ‘O sene bu sene mi?’ sorusunun önüne geçti ama transfer ayı bittikten sonra bir sonraki transfer dönemine dek kimsenin aklına gelmeyecek!
**
Bordo-mavililer, alacağı oyuncuları aylar evvel belirledi. Bazı futbolcular ile dolaylı olarak görüşülüp söz kesilmiş olsa da gözler kulüplerinde. Doğal olarak Trabzonsporlular beklemede…
Oyuncu ‘Ben şampiyonluğa oynayan Trabzonspor’da oynamak istiyorum, şampiyonluk görmek istiyorum’ diyorsa, bize ve herkese sevenlerin, gitmek isteyenlerin arasına girilmez, girilmemeli demek düşer!
**
Erken transfer hamleleri aynı zamanda sezon sonu yapılacak işlerin yükünü de hafifletmiş olur. O anlamda önümüzdeki yılın da hesabı-kitabı yapılmış oluyor, olması gereken de budur. Aksi halde bordo-mavililer gelecek sene, bu yıl Avrupa kupalarında mücadele eden takımlarımızın durumuna düşebilir!

Bazı maçlarda dakikalar bitmek bilmiyor fakat ilk yarı öyle hızlı geçti ki adeta Trabzonspor gibi esti!
Birçok olumsuzluğa rağmen ligin ilk yarısı ortalığı kasıp kavuran bordo-mavililerin karnesine kocaman bir nazar boncuğu kondurup, darısı 2022’nin başına temennisiyle devam edelim.
19 maçta 46 puan… 2,42 puan ortalaması tek kelimeyle harika, iki kelimeyle şapka çıkarılmalı diyelim!
Laf aramızda, puan ortalamasının son iki rakamı da (42) ufaktan bir hatırlatma yapmış sanki!
**
Koca ilk yarıyı orijinal sol bekleri olmadan geçirdiler…
Konyaspor ve Alanyaspor maçlarında bir eksik oynadılar.

Sezonun ilk haftasından son maçına dek bordo-mavililer birçok karşılaşmaya tam kadro çıkamadılar. Her hafta mutlaka bir sorun yaşadılar. Sol bekleri de en zayıf halkaları zaten…
Devre arasına açık ara lider giriyorlarsa, dün sakatlıklarından dolayı forma giyemeyen oyuncuların katkısı çok fazla, Nwakaeme de bu isimlerin başında geliyor…
Nwakaeme’nin yokluğuna biraz alıştılar da, Abdullah Avcı, Medipol Başakşehir karşısına Edgar ve Hugo’suz çıkacağını hissetmiş olacak ki, bilhassa son haftalar ‘12. adam’ taraftara çağrıda bulundu: “Hep beraber hücum edeceğiz, hep beraber defans yapacağız.”
Trabzonspor’un bu sezon en büyük transferinin taraftar olduğunu söylemeden geçmeyelim. Dün gece de tribünlerde boş yer bırakmayıp, inanılmaz destek verdiler takımlarına…
Tam bir taktik mücadelesiydi... İki ekip de birbirinin hatasını kollayarak başladı. İlk hatayı Başakşehir kalecisi Muhammed yaptı, hatadan kaynaklı Dorukhan’ın direkte patlayan topu, uzun gecenin Trabzonspor adına kolay geçmeyeceğini söyledi sanki!
Hamsik,

Bakmayın siz son günlerde Uğurcan Çakır’ı yere göğe sığdıramayanların güzellemelerine!
Trabzonspor’un kaptanı kötü oynamış olsaydı; bugün onu övenler, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı hatırlatıp, ‘biz demiştik’ciliği oynayarak gömmeye başlayacaklardı!
Hem de büyük bir keyifle…!
**
Benzer taktik Abdülkadir üzerinde de denendi ama tutmadı…
Ülkemde yıldız futbolcunun çıkmamasının sebeplerinden biri de budur aslında!
**

Cebrail, öyle bir gol atacağını, Trabzonsporlular da öyle bir gol yiyeceklerini rüyalarında görseler inanmazlardı herhalde!

Evet, Cebrail topa iyi vurdu vurmasına da Trabzonsporlu bir oyuncu yoktu Altaylı oyuncuya müdahale eden… Zaten Uğurcan da ancak böyle bir golü yerdi!

Siyah-beyazlı oyuncular öne geçmenin verdiği moral, coşku ve taraftarının desteğiyle ikiyi bulmak için çok uğraştılar, iyi oynadılar ama karşılarında üç direk arasına her maçta olduğu gibi ağlarını ören bir adam vardı; Uğurcan Çakır.

İnanılmaz oynadı Trabzonspor’un kaptanı, hele uzatmalarda sakız gibi uzadığı bir pozisyona vardı ki filim kahramanı örümcek adamı kıskandıracak uçuşlardan biriydi…!

Anlayacağınız Uğurcan Çakır’ın, film kahramanı örümcek adamdan farkı giydikleri elbiselerdi; birinde Trabzonspor forması, diğerinin üstünde kostüm vardı…

Tamam, tutan böyle de atan nasıldı diye soracak olursanız?

Cornelius’un Hatay maçında olduğu gibi beslendiğinde neler yaptığını, neler yapabileceğini Altay karşılaşmasında da

Hatay’ın nefis yemeklerini tadanlardan ‘midemiz doydu ama gözümüz doymadı’ cümlesini duymuşsunuzdur.Hatay’ın nefis yemeklerini tadanlardan ‘midemiz doydu ama gözümüz doymadı’ cümlesini duymuşsunuzdur.Atakaş Hatayspor da Süper Lig’e çıktıktan bu yana izleyenlerin gözüne hitap ediyor, adeta futbola doyuruyor….  

Başarıya hasret kulüplerimizi yönetenler ile Süper Lig’de asansör takım olmak istemeyenler, Atakaş Hatayspor’u birkaç yılda buralara taşıyanlardan her yemek sonrası, kahve molası aralarında taktik alsalar hiç de fena olmaz!Maça dönecek olursak…

Trabzonspor kazanmış olsa aşağıdakilerin morali daha da bozulacak, kaybetse iştahları o derece kabaracaktı! Fakat dün bordo-mavililer öyle başladı ki, topun arkasına geçen, Trabzonsporlu oyuncuların yapacakları hatayı ileri uçta hızlı adamlarının ayaklarıyla sonuca gitmek isteyen Hatayspor’a, ilk yarı bırakın pozisyon vermeyi, pas yaptırmadı, deyim yerindeyse nefes aldırmadılar, alan daraltarak… 

Kapanan

Yenilmeyen takım yoktur.
Trabzonspor da bu sezon ilk mağlubiyetini Antalya’da aldı. İşin ilginç yanı golü kendi kalelerine atarak yaşadılar bu ilki…
Doğrusu kötü oynadılar, mağlubiyeti hak ettiler…
27 haftada bir kez, ligin 16. haftasında ilk yenilgisini alan takımı ve hocasını acımasız eleştireni Allah, taş eder!
**
Nwakaeme, Bakasetas ve Abdülkadir Ömür, Trabzonspor’un yarısı…
Nwakaeme’nin sakatlanıp çıkması, Bakasetas ve Peres’in maç eksiğinin olması, Ömür’ün olmaması; mağlubiyeti getiren faktörlerdi…