Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

50 yıl önceki arabalar, telefonlar, kıyafetler ne kadar demode ise eğitim modeli de bir o kadar demode.

Son yüzyıldaki bilimsel ve teknolojik gelişmeler, tüm insanlık tarihindeki gelişmelerden çok daha fazla.

İnsanoğlu fiziki olarak belki fazla değişmedi ama yaşam ve düşünce tarzı dünle kıyaslanmayacak şekilde deforme oldu.

Eğitimin yarattığı boşluk, televizyon, internet ve sosyal medya üzerinden dolduruldu.

Sabah akşam dizi izleyen, elinden telefon düşmeyen, üretmekten çok tüketmeyi alışkanlık haline getiren kolaycı ve mutsuz nesiller yetişti!..

Haberin Devamı

Bu durum bizde böyle de başka ülkelerde farklı mı?

Tehlikeyi görüp önlem alanlar dışında hemen her yerde aynı!

Teknoloji her şey deyip, sosyal bilimleri el birliğiyle yok ettik ve geldiğimiz nokta ortada!

Bırakın önlem almayı, görenimiz bile yok!

Politikacılar, medya, patronlar, sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve diğer yön verenlerin hepsi kendi derdinde.

Çocuğu, genci, halkı, değişimi, geleceği düşüneni ara ki bulasınız!..

Ne istiyorsa onu öğrensin!

Dünyadaki değişimi ve yaşanan kaosu görüp önlem alan ülkeler yok değil.

Güney Kore Mutlu Eğitim Projesi’ni hayata geçirdi, Finlandiya da çok daha farklı bir yola koyuldu. Haberi birlikte okuyalım:

“Finlandiya yeni bir eğitim sistemine geçmeye hazırlanıyor.

Bu yeni sistemde, geleneksel derslerden hiçbiri yer almıyor.

Dünyanın en iyi eğitim sistemlerinden birine sahip olduğu düşünülen Finlandiya’da, eğitimciler radikal bir kararı uygulamaya karar verdiler.

Finlandiyalı yetkililer dersleri müfredattan kaldırmak istiyor.

Fizik, matematik, edebiyat, tarih, coğrafya gibi dersler artık olmayacak.

Helsinki Eğitim Bölümü Başkanı Marjo Kyllönen değişimi “1900’lerde uygulanan eğitim yöntemleri bir zamanlar faydalıydı. Ancak artık öğrencilerin ihtiyaçları farklı” sözleriyle ifade etti.

Eski moda yöntemler yerine öğrenciler, olaylar ve fenomenleri disiplinler arası bir formatta öğrenecekler.

Örneğin İkinci Dünya Savaşı tarihsel, coğrafi ve matematiksel bakış açısıyla incelenecek. “Kafede Çalışmak” gibi ilginç bir dersle öğrenciler İngiliz dilini, ekonomiyi ve iletişim becerilerini öğrenecekler.

Haberin Devamı

Sistem ilk olarak 16 yaşındaki son sınıf öğrencilerine sunulacak.

Öğrenciler, yetenekleri ve gelecekte yapmak istediklerini de göz önünde bulundurarak öğrenmek istedikleri konuları seçecekler.

Bu şekilde, öğrenciler “Bu dersi neden alıyorum?” diye sormadan derslerini seçecekler.

Geleneksel öğrenci-öğretmen ilişkisi de bu sistemle değişecek.

Öğrenciler sıralarında oturup öğretmenlerinin onlara soru sormasını beklemeyecek.

Bunun yerine, problemleri oluşturdukları küçük gruplarda tartışacaklar.

Kolektif çalışmayı öğreten Finlandiya’nın yeni eğitim sistemiyle öğretmenlere büyük bir iş yüklenecek.

Bu nedenle öğretmenlerin maaşlarında da artışlar olacak.

Değişimin 2020’ye kadar tamamlanması bekleniyor.”

Peki, biz ne yapıyoruz?

Eğitimde, devekuşu misali, başımızı kuma gömdük ve olup bitenlerin çok uzağındayız.

Ezberci, dayatmacı, öğretici değil oyalayıcı, sınav odaklı eğitim sisteminin ötesine geçemedik.

Sistemin paydaşlarından öğretmen, öğrenci, veli, hiçbiri memnun değil.

Haberin Devamı

Mezunların durumu da farklı değil.

Ne aradıkları işi bulabiliyorlar ne de onları işe alanları memnun edebiliyorlar...

Özetin özeti: Yeni dünya, yeni Türkiye, çoktan eskidi ama bunun bile farkında değiliz!..