Çin, dünyadaki en eski medeniyetlerden biri ve dünyanın yükselen değeri.
Trump sonrası Amerika’da bile, Çin’e geleceğin Amerika’sı olarak bakılıyor.
Bir milyar 300 milyon nüfusu, ekonomisi, yaptıkları ve yapacaklarıyla göz kamaştırıyor.
Çin, son dönemde bizim de fazlasıyla ciddiye aldığımız ülkelerden.
AB ve ABD’ye ne zaman kızsak, Şanghay Beşlisi ile gözdağı veriyoruz.
İlişkilerimiz artıyor, ticaret hacmimiz büyüyor, flörtten de öte bir yakınlaşma söz konusu.
Çinli turistlerin sayısı da hızla artıyormuş.
Artık Çin radyosu, Çin televizyonu ve Çin haber ajansımız da var ve her gün onlarca Çin haberini bizlerle paylaşıyor.
İşte böyle bir ortamda dünyanın en iyi üniversitelerine kapısını açan Yeditepe Hukuk Dekanı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu Hocamız, “Çin’in Harvard’ı sayılan Nankai Üniversitesi’nden Prof. Dr. Han Zhaoying burada, sohbet etmek ister misin?” dediğinde, soluğu orada aldım.
Prof. Zhaoying, uluslararası ilişkiler uzmanı ve çalışmalarının önemli bir bölümü Çin-Amerikan İlişkileri üzerine.
Başta Amerika olmak üzere dünyayı iyi tanıyor. Türkiye’ye de ikinci gelişi...
Çin’le ilgili kafamda o kadar çok soru vardı ki hepsini samimiyetle cevapladı. Sonra da yemeklerimizin tadı damağında kalarak memleketine uğurladık...
Kendisi de çevirmeni de sıkı bir Çin milliyetçisiydi. Dünya liderliği neyimize, halkımızın karnını doyuralım, bu bize yeter diyecek kadar mütevazı, eğitimin ticareti olmaz diyecek kadar sosyal adaletten yana, Türkiye Müslüman ülkeler içerisinde çok farklı bir yere sahip diyecek kadar da bizi yakından tanıyordu.
Daldan dala atlayarak gerçekleştirdiğimiz uzunca bir sohbetten işte önemli satır başları:
Dünya liderliği?..
- Çin dünya liderliğine hazır mı? Hayır, henüz hazır değiliz. Zaten böyle bir niyetimiz de yok. Kendi içimizde ciddi sorunlarımız var. Dünyadan daha çok kendi halkımızı düşünmek zorundayız. Kişi başına düşen gelir 9 bin dolar. Öncelikle, orta gelir tuzağından kurtulmamız gerekiyor.
- Türkiye giderek güçlenen bir ekonomiye sahip, modern bir Müslüman ülke. Ekonominizi daha da büyütmek istiyorsanız önce barış ortamını sağlamanız gerekir. Çin olarak biz de Türkiye’nin büyümesini istiyoruz...
- Suriyeli mülteciler konusunda yaptıklarınız takdire şayan. İnsani bir önem taşıyor.
- Çin’in ürettiği ya da Çin’de üretilen mallar çok kaliteli değil. Biz de öyle düşünüyoruz. Hatta yurtdışına giden Çinliler yabancı markalara ilgi gösteriyor. Çok sıkı kontrol sistemi var. Kaliteyi önemsiyoruz ve kalitesiz malların Çin’de yaşama şansı yok noktasına gelinecek. Çok yakın bir zamanda, bozuk süt ürünleri satan çok büyük bir şirket bu yüzden battı!
- Çin’deki demokrasi Batı ülkelerindekinden çok farklı. Otoriter bir demokrasi var. 1978’den bu yana ilerlemeler var ama Batı tarzı bir demokrasi bizde mümkün değil.
Şanghay Beşlisi!
- AB ve Şanghay Beşlisi çok farklı kurumlar. Teröre karşı ortak hareket edilir ama kesinlikle birbirinin alternatifi olamaz, birbiriyle kıyaslanamaz.
- Türkiye ve Çin daha sıkı işbirliği kurabilir. Dünya ticaretine yön verecek İpek Yolu Projemiz var. Bu çerçevede ortak yatırımlar yapılabilir. Tıpkı, Ankara-İstanbul hızlı tren hattı gibi.
- Türkiye bizim için stratejik bir ülke. Statü olarak, gelişmekte olan ülkeler içerisinde iyi durumda olanlardan!
- Bizim gibi siz de orta gelir tuzağından ve durgunluktan kurtulmalısınız.
En büyük hayalleri?
- Çinlilerin en büyük dört hayali, iyi bir eğitim, iyi bir iş, sağlık ve iyi bir ev sahibi olmak.
- Tek çocuk şartı kaldırıldı, isteyen ikinci çocuğu da yapabilir ama büyük kentlerde, iyi bir gelecek çok masraflı olduğu için fazla düşünen yok.
- Yaşlı nüfusumuz giderek artıyor! Emeklilik yaşı kişiden kişiye değişiyor.
- Çin’de gelişmiş, gelişmekte olan ve geri kalmış şeklinde üç farklı sosyal yapı var.
- 500 dolardan az kazananlar vergi ödemiyor. 1000 dolardan fazla kazananlar ise yüzde 25’ten başlayarak kademeli vergi ödüyor.
- Bugünkü Çin, hızlı gelişen, hızla değişen, çok renkli bir ülke.
- Bürokrasi azalıyor, iş kurma maliyeti düşüyor.
- Resmi verilere göre, Çin’de bu yılın ilk altı ayında günde ortalama 14 bin işletme kuruluyor. 2015’te bu sayı 12 binmiş!
Asıl barbar Batı!
- Çin dünyanın en eski medeniyetlerinden biri ve gittiği her yere medeniyet götürdü. Bize barbar diyenler asıl kendileri barbar. Çin hiçbir zaman işgalci, sömürgeci olmadı. Çin’in diğer ülkelerle ilişkileri hep ticari ve kültürel. Batı ise silahla gitti, altınla, gümüşle döndü.
- Hiç kimseyle savaş istemiyoruz.
- Uygur Türkleriyle sorunumuz yok! Ama böyle bir algı yaratılıyor!
- Barış ve halkımızın refahı çok önemli. Dünya firmaları barış var diye bize geliyor!..
Özetin özeti: Türkiye ve Çin’in pek çok ortak özelliği kadar, birbirinden öğreneceği ve paylaşacağı çok şey var!..