Dün, sabahın köründe Ankara yollarına düştüm.
Hava soğuk mu soğuktu, birkaç santim de kar vardı.
Havaalanından doğruca Ankara Ticaret Odası’nın Kongre Merkezi’ne gittik.
Fazlasıyla görkemliydi, Sinan Aygün’ün kulaklarını çınlattık.
Bu yıl ikincisi kutlanan Ankara Marka Festivali’ne 134 konuşmacı ve 15 bini aşkın izleyici katıldı.
“Geleceği Değiştiren Kafalar, İz Bırakan Markalar” sloganıyla yola çıkan festivalde, iş dünyasından medyaya, sanattan spora, akademisyenlerden edebiyatçılara yok yoktu...
Süre az, söylenecek söz çok olunca her şey hızlı film gibiydi...
Konuşmaların yanı sıra bir de sertifika programları vardı ki gençlerin ilgisi asıl onlaraydı.
Ev sahipliğini ATO, sponsorluğunu ise, Ankaralı işadamlarına inat, Malatyalı Çalık Holding yapıyor!..
Değer katanlar?
Festival çerçevesinde, bu yıl ilk kez, Ankara’nın Değerleri ve Ankara’nın Markaları seçilmiş.
Seçici kurulun belirlediği yüzlerce adayı 15-20’ye indirmek hiç kolay olmamış.
Eminim ki her yarışma sonunda olduğu gibi, bu ödül dağıtımından sonra da “O var da biz niye yokuz” krizi yaşanacak.
Ankara deyince pek çok kurum ve isim akla gelir.
Her şeyden önce de Mustafa Kemal Atatürk, TBMM, Anıtkabir ve tabii ki Cumhuriyet...
Peki ya sonra, işte diğerleri:
Prof. Dr. Mehmet Haberal, Prof. Dr. İhsan Doğramacı, Koç Grubu, Aselsan, MAN, ODTÜ Teknokent, Bilkent Cyberpark, Sevda Cenap And Vakfı, TED, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, TAİ, Ankara Radyosu, MKE, Ankaragücü...
Ankaralı markalar?
Arvento, Udemy, Yiğit Akü, Ayakkabı Dünyası, Big Chefs, Kavaklıdere Şarapları, Atatürk Orman Çiftliği, Beypazarı Sodası, Eyüp Sabri Tuncer, Türk Traktör, Termikel, TAV, Yakupoğulları, Tekin Acar, Nurus Mobilya, Nuhun Ankara Makarnası, Hidromek, Abdurrahman Tatlıcı, Onedio...
Bir Ankaralı olarak listelere herkesten önce ben itiraz ettim. Bazılarını ismini ilk kez duydum. Ankara denildiğinde ilk akla gelen bazı isimlere de hiç rastlamadım.
Umarız, gelecek yıl, bu isimler belirlenirken çok daha özenli davranılır...
Altınköy?
Ankara altınlı isimleri seviyor. Altındağ, Altınşehir, Altınpark, Altıntepe gibi pek çok isim vardı, şimdi onlara bir yenisi eklenmiş.
Tesadüfen keşfettik. Antakya TED’in kurucusu Dr. Mustafa Özat Ankara’da yaşıyor ve benim yöresel yemeklere olan ilgimi bildiği için farklı bir yer önerdi. Altınköy Açıkhava Müzesi’ni keşfetmemiz öyle oldu.
Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki müthiş bir köy projesi gerçekleştirmiş.
Uzaktaki köylere gidemiyorsanız, çocuklarınız köy dediğinde ya da köyü köy yapan değerler için o da ne ki diyorsa Altınköy’e gidip keyifli bir gün geçirin.
Köy fırınında pişen ekmeğin hasretini çekenler, köy kahvesinde tavşankanı bir çay için neler vermezdim ki diyenler, taze sütten yapılan köy yoğurdunun, tereyağının tadına hasret kalanlar, tavuğun altından yumurta almayı, dalından domates kopartmayı özleyenler, çeşme başında dedikodu, köy okulunda ders, dere kenarında piknik, karda kışta kızakla kaymak isteyenler bir ara yolunuzu Altınköy’e düşürün.
Pek çok belediyemiz gibi onlar da iş yapmaktan kendilerini anlatmaya fırsat bulamamış. Yazı gibi kışı da ayrı bir keyif...
Özetin özeti: Geçen hafta İstanbul’da eğitime ilgi müthişti ama dün Ankara’da o heyecan yoktu. Öğrenciliğimizin Ankara’sı, hemen her konuda öylesine değişmiş ki bazen biz bile tanıyamıyoruz...