Ticarete büyük katkı sağlayacak hamle!
Türkiye ile Güney Kore merkez bankaları arasında ticaret ilişkilerini güçlendirecek ve iki ülkenin ekonomik gelişimine büyük katkı sağlayacak olan ‘swap’ hamlesi geldi. Özellikle ticarette kendi ülke para birimlerinin kullanılmasına imkan sağlayan bu anlaşmayı ekonomist Enver Erkan Uzmanpara’ya değerlendirdi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Güney Kore Merkez Bankası’ndan iki ülke ticareti açısından son derece önemli olan bir hamle geldi. TCMB ile Güney Kore Merkez Bankası 17.5 milyar TL’lik (2.3 trilyon won) swap anlaşması yaptı.
İki ülke arasında yapılan ticaret ilişkilerinin güçlendirilmesi ve yerel para ile ticarete olanak sunması bakımından oldukça önemli bir adım olan swap anlaşması ticarette büyük kolaylık sağlarken, yapılan anlaşma Merkez Bankası (TCMB) rezervlerine 2 milyar dolarlık katkı sağlayacak.
3 yıl sürecek bu anlaşma doğrultusunda ise taraflar bu sürenin uzatılması için görüşme yapabilecek.
Yaşanan bu gelişmeler sonrası ekonomist Enver Erkan, Merkez Bankası’nın swap adımını Uzmanpara’ya değerlendirdi:
“Çin ve Katar’dan sonra olası swap anlaşmasının yine Asya kaynaklı olabileceğini düşünüyorduk. Güney Kore; katma değer yaratan, yüksek teknolojili üretim ve ihracat yapan, ekonomisi stabil bir ülke.
‘2 MİLYAR DOLAR REZERVLERE GİRECEK’
Swap anlaşmasının USD karşılığı yaklaşık olarak 2 milyar USD. Yani swap ile TCMB rezervlerine girecek olan KRW, brüt rezervlere 2 milyar USD ekleyecek. Çin swap anlaşmasından 6 milyar USD’lik CNY karşılığı, Katar swap anlaşmasından ise 15 milyar USD’lik QAR karşılığı gelmişti.
Tabi rezervlere giren karşıt para birimleri, “hard currency” olmadığı için kullanımı ve etkinliği için USD’ye çevrilmesi ve USD karşılığı üzerinden hesap edilmesi gerekir.
Swap anlaşmasının vadesi dolduğunda da, takas edilen para birimleri ters yönde yeniden değiştirilecek. Bir başka deyişle, swaplarda rezerv etkisi aslında geçicidir ve bir “ödünç para birimi” etkisidir.
‘TİCARET HACMİNE KATKIDA BULUNABİLİR’
Bir fonksiyon da elbette yerel paralarla ticaretin geliştirilmesi üzerinedir. Bir başka deyişle, USD veya “hard currency” bazlı ticaretin ağırlığının azaltılarak yerel para dönüşümüne yardımcı olunması. Bu durum, toplam ticaret hacmine katkıda bulunabilir.
Bizim Güney Kore ile toplamda 7 milyar USD’lik ticaret hacmimiz var. Bu ülkeye 4,4 milyar USD’lik ticaret açığımız var, yani daha çok ithalat yapan taraf biziz. Yerel paralarla ticarette, denk ticaret dengesi istenen bir durumdur. Dolayısıyla, Türkiye’nin artabilecek ticaret hacmi açısından ihracatını ve potansiyelini de artırması gerekir.”