Küresel piyasalarda yön arayışı devam ediyor
Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası (Fed) ve yeni ABD yönetiminin gelecek dönemde atacağı adımlara ilişkin belirsizliklerin yanı sıra dünyanın önemli ekonomilerinden alınan durgunluk sinyalleriyle karışık seyrediyor.
Dünya ekonomilerinin enflasyonla mücadelesi devam etse de, piyasalarda güçlenen resesyon-enflasyon ikilemi fiyatlamaları zorlaştırmaya devam ediyor.
ABD'de açıklanan makroekonomik veriler ülke ekonomisinin hala yavaşlamadığına işaret ederken, başkan seçilen Donald Trump'ın uygulayacağını ifade ettiği tarifeler sonrası ortaya çıkabilecek problemler de yatırımcılar açısından soru işareti oluşturmayı sürdürüyor.
Buna göre, Fed'in sene boyunca yalnızca iki faiz indirimine gideceği öngörülürken, ilk faiz indirimini de yılın ilk yarısının sonuna doğru yapması bekleniyor.
Söz konusu fiyatlamaların her ne kadar Trump'ın uygulayacağı politikaların risklerini de kapsadığı tahmin edilse de, ABD'nin en büyük üç ticaret ortağıyla gireceği bir ticaret savaşının ortaya çıkaracağı sonuçlara ilişkin belirsizlikler Fed'in yol haritasındaki başlıca sorun olarak dikkati çekiyor.
Ülke ekonomisinde Fed'in istediği yönde bir soğuma olmamasıyla birlikte tarifelerin oluşturacağı ekstra fiyat artışlarının bankanın enflasyonla mücadelesini olumsuz etkileyebileceği öngörülürken, söz konusu belirsizlikler risk algısının yüksek seyretmesine neden oluyor.
Bu durum, tahvil ve pay piyasalarındaki fiyatlamalara yansırken, dolara olan talep güçlenmeye devam ediyor.
ABD'deki enflasyon endişelerinin devam etmesi geçen yılki 100 baz puanlık faiz indirimini takip eden süreçte ABD'nin 10 yıllık tahvil faizinde 100 baz puanlık bir yükselişe neden olurken, yatırımcıların tarife endişeleriyle birlikte dolara yönelmesi dikkati çekiyor.
Dolar endeksi yılın ikinci işlem gününde 109,1'le Kasım 2022'den bu yana en yüksek seviyeye çıkarken, güçlü doların birçok varlığın alternatif maliyetini etkileyeceği tahmin ediliyor.
ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,57 seviyesinde dengelenirken, altının ons fiyatı dolar endeksinin son iki yılın zirvesine çıkmasına karşın yükselişini sürdürüyor.
Değerli dolar ve yüksek tahvil faizlerinin altının alternatif maliyetini artırmasına karşın Trump'ın Beyaz Saray'a taşınması ile başlaması beklenen jeopolitik tansiyonlar altın talebini destekliyor. Altının ons fiyatı şu sıralarda 2.658 dolarda bulunuyor.
Brent petrolün varili ise 75,9 dolardan satılıyor.
Söz konusu gelişmelerle New York Borsası'nda dün S&P 500 endeksi yüzde 0,22, Nasdaq endeksi yüzde 0,16 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,36 geriledi. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne pozitif seyirle başladı.
Avrupa borsalarında dün alış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, Ukrayna-Rusya savaşının ardından doğal gaz tedarik kaynaklarını çeşitlendiren bölgenin Rusya'nın doğal gazı keseceği haberine kayıtsız kaldığı görülüyor.
Bölge ekonomilerinde resesyon riskinin devam etmesi Avrupa Merkez Bankasının (ECB) bu yıl en az 4 faiz indirimine gideceğinin fiyatlanmasına neden olurken, açıklanacak verilerden alınacak sinyallerle söz konusu fiyatlamaların değişebileceği tahmin ediliyor.
Bununla birlikte euro/dolar paritesi Kasım 2022'den bu yana en düşük seviyesine inerken, dolardaki hareketin Avrupa Birliği ve ABD arasındaki ticareti de etkileyebileceği öngörülüyor.
Dün, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,07, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,18, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,58 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi 0,55 yükseldi. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni güne karışık bir seyirle başladı.
Asya borsalarında karışık bir seyir öne çıkarken, Çin'in 10 yılık tahvil faizlerindeki gerileme devam ediyor.
Analistler, söz konusu düşüşün hem deflasyon riskinin devam etmesi hem de ABD ile yaşanması beklenen ticaret savaşları nedeniyle yatırımcıların güvenli liman arayışından kaynaklanıyor olabileceğini bildirdi.
Çin'in 10 yıllık tahvil faizi yüzde 1,6 seviyesinin altını test ederken, bu durum pay piyasalarında satış baskısının derinleşmesine neden oluyor.
Çin ekonomisinde aktivitenin hükümetin adımlarına karşın bir türlü istenilen seviyeye yükselmemesi ülkede deflasyon riskinin güçlenmesine neden olurken, dünyanın en büyük ikinci ekonomisinde yaşanacak olası bir yavaşlamanın küresel ekonomiye yansımaları da merak ediliyor.
Öte yandan, bölge genelinde güçlenen dolar karşısında para birimlerinin gerilediği görülüyor.
Bu gelişmelerle kapanışa yakın Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1 gerilerken, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,5 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,9 yükseldi.
Yurt içinde dün alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,91 değer kazancıyla 9.961,34 puandan tamamlarken, bugün gözler açıklanacak enflasyon verilerine çevrildi.
AA Finans Enflasyon Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, aralık ayında Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) yüzde 1,61 arttığını tahmin ediyor.
Ekonomistlerin aralık ayı enflasyon beklentilerinin ortalamasına göre (yüzde 1,61), bir önceki ay yüzde 47,09 olan yıllık enflasyonun yüzde 45,21'e ineceği öngörülüyor.
Dolar/TL, dün yüzde 0,1 azalışla 35,3159'dan kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında önceki kapanışın yüzde 0,2 üzerinde 35,3990 seviyesinden işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde ayrıca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) özeti ile haftalık para ve banka istatistikleri, yurt dışında ise Almanya'da işsizlik ve ABD'de ISM imalat sanayi PMI verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 puanın direnç, 9.900 ve 9.800 seviyelerinin destek konumunda olduğunu ifade etti.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
10.00 Türkiye, aralık ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)
10.00 Türkiye, aralık ayı Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE)
11.55 Almanya, aralık ayı işsizlik oranı
14.00 Türkiye, PPK toplantı özeti
14.30 Türkiye, haftalık para ve banka istatistikleri
18.00 ABD, aralık ayı ISM imalat sanayi PMI