Çin'in tahvile müdahalesi endişe yarattı
Çin'in tahvil piyasasına müdahalesi finansal istikrar endişelerini beraberinde getirdi.
Çin hükümeti, piyasalarda tahvillere ilişkin güçlü talebin piyasalarda bir "balon" yaratabileceği ve finansal istikrara zarar verebileceğinden endişelenirken, yoğun talep altındaki 10 yıllık tahvil faizleri düşmeye devam ediyor.
Yatırımcıların hisse senedi piyasasından ve daralan emlak sektöründen uzaklaşarak getirisi daha güvenceli olan devlet tahvillerine akın etmesi, Çinli yetkililerin ana gündem maddelerinden biri.
Bu sebeple, geçen hafta Çin'in bankalar arası düzenleyici kurumu, tahvil piyasasında manipülasyon şüphesiyle dört kırsal ticari bankayı soruşturacağını ve uygunsuz davranan birkaç finans kuruluşunu, ceza vermek üzere PBOC'ye bildireceğini açıkladı.
Geçtiğimiz haftalarda Çin Merkez Bankası (PBoC), tahvil piyasasındaki yükselişten kaynaklanan potansiyel risk konusunda uyarılarda bulunurken, tahvillere dayalı yönetim ürünlerinin faiz riskine maruz kalabileceğini belirtmişti.
Öte yandan, PBoC, 2020'den bu yana ilk kez açık piyasa işlemleri aracılığıyla nakit sağlamayı bırakırken, analistler, söz konusu müdahalenin tahvil piyasasındaki büyük ralliyi soğutmaya yönelik olduğunu ve hükümetin tahvil piyasasındaki canlılıktan bir süredir rahatsız olduğunu söylüyor.
Ülkenin 10 yıllık tahvil getirilerine bakıldığında, tüm yıl boyunca düşüş eğiliminde hareket eden faizler, Ağustos ayı başlarında 2,12 ile rekor seviyeye düştükten sonra son günlerde aniden yükselişe geçti.
Bugün itibarıyla, yüzde 2,19 civarında olan Çin'in 10 yıllık tahvil getirisi, Kasım 2020'de 3,36 seviyesinde bulunuyordu. Bu fiyatlama yaklaşık yüzde 3,92 olan ABD 10 yıllık Hazine getirisinden çok daha düşük kalıyor.
Analistler, iki tahvil getirisi arasındaki farkın oluşmasında merkez bankalarının politikalarının yanında iç talebinde önemli bir etkisi olduğunu dile getirerek, Çin'deki alternatif yatırım araçlarına göre tahvil piyasasının öne çıktığını söyledi.
Yatırımcılar düzenli ödeme ve devlet garantisi sebebiyle tahvil yatırımlarına yöneliyor, bu talep de tahvil fiyatlarının artmasına ve faizlerinin giderek azalmasına neden oluyor.
Çin'in konut piyasasındaki negatif görüntü devam ederken bu durum, altın ve tahvil yatırımlarını ön plana çıkarıyor.
PBoC'un aldığı önlemler, bazı yatırımcıların temkinli davranmasına neden olsa da bazı analistler, tahvilde Boğa piyasasının devam ettiğine inanıyor.
Analistler, PBoC'nin, yüksek getiri vaat eden kaldıraçlı yatırım fonlarına olan ilgiyi de ABD'deki Silikon Vadisi Bankasının (SVB) batışının oluşturduğu risk üzerinden okuduğunu ve bankaların uzun vadeli tahvilleri satın alarak vade riskini üstlenmesini finansal bir risk olarak gördüğünü belirterek, bankanın faiz oranlarının ters yönde hareket etmesinin iflas risklerine yol açabileceğini düşündüğünü söylüyor.
SVB ELİNDEKİ TAHVİL POZİSYONLARINDA OLUŞAN ZARARLARI KARŞILAYAMAMIŞTI
Geçen yıl, ABD Merkez Bankasının (Fed) politika faizini beklentilerin üzerinde bir noktaya kadar yükselteceğine yönelik fiyatlamalar sonrası bazı bankalar, tahvil pozisyonlarında oluşan zararları realize etmek zorunda kalmıştı. Bu bankalardan Kaliforniya merkezli SVB, 21 milyar dolarlık tahvil pozisyonunu yaklaşık 1,8 milyar dolar zararla kapatması sonrası 8 Mart 2023'te 2 milyar doların üzerinde sermaye artırımına gideceğini açıklamıştı.
Piyasada bankanın likiditeye sıkıştığının duyulması üzerine SVB'nin hisselerinde sert düşüş yaşanmış ve bazı girişim sermayesi yatırımcılarının, şirketlere paralarını bankadan çekmelerini tavsiye etmesi sonrası kayıpların sürmesiyle işlemleri askıya alınmıştı.
Çin hükümeti, bankaların ilerleyen dönemde değişebilecek para politikası sebebiyle, tahvil piyasasında zararına işlemler yapmasının finansal istikrarsızlık yaratabileceğinden endişe duyuyor.