Alman tüketiciler yüksek fiyatlarla karşı karşıya
Almanya'da artan maliyet ve nakliye ücretleri nedeniyle tüketiciler neredeyse tüm ürünlerde daha yüksek fiyatlarla karşı karşıya kalıyor.
Ülkede giderek daha fazla şirket, ham madde fiyat artışı, nakliye maliyetleri ve enerji fiyatlarındaki keskin artışı ürünlerine yansıtırken, tüketiciler neredeyse tüm ürünlerde daha yüksek fiyatlarla karşılaşıyor.
Arz ve talep kanunu etkisiyle fiyat artışları bazı şirketlerin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) şokundan sonra karlılıklarının toparlanmasına yardımcı olurken, tüketicilerin maaş artışının devam etmemesi halinde hane halkı harcamalarına ve nihayetinde iç talebe zarar verme riski taşıyor.
Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo), ekim ayı iş ortamı raporunda, Almanya'da tedarik sorunlarının şirketlere sıkıntı oluşturduğunu belirterek, bu sorunların Alman ekonomisini zorlu bir sonbahar dönemiyle karşı karşıya bıraktığına dikkati çekiyor.
Ifo’ya göre, Alman firmalarının dörtte üçünden fazlası ham madde ve parça temininde sorun yaşıyor. Ifo'nun raporuna göre, Almanya'da her iki sanayi şirketinden biri, devam eden arz sorunları nedeniyle fiyatları artırmayı planladığını belirtiyor.
Enflasyon 1993'ten beri ilk kez yüzde 4,5'e yükseldi
Almanya Federal İstatistik Ofisi’nin (Destatis) verilerine göre ülkede eylülde yüzde 4,1 olan yıllık enflasyon, enerji fiyatları, tedarik sıkıntıları ve salgının etkisiyle ekimde 1993'ten bu yana ilk kez yüzde 4,5'e yükseldi.
AB uyumlu öncü TÜFE ise ekimde aylık bazda yüzde 0,5, yıllık bazda da yüzde 4,6 yükseldi.
Almanya’da hükümet, 2021 için ortalama yıllık enflasyonun yaklaşık 30 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 3'e ulaşmasını bekliyor. Enflasyonun gelecek yıl ise yüzde 2,2’ye ineceği öngörülüyor.
Salgının etkilerini hafifletmeye yönelik devlet yardımı önlemleri sayesinde hükümet, tüketicilerin harcanabilir gelirinin bu yıl yüzde 2,5 ve gelecek yıl yüzde 3,8 artmasını bekliyor. Bunun fiyat artışına rağmen iç talebin istikrara kavuşturulmasına yardımcı olacağı hesaplanıyor.
Almanya'da tüketici için alışılmadık derecede yüksek enflasyon iyice hissedilirken, fiyat artışının Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde gibi merkez bankacıların ve ekonomistlerin çoğunun savunduğu gibi "geçici" olacağına dair şüpheler de artıyor.
Bir asır önce Weimar Cumhuriyeti'nde (1918-1933 dönemi) görülen ve tüketicilerin satın alma gücünü çökerten ve yoksulluğu hatırlatan hiper enflasyondan dolayı "enflasyon" Almanya'da her zaman hassas bir konu olarak görülüyor.
Otomobil indirim yerine fiyat artışı
Otomobil sektöründe, çiplerin ve diğer elektronik bileşenlerin kıtlığı, üretim maliyetlerini artırırken, aynı zamanda otomobil üretimini frenliyor.
Almanya Enerji ve Ekonomi Bakanı Peter Altmaier, 27 Ekim'de hükümetin GSYH büyüme tahmini raporunu sunarken, Alman otomobil üreticilerinin şu anda yarı iletken eksikliği nedeniyle yüz binlerce otomobil üretemediklerini söyledi.
Kıt arz ve sınırlı üretim, otomobil üreticilerinin yeni modeller ve yeniden kiralama araçlarını satarken fiyatlardan daha az taviz vermeleri gerektiği anlamına geliyor.
Otomobil satın almak isteyenler, tedarik darboğazları nedeniyle daha fazla teslimat süresinin yanında daha fazla ödeme yapmak zorunda kalıyor. Teslimat süreleri 6 aya kadar uzarken, bazı modellerde bir yılı buluyor. Bazı durumlarda, ikinci el otomobiller dahil bu aynı zamanda daha yüksek fiyat ödeme anlamına geliyor.
Alman basınına yansıyan haberlere göre, Almanya'nın en büyük bira fabrikası Radeberger Group, artan lojistik ve ham madde maliyetleri nedeniyle hem konaklama hem de perakende sektörleri için bira fiyatlarını gelecek baharda iki aşamada artırmayı planladığını duyurdu.
Bu maliyet artışlarının artık sadece “verimliliği” artırarak telafi edilemeyeceğini belirten Radeberger Group, bu maliyet artışlarını ürün satış fiyatlarına aktarmaya mecbur kalındığını vurguladı.
Krombacher ve Veltins de dahil olmak üzere diğer büyük bira fabrikaları da ilkbaharda bira fiyatlarını artırma planlarını açıkladı.
Müşterilerine daha yüksek hammadde ve enerji maliyetleri yansıtmayı planlayan diğer Alman şirketleri arasında Nivea üreticisi Beiersdorf, forklift üreticisi Jungheinrich ve inşaat malzemesi uzmanı HeidelbergCement de yer aldı.
Alman spor giyim şirketi Puma'da artan ham madde maliyetleriyle birleşen tedarik zinciri sorunlarının 2022'nin ikinci yarısında daha yüksek fiyatlara yol açabileceğini duyurdu.
İnşaat malzemeleri fiyatlarında artış
Kovid-19 salgını nedeniyle neredeyse bütün Avrupa ülkelerinde konut fiyatları ve kiralar hızla artarken, Almanya’da aileler, yüksek fiyatlar nedeniyle ev sahibi olmayı "imkansız" buluyor.
Almanya, 174,6 puan Konut Fiyat Endeksi ile Euro Bölgesi'nde en üst grupta yer alıyor.
Ülkenin finans merkezi Frankfurt'ta konut fiyatları son 10 yılda ikiye katlanırken, başkent Berlin'de konut fiyatları yüzde 148 arttı.
Almanya'da yan maliyetler dahil mülk başına ortalama fiyat yaklaşık 500 bin euroyu buluyor.
Tedarik darboğazları ülkede inşaat şirketleri için sorun oluşturuyor. Ifo’ya göre eylül ayında, inşaat şirketlerinin yaklaşık yüzde 36'sı malzeme kıtlığından şikayet ediyor.
Ayrıca, enerji fiyatlarının yükselmesi çelik ve çimento gibi enerji yoğun yapı malzemelerini daha pahalı hale getirdi.
Maaşlara zam isteniyor
Almanya’da başta kamu sektörü olmak üzere maaşlar enflasyonla bağlantılı. Alman işçi sendikaları fiyatlardaki artışa atıfta bulunarak şimdiden enflasyon üzeri ücret artışları çağrısında bulunuyor. Sendikalar daha fazla ücret talebini vurgulamak için grev çağrısı yapıyor.
Almanya'da yeni koalisyon hükümetini kurmak için görüşmelerini sürdüren Sosyal Demokratlar (SPD), Yeşiller ve Liberallerin (FDP) üzerinde uzlaştığı anlaşmaya göre yeni vergi artışına gidilmemesi, ülkede saatlik asgari ücretin de 12 euroya çıkarılması planlanıyor.
Öte yandan, iklim değişikliğiyle mücadelede ülkede karbon vergisi gibi birçok düzenlemeyle bir çok ürünün gözle görülür şekilde daha pahalı hale gelmesi bekleniyor.
Uzmanlar, artan üretim ve nakliye maliyetlerinin bir sonucu olarak, neredeyse tüm günlük malların fiyatlarında artış olabileceğini belirtiyor.
Pazar araştırma şirketi GfK uzmanlarından Rolf Buerkl, ülkede kasım ayına yönelik Tüketici Güven Endeksi sonuçlarına ilişkin yaptığı açıklamada, Almanya’da vatandaşların daha fazla fiyat artışı beklediğini belirterek, “Bu nedenle, daha da yüksek fiyatlardan kaçınmak için şimdi satın almanın uygun olduğunu düşünüyorlar.” ifadesini kullandı.
Buerkl, fiyatlar artmaya devam ederse, bunun tüketici üzerinde bir baskı oluşturacağı ve bunun da Kovid-19 sonrası ekonomik toparlanmayı geciktirebileceği uyarısında bulundu.
Öte yandan, Almanya, ayrıca bir siyasi belirsizlik dönemiyle karşı karşıya.
26 Eylül'de yapılan seçimlerde hiçbir parti net çoğunluğa sahip olamadı. Kurulacak bir koalisyon hükümetinin “artan fiyatlara” karşı kararlı bir şekilde mücadele etmek için yeterli uyumdan yoksun olma riski de bulunuyor.