02.04.2020 - 12:27 | Son Güncellenme:
NERGİS AŞKIN/SKORER ÖZEL
Nergis Aşkın : Ülkemizde ve tüm dünyada corona virüs salgını ile karşı karşıyayız. Siz nasıl önlemler aldınız
Yusuf Erdoğan : Öncelikle bu yaşadığımız olaylar karşısında şok içindeyim diyebilirim. Evimizden çakmıyoruz. Bizimde takım olarak tam yükselişe geçtiğimizi bir dönemde bunun olması büyük bir talihsizlik oldu. Ama kursa sürede inşallah bütün dünya olarak bunu atlatacağımızı temenni ediyorum. Hassas bir dönemdeyiz lütfen sevdiklerimizi korumak adına dışarı makmayalım diyorum.
N.A. : Çocuğun oldu henüz çok yeni, baba olmak nasıl bir duygu ?
Y.E. : Daha önceden baba olan arkadaşlarım vardı. Bana söylüyorlardı baba olunca anlayacaksın diye bende o zaman abartıyorlar diyordum ama gerçekten o ilk hissiyat ilk kucağımıza alma inanılmaz bir şeymiş. Allah herkese nasip etsin. Zor bir dönemde doğdu ama inşallah bugünleri ileride ona bir hikayeymiş gibi anlatacağız.
N.A : Trabzonspor taraftarı seni çok seviyor hala, o günleri özlüyor musun ve görüştüğün kişiler var mı ?
Y.E. : Trabzon benim evim diyebilirim hatta bir çok kişi Ispartalı olmama rağmen beni Trabzonlu zannediyor. O yüzden ben Trabzon’a hep memleketim diyorum çok seviyorum. Bugün bu meslekten para kazanabiliyorsa Trabzon halkı sayesindedir. En özelimi bilen insanların yüzde 90’ı Trabzonlu. Benim için çok özel bir yer harika anılarım var. Trabzon benim için her zaman farklıdır.
N.A. : Milli takım hayallerin var mı ?
Y.E. : 1461 Trabzon’da oynarken Şenol Güneş’in bize çok katkısı oldu. Burada teşekkür ederim maddi manevi çok desteği oldu bize. Şu anda gerçekten milli takımımızı eski haline getirdi. Benim hedeflerimden birisi kesinlikle milli takıma dönmek bunun için çok iyi çalışmalar yapıyorum. Ekstra çalışmalar yapıyorum ve inşallah şu dönemi atlattıktan sonra performansımızı gösterip hocamızın gözüne girmek istiyorum.
N.A : Kasımpaşa’yı nasıl değerlendirirsin bu sezon ?
Y.E. : Biz 1.devre ve 2. devre olarak ayrıldık bu sezon. İlk devreyi bir kenara bıraktık ve 2. yarı bambaşka bir takım olduk. Son 4 haftada aldığımız 10 puan bunun örneği. Bize küme düşecek gözüyle bakıyorlardı ama şu an oynadığımız futbol ile bir sempati ve beğeni kazandığımızı düşünüyorum. İyi bir takım olma yolunda ilerliyoruz. Futbolun bence yüzde 90’ı psikoloji ile alakalı bir şey. Kazanma psikolojisini yerleştirince gerisi geliyor zaten. Kulüp bazında şunu söyleyeyim. Bence kulübümüz inanılmaz iyi yönetiliyor. Kusursuz bir sistemimiz var. Bizim tek işimiz futbol oynamak oluyor, ekstra işlerle uğraşmıyoruz, bizim düşündüğümüz bir şeyi onlar uygulamış oluyor. Özellikle başkanımıza çok teşekkür ediyorum.
N.A. : Evde nasıl çalışıyorsunuz ?
Y.E. : Şu an evdeyiz. Hocamız bize programları gönderdi. Teftiş için bizi arıyor sağolsun. Benim küçük bir bahçem var ufak koşuları orada yapıyorum. Hocamızın gönderdiği programları yapmaya çalışıyorum.
N.A. : Sence ligler nasıl devam etmeli ?
Y.E. : Hocamız bizimle küçük bir toplantı yaptı. Biz oynanacakmış gibi devam ediyoruz. İşimizi sağlama alıyoruz, doğru şeylere federasyon karar verecektir zaten. Önemli olan insan sağlığı. Futbol tabii ki önemli ama ailelerimiz ve kendi sağlığımız her şeyden daha önemli. Nisan ve Mayıs ayları zor geçecek gibi düşünüyorum. Biraz daha dikkatli olmamız gerekiyor bu dönemde.
N.A : Ricardo Quaresma ile takım arkadaşı olmak nasıl bir duygu ?
Y.E : Ricardo Quaresma ile çok ortak yanımız vardı. Ne zaman ona karşı oynasam bana çok sert faulleri oluyordu. Beşiktaş - Trabzon karşılaşmasında çok sert bir hareket yapmıştı bana. Ayağım kırılabilirdi Allah korudu. Sonrasında özür diledi benden. Kasımpaşa’ya geldiğin ilk gün beni gördü sarıldı bana. Bende dedim herhalde özür dileyecek benden. Geldi bana güldü ve dedi ki sana nasıl vurdum ana ne güzel ağlattım seni dedi. Ben şok oldum böyle bir şey beklemiyordum kendisinden. Gerçekten bizimle çok ilgileniyor sağolsun. Gerçekten büyük bir isim güzel anılar biriktiriyoruz birlikte.
N.A. : Trabzon’da unutamadığın bir anı var mı ?
Y.E. : Trabzon’da yaşadığım her an bir anıydı benim için. Futbolu bıraktıktan sonra kitap yazma isteğim var. Belki de üçte ikisi Trabzon’a ayrılacak. Konya’ya 90 artı 5’te attığım gol diyebilirim ama aklıma gelen ilk anı olarak. Yeni stadın açılması var birde.
N.A. : Bursaspor dediğimizde aklına neler geliyor ?
Y.E. : Trabzonspor’dan ayrılmak benim için kolay olmamıştı. Bursa anılarım hem güzel hem biraz buruk maalesef. Aslında iyi başlamıştık. İlk senemde her şey güzeldi. İkinci senemizde maddi manevi kötü olaylar olmaya başlamıştı. Taraftarın çok tepkisi vardı. Bursaspor ile ilgili şunu söyleyeyim, Rizespor maçında taraftardan çok büyük tepki görmüştüm. Ben oynadığım takımları içselleştiriyorum açıkçası. 2-3 hafta öncesine kadar her şey iyiyken o tepkiyi haklı bulmadım ve psikolojime yenik düştüm. Duygusallığına kapıldım. Zaten zor bir dönemdi. Bir tepki gösterdim ve oyundan çıkma kararı aldım kendimce. Şampiyon olmuş bir şehir. Taraftar nasıl hazmedemiyorum futbolcuda hazmedemiyor emin olun. Sonra çok tepki alacağımı düşünürken Bursa halkından inanılmaz bir destek geldi bana ve kendimi toparladım. Sonra hoca değişikliğimiz oldu. Kazanabileceğimiz maçları kazanamamaya başladık. Ben Bursa’da kalmak istiyordum ama ailemizi düşünmek zorundayız. Kalbimi biraz orada bırakarak maalesef hayatıma devam etmek zorunda kaldım.
N.A. : Unutamadığın bir golünü anlatır mısın ?
Y.E. : En unutamadığım gol değil goller var. Avrupa ilgimde Kıbrıs Rum ekibi ile oynuyorduk. Asker çocuğu olduğum için milliyetçi duygularım biraz fazla benim. Bize orada politik davrandılar. Kötü şeyler yaptılar. Stadyumda Türk bayrağı yoktu ve Türk düşmanlığı vardı. Bize sürekli maç boyunca hakaretler küfürler ve bir sürü şey attılar. Dakika 60’da Mustafa hoca beni ısınmaya gönderdi. Dakika 70-75 gibi hoca yanına çağırdı beni. Oyuna gir ve değiştir dedi. Oyunda girdim 4 - 5 dakika sonra gol attım ve bize gidip küfür eden taraftarların önünde sevindim. Bu çok önemliydi benim için. İkincisi Konyaspor’a attığım goldü. İnanılmaz stresli bir maçtı. Aykut hoca iyi bir teknik adam ve Konyaspor’u iyi bir takım yapmıştı. Son dakikada bir frikik oldu. Arkamdan bir ses geldi. Yusuf abi kaleye vur diyor birisi falan seyircilerden. Normalde duymam ama o sesi duydum. Dedim 90 artı 5 ne olursa olacak artık dedim. Vurdum topa gol oldu. Hemen taraftarların yanına gittim o çocuğu buldum sarıldım. Daha sonrasında da görüştük. Üçüncü golümde Galatasaray stadında attığım goldü tüm Galatasaray taraftarı beni alkışlamıştı onu hiç unutmam.
N.A. : Kuymak en sevdiğin yemek mi ?
Y.E. : Ben Trabzon’dan ayrılınca 6-7 ay kahvaltı yaptığımı anlamadım. Bursa’da bile hep aradım açıkçası. Kahvaltılarda çok seviyorum kuymağı.
N.A. : En çok sevdiğin yemek nedir ?
Y.E. : En çok mangal yani et türünü seviyorum. 24 saat mangal olsa yerim açıkçası sebze türünü pek aramam.
N.A. : Son olarak ne söylemek istersin ?
Y.E. : Bence her şeyden önce en önemlisi iyi bir insan olmak. Ben iyi bir insan olmaya çalışıyorum. Sadece herkesin beni iyi bir karakter olarak hatırlamasını istiyorum ve bunun için elimden geleni yapıyorum. Mesleğini herkes en iyi şekilde yapmalı ama önce kesinlikle iyi bir insan olmalıyız. Herkesin küçükte olsa sevgisini kazanmak benim için güzel bir duygu.
Ünlü rapçi Eypio'dan Beşiktaş marşı