06.03.2025 - 18:09 | Son Güncellenme:
Süper Lig ekiplerinden Samsunspor'da başkan Yüksel Yıldırım suskunluğunu bozdu. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray ile ilgili konuşan Yüksel Yıldırım'ın Acun Ilıcalı'yla ilgili sözleri ön plana çıktı.
HT Spor'a açıklamalarda bulunan Yüksel Yıldırım şu sözleri dile getirdi:
Biz sezona başlarken, bugün burada olacağımızın planını yapmamıştık. Tek yaptığımız şey, transfer tahtamız kapalı, elimizdeki kadroyu koruduk. Yeni bir hoca, ligi bilmiyor. Alışma süresi olacak. Onun için 3 tane hedef koymuştuk. İlki ligde kalmaktı. Biz yaptığımız planlamada, 42 puan aldığımızda ligde kalacağımızı biliyorduk. Onu yaklaşık 20. hafta falan aldık. Ondan sonra ikinci adıma geçtik. O da ilk 10'da yer almaktı ama ilk 5'te yer alıyorduk. Onu da öyle ortadan kaldırdık. Şimdi tek hedefimiz var. İlk 5 içinde kalmak ve Avrupa'ya gitmek. Bunu başardığımız için şu ana kadar herkes inanılmaz mutlu.
Biz de tesadüf olmadığını ispat etmemiz gerekiyor bulunduğumuz yerin. Bunun çok zor olduğunu biliyoruz. Galatasaray ve Fenerbahçe gibi kadromuz yok. Samsunspor 16-17 kişilik çok dar kadroyla oynuyor ama sağ olsun Thomas Reis hocamız inanılmaz güzel bir hava yarattı. Taktikleri, çalışmalarıyla takım Cindirella hikayesi yazıyor. Bunun da devamını istiyoruz. Ama lig çetin geçiyor. Ligin zirvesinde iki takım arasında fark 4'e düştü. Aşağıda 6 takım kıran kırana bir yarış içerisinde düşmemek için. Biz bunu geçen sene yaşadık. Allah kimseye yaşatmasın diyorum. Biz sağ kaldık, ayakta kaldık geçen sene. O durumda olan kulüplere ben başarılar diliyorum. Allah yardımcıları olsun. Bizim başarımızda asla tesadüfe yer yok. İnanılmaz bir çalışma var. Yüksel Yıldırım'ın olduğu yerde disiplin ve plan en önde gelir. Bu bir planlama, bir projemiz var.
"Samsunspor, kısıtlı kadrosuyla bir ekip oyunu oynuyor. Bugün Zeki Yavru harikalar yaratıyor. Bugün kime sorsanız transfer edin demez ama biz Zeki Yavru'yu kaptan yaptık. Yüreği ve kalbiyle oynuyor. Yaptığı asistler, gol vuruşları, takıma ağabeylik yapıyor. Kontratını bir yıl daha uzattık.
Çocukluğumda Alman futbolu ile büyüdük. Samsunspor'da Hüseyin Eroğlu ile 1. Lig'de bir başlangıç yaptık. Hocamın da geçmişi Alman sistemi. Bizi şampiyon yaptıktan sonra kendisiyle devam edelim dedik. Almanların ünlü sistemi 3-5-2 oynatıyordu ama o olmadı. Çünkü hocam ilk kez Süper Lig'e gelmişti. Bence kendisi iyi ama ekibi Süper Lig için zayıftı. Projemizin devamı olan Alman ekolünü devam ettirmek istedik. Geçen yıl hoca ararken dünyadan birçok hoca geldi bize ama Markus Gisdol'ü seçerken bir çalışma yaptık. Hocanın 3 takımı Bundeliga'da ligde tutması bizim için başarıydı. Hocamızı o nedenle getirdik ve gerekeni yaptı. Samsunspor'un ligde kalması gerekiyordu ve biz bunu başardık. Hoca devam etmek istemedi ama biz ekol olarak devam etmek istedik. Markus Gisdol'un oynattığı oyunun üzerine bir tık fazlasını oynatacak hoca arayışına başladık. Sağ olsun Fuat Çapa hocamın destekleri ile oyun sisteminin tanımını yaptık. Sonra kulüplerin kullandığı yapay zekalı bir şekilde hoca taraması yaptık. 7-8 tane hoca geldi. Bizim ilk istediğimiz bugün Genk'te olan hocaydı. (Thorsten Fink) Anlaştık ama son anda affını istedi. O arada Genk onunla ilgilendi ve Genk ile anlaştı. Bizim ikinci sıramızda Thomas Reis vardı. Bize Thomas Reis'i menajerler önermedi. Biz çalışmalarımızın ürünü olarak bulduk. Kendisi de kabul etti. İlk defa Almanya dışına çıkıyor. Gisdol da aynı şekildeydi. Bunlar önemli şeyler, risk alıyoruz.
Bu sene belki de Samsunspor en az sakatlık veren kulüp. Fenerbahçe'yi görüyorsunuz, oyuncu alıyor hemen sakatlanıyor. Mesela Diego Carlos. Bizim de böyle şeylerimiz olduğunda bunların üzerinde çok duruyoruz. Doktora bir sakatlık olduğunda cezayı sana keseceğim diyorum. O işin bilincinde. Bizim 17 kişilik bir kadromuz var. Sezon başladı o kadroyla devam ediyoruz. Bizim aşağı yukarı 11'imiz belli sakatlık ceza olmadığı sürece, sonradan oyuna girenler de belli. Herkes de Samsunspor'un nasıl oynadığını biliyor.
Beşinci büyük olmak istiyoruz. Şu anda bir boşluk var. Başakşehir şampiyon oldu ama bir camia takımı değil. Tabii ki çok güzel bir kulüp, güzel bir yönetimi var ama ben bir camia, büyüklük konuşuyorum. Bursaspor vardı. Bursasporlular, "Biz beşinci büyük olmak istiyoruz" deyince kızdı. Ama bulunduğu yer Süper Lig olmadığı için ben de o fırsatı görünce söyledim. Ben böyle bir şey olacaksam, bu sene ligde üçüncüysem ve hedefim Avrupa'ysa, Beşiktaş'la yarışıyorsam, Beşiktaş'la da maç yaptım. Beni o maçta doğradılar. Kırmızı kartın alakası yok. İki tane sarı kart gösteriyor hakem, VAR devreye giremiyor. Orada alacağımız maçtı. 10 kişi son 30 dakika direndik ve berabere kaldık ve yenilmedik. Beşiktaş, yeni hocasıyla toparlama yaptı. Üçüncü olma ihtimalleri yüksek ama biz de savaşacağız. Ama biz bakıyoruz, bize penaltı verilmiyor, gol verilmiyor. Diğerlerine bakınca... Demek ki Türkiye'de ilk üç belli. Biz figüran oluyoruz o zaman. Niye bütçeyi zorlayalım o zaman? Artık Türkiye'de bazı şeylerin değişmesi lazım.
Sosyal medyada Fenerbahçeliler bana laflar geçirmeye başladı. "Başkan yine başlar konuşmaya" diyorlar. Anadolu takımlarının başkanları ağzını sussun, üç maymunu oynasın, sesini çıkarmasınlar onlar da meydanı boş bulup istediğini yapsın istiyorlar. Öyle bir dünya kalmadı artık. Biz de futbolda bazı şeyleri değiştirmek istiyoruz. Yüksel Yıldırım, 58 ülkede iş yapan bir insan. Türkiye'de kaç tane insan var böyle? Bir Ali Koç var. O zaman Yüksel Yıldırım böyle bilgisiyle geliyorsa, bırakın bir şeyler yapsın. Kimse bizim başarılı olmamızı istemiyor. Olacak! Samsunspor, ok gibi gidecek. Ben bu işi parayla yapmayacağım. Parayla olsa son 5-6 senedir Fenerbahçe şampiyon olurdu. Bu işin parayla olmadığını bazıları öğreniyor. Bu bir sistem, yönetim şekli.
Biz üçüncü olarak ligi bitirmek istiyoruz. Adana Demirspor maçından sonra Fenerbahçe maçı var. Fenerbahçe, BAY geçiyor bu hafta. Şansımız ne, Fenerbahçe'nin iki tane Avrupa kupası maçı var. Fenerbahçe'nin o günkü halini bilmiyoruz. Fenerbahçe'nin yedek kadrosu şampiyonluğa oynar. Benim ilk 11'imin 5-6 katı vardır. Biz sahaya yenmek için çıkacağız. Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe'yi de yenmek için çıktık. İlk yarıda Trabzonspor'u yendik biz evimizde. Galatasaray, bizi döverek yendi. Kalecimiz ikinci golde hata yaptı ama bir penaltımız verilmedi. Batshuayi'nin attığı golde faul yaptı, o topu alıp gol attılar ne VAR çağırdı ne bir şey oldu. Maçtan sonra televizyonlarda faul diye bas bas bağırdılar ama bir şey yapmadılar. Niye yapmadılar çünkü Türkiye'de futbol Galatasaray ve Fenerbahçe tarafından manipüle ediliyor, yönetiliyor.
Fenerbahçe maçı geliyor. Tüm Türkiye kanalları beni arıyor. Hepsine hayır diyorum. Medya beni arar oldu, 'Yüksel Yıldırım'ı arayalım, medyaya malzeme olsun, Fenerbahçeliler de bana saldırsın' diyorlar. Fenerbahçe maçına ben gitmeyeceğim. Neler yapılacağını ben tahmin edebiliyorum. Spor şube müdürü ile de görüştüm, "Gelmesen iyi olur" dedi. Ne gerek var? Ben tansiyonun artmasını istemiyorum. Korkak da değilim. Öyle bir ortam yaratıyorlar sanki ben Fenerbahçe düşmanıyım. Gitsinler Ali Koç'a sorsunlar. Kulüpler Birliği'nde Ali Koç'un arkasında duran bir tek benim. Ali Koç'la o kadar iyi dostluğumuz var ama bizi şey yapıyorlar. Ben bu geceki maçta Fenerbahçe'yi tutacağım.
Maç maç gidiyoruz. Adana Demirspor maçı kolay gibi gözüküyor ama zor bir maç. İnanılmaz bir top oynuyor o çocuklar. Kendi gelecekleri için oynuyorlar ve doğru yapıyorlar. Adamlar puan alıyor, tekrar eksiye düşürüyorlar. Üzülüyorum, Allah Murat Sancak'ın yardımcısı olsun. Delikanlı futbol duruşları var. Çıkıp çatır çatır oynuyorlar. Çok kavgalarımız oldu ama dostluğumuz bakidir ama sahada başka bir şey. Adana Demirspor maçı zor bir maç. Takım da bunun bilincinde. O rahatlıkla çıkarsak biz puan kaybederiz. Bu hafta puan kaybetmezsek üçüncülüğümüzü koruyoruz. Ondan sonra Kadıköy'e gideceğiz. Korkmadan oynayacağız. Hocamız disiplinli oynayacak çünkü maç 90 dakika. Fenerbahçe'nin birçok maçı nasıl çevirdiğini biliyoruz. Onun için bizim 90 dakikayı iyi bir şekilde kullanmamız gerekiyor.
Galatasaray dünyada en büyük Türk takımı olarak biliniyor. Nereye gitsem önce herkes Galatasaray diyor. Niye çünkü Avrupa'da yaptığı başarılardan. Fenerbahçe'nin önünde bu sene bir fırsat var. Şahane bir başarı olacak belki de bunu devam ettirecek. Fenerbahçe de belki bu sene kupayı kazanacak ve başka bir boyuta geçecek Mourinho ve Ali Koç ile.
Fenerbahçe'nin şu anki başarısının arkasındaki en büyük etken Acun Ilıcalı. Galatasaray'ı tek başına dağıtıyor. Tek başına. Medyayı çok iyi biliyor. Bir şeyler söylüyor, şu bu bir bakıyorsun herkes darmadağın olmuş, oradan Mourinho gerekli işini yapıyor. Ben bu öğütü zamanında Ali Koç'a verdim. "Ali, benim çok sevdiğim dostumsun, başkanımızsın ama yüzünü eskitiyorsun. Sen bu kadar kameralara çıkma. Sen büyük bir iş adamısın" dedim. Acun Ilıcalı yönetime girdi. Ali Koç, gerçek başkanlık bu sene yapıyor. Tebrik ediyorum onu. Çok başarılı olacak göreceksiniz. Çünkü yönetimi yeni yeni anlayabiliyor. Türk sistemi ile yönetmeye kalktı, olmayacak, oyuna geldi. Şimdi yönetim görevlerini yapacak. Fenerbahçe'nin başarısı adım adım gelecek. Bir günde olmaz bu. Galatasaray çok güçlü bir yapı kurmuştu Türkiye'de. O yapıyı bozmak, kırmak zaman alırdı. Bunu da yapacak bir tane çılgın olabilirdi Acun Ilıcalı. Benim çok sevdiğim arkadaşım, güzel iş yapıyor, tebrik ediyorum kendisini.
Kanser tedavisi gören 76 yaşındaki usta sanatçı İlhan Şeşen'in sağlık durumunun kritik olduğu öğrenildi.