Galatasaray MP bu sezonun Euroleague seviyesindeki en olgun basketbolunu Olympiacos’a karşı oynadı ve haklı bir galibiyet aldı. Bulunduğu yerin en azından tesadüf olmadığını da göstermiş oldu.
Euroleague maçlarında fazlasıyla gördük ki ilk yarı skorlarının farkı ne olursa olsun maçın kazanılmasına direkt etki etmiyor; eğer takımlar arasında denk bir güç varsa. Galatasaray devreyi ikinci periyotta yakaladığı 14 sayılık farkla kapatmasına karşın Olympiacos üçüncü ve dördüncü periyotlardaki ısrarlı oyunu ile maçı uzatmaya kadar taşıdı.
Yani birinci devreyi Galatasaray 14 sayı farkla tamamlarken, ikinci devre Olympiacos dengeyi kurdu ve bir o kadar fark yaptı.
Galatasaray MP ikinci yarı sadece 27 sayı atarken bu sayıya ikinci periyotta ulaşmış olduğunu da not etmemiz gerekiyor.
Maçın genel istatistiklerinde de dengeli mücadelenin izlerini görüyoruz.
İstatistik bu maçla ilgili bize ilginç bir sonuç verdi; maç öncesindeki verilerde GSMP 69 sayının üzerinde basket attığında ve Olympiacos da 78 sayının altında kaldığında Galatasaray’ın kazanma şansı yükseliyordu. Galatasaray uzatmalarla 78 sayı atıp 77 yiyince istatistik bir verisini doğrulamış oldu.
Dördüncü periyodun son saniyesi içinde Sloukas’ın, daha çok NBA’de görmeye alışkın olduğumuz, kendi sahasından yaptığı atışın basket olması basketbol adına çok büyük şanstı ve muhtemelen de tüm sezonun videolarının içinde kendisine yer bulacaktır.
Bu basket tek başına maçı uzatmaya götürmedi Galatasaray MP’ın kısa süreli de olsa direncini etkiledi.
Olympiacos’un oyun yapısının sadece Spanoulis üzerine kurulmuş olması Euroleague kalitesine hiç yakışmadı. Spanoulis karşılaşmayı 24 sayı, 6 ribaunt ve 3 asistle tamamlarken, 39.23 dakika kalarak, GSMP’taki 44.21 dakikayla Shipp’le birlikte en fazla oyunda kalan oyuncu oldu.
Spanoulis sahada kaldığı süreyi en iyi şekilde değerlendirirken, Shipp’in onun kadar etkili değildi.
Galatasaray’da ikinci periyotta bir Lakoviç rüzgârı eserken onu maçın kahramanı olan Lucas tamamladı. Lakoviç ikinci yarı kullandığı isabetsiz üçlüklerle (1/8) maçın Olympiacos’a dönmesine de yardım etti. Ancak 9/12’luk serbest atış yüzdesi bunu dengeledi.
Andric’in pota altı çalışkanlığı Galatasaray’ı rahatlatırken Shumpert’ın haftalardır süren etkisiz oyunu devam etti.
Olympiacos’un takımlarımızla yaptığı eşleşmelerde genellikle sahadan boynu bükük taraf olmasına fazlasıyla alıştık. Efes ve Fenerbahçe Ülker’den sonra Galatasaray MP da bu seriye eklenmiş oldu.
Grupta CSKA Moskova’yı bir kenara koyarsak, Olympiacos, Anadolu Efes ve Galatasaray’ın aralarında yapacağı maçların çeyrek finale çıkacak takımı belirleyeceğini söyleyebiliriz. Bu konuda hangi takımın şansının daha yüksek olduğunu geçen hafta yazmıştım.
http://twitter.com/uzaygokerman