Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları

Futbolumuzda son dört senedir bir Ankara sorunu var ve bunu yaratanlar bugün futbolumuzun içindeki birçok krize de neden olan anlayışı da beraberinde taşıyor.

Ankaragücü’nün geldiği pozisyon akıl alır gibi değildir; ancak çıkmadık candan umut kesilmez misali genç oyuncularıyla ve yine bünyesinden çıkardığı teknik adamıyla kendisine biçilmiş kaderine direniyor.

Dün herhangi bir taktik disipline bağlı olmaksızın karşısındaki güçlü rakibe sadece gençliğinin verdiği enerji ile direnmeye çalışan bir Ankaragücü izledik. Daha fazla koşması, her topa müdahalede bulunmaları gerekiyordu, birinci dakikadan itibaren öyle de oldu.

Haberin Devamı

Ankaragücü adına bu maçta Doğan Şahin isimli bir futbolcunun isminin ön plana çıktığını gördük. Maçı izlerken bu genç oyuncunun babasının sıkı bir Tofaş fanatiği olup olmadığını düşündüm durdum.

Sonra da bir başka cümle kurdum “Doğan Şahin, Kartal oldu!” diye.

Ligin zirvesindeki dört takım arasında sol kanatta bir türlü oynatacak oyuncu bulamayan hangisi diye düşündüğümüzde akla gelen ilk Beşiktaş oluyordu. Hazır transfer döneminin içinde olduğumuz bu günlerde Beşiktaş defansının sağ tarafını fazlasıyla meşgul eden, dikine oynamayı seven bu futbolcuyu yönetimin bir başka gözle izlemiş olduğunu tahmin ediyorum.

Beşiktaş bu bölgede Simao’yu deniyor olsa da sezon başından bu yana doğru dürüst hiç verim alamadığı bir gerçektir. Portekizli oyuncunun geri dönüşü ile kadroda yapılan revizyonun genel havayı etkilemiş olduğunu izledik.

Fernandes ile Simao arasında sanki bu takımın lideri kim çelişkisi yaşanıyordu. Bize elbette en son söz düşer biliyorum ama eğer bir oyum varsa onu Fernandes’ten yana kullanmayı tercih ediyorum.

Almeida’nın ileride bir türlü o istenen istikrarı yakalayamaması bir başka sorun kaynağıydı. Carvalhal bu oyuncunun yanına Mustafa Pektemek’i koyarak başladı, hafta içinde de Edu’yu oynatmıştı. Ancak Fatih Terim’in ileride kurguladığı Elmaner-Baros uyumundan farklı olarak her iki oyuncuyu sağ kanatta çizgide denemede ısrar etti.

Bu ne demektir?

“Benim sağda ve solda oynatacak futbolcum yoktur!”

Haberin Devamı

Mustafa Pektemek ile Almeida’yı birbirine daha yakın oynatmış olsa belki çok daha etkili bir Beşiktaş izleme şansımız olurdu. Aynı tercihi Aykut Kocaman Bienvenu’yu sağ kanatta oynatarak kullanıyor ve başarılı olamıyor.

Ancak Ankaragücü’nün dirençli oyunu belli ki Carvalhal’i orta alanda daha kalabalık durmaya yöneltmişti.

Hiç kuşkusuz büyük takımlar kendi oyunlarını oynamaya çalışmalı, bunu da rakibe kabul ettirmelidir. Karambole dayalı futbol uzun vadede sonuç vermez.

Beşiktaş ikinci yarı bunu yaptı ve rakibine karşı üstünlük kurdu. Skoru değiştirecek ataklar geliştirdi, pozisyonlar da buldu ama olmadı.

Bazen olmaz; “olmadı” diyerek orantısız yorumlar yapmak çok doğru değildir. Önemli olan Beşiktaş’ın belli bir taktik kurguya bağlı olarak oynamaya çalışmasıdır.

Ortada direnen bir Ankaragücü gerçeği olduğunu da unutmayalım. Kendi alanları içinde hem birbirlerine yakın hem de kalabalık oynadılar.

Ekrem Dağ, Veli Kavlak ve Fernandes ile sürekli arayış içinde oldu Beşiktaş. Ancak Almeida ve Edu fazlasıyla ağır oynuyorlar. Pozisyonları takip etmede zorlanıyorlar. Mustafa Pektemek de taktik gereği kaleden uzaklaşınca gol yolları yine duran toplara kaldı.

Haberin Devamı

Sivok’un iyi savunulması o alışılmış gol organizasyonlarını engelledi.

Beşiktaş kritik virajı dönmüştür, ligin sonuna kadar bu yarışta olacağını göstermiştir.

Ankaragücü bu direnişini doğru bir futbol taktiği, kurgusu içinde rasyonalize edemezse birkaç hafta sonra yeniden inişe geçer. Bu maçın aldatıcı serabına kapılmamak gerek.

http://twitter.com/uzaygokerman