04.04.2014 - 16:02 | Son Güncellenme:
SKORER
Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, GSTV'de gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Aysal, Fenerbahçe derbisi, UEFA'nın Finansal Fair kriterleri, Roberto Mancini'nin geleceği, Drogba'nın takımda kalıp kalmayacağı konularında önemli açıklamalarda bulundu.
Soru: Fenerbahçe derbisi ile ilgili görüşleriniz nedir?
-Futbolcuların moralleri iyiydi. Çocuklar gibi şakalaşıyorlardı, yöneticiler, teknik ekip, oyuncular vardı.
-Bu tip maçlar öncesi savaşa gitmeden önce duyulan heyecan gibi. Bizim Şampiyonlar Ligi'ne gitme hedefimiz için mutlaka kazanmamız gereken bir maç. Derbi olması da olaya ayrı bir renk katıyor.
Soru: Galatasaray, UEFA'nın mali kriterlerini karşılayacak mı? Kulübün geleceğini nasıl etkiler?
-Galatasaray'ın ana hedefi yurt dışında başarılı olmaktır. UEFA'nın Finansal Fair Play kuralları 2011-2012 sezonundan itibaren başladı. İddia edildiği gibi bize özel bir inceleme yok. Şuanda UEFA, bizimle birlikte 76 kulüpten mali bilgi istedi. Bu 76 kulübün zararı ortalama 600 milyon euro. Bizim kendimizi savunacak. UEFA ne tedbirler alacağımızı söylüyor. Biz de ona göre cevabımızı veriyoruz. Galatasaray'ın en büyük dezavantajı kur farkı. Bu bize maalesef zarar olarak üstümüze düşüyor. UEFA da bunu dikkate alacağını söyledi. UEFA'ya gönderilecek belge savunma değil bir izahattır.
-Galatasaray'ın varlıklarını satarak değil geliştirerek aşama kaydetmek istiyoruz.Riva'yı satmayı düşünmüyorum. İyi projelerle bu sorun çözülür. Benim düşünce tarzım "Kendin pişir kendin ye." Kendimiz yaratarak sorunları çözeceğiz.
Soru: Florya'daki huzursuzluk giderildi mi. Ne yapmayı düşünüyorsunuz?
-Ben de bu olayı gazetelerde okuyorum. İçeri giriyorum ama ben huzursuzluk tablosu göremiyorum. Ara sıra antrenmanlarda bazı vukuatlar olabiliyor. Bu huzursuzluk olarak gösteriliyor. Geçtiğimiz iki seneyi de hesaba katmamız gerekir. Bunların geçici olduğunu söylemek gerekir.
Galatasaray'ın gerçek borcu ne kadar?
-Sorarsınız diye notları yanıma aldım, söyleyeyim. Borcumuz ilk olarak 328 milyon dolardı. Sene sonunda 251 milyon dolara düşürdük. Hisse senedi sattık çünkü. 210 milyon dolara, 2013 senesinin sonuna kadar sermaye artışı yapamadığımız için 260 milyon dolardır. Galatasaray'ın ödeme riski altında olduğu borç 115 milyon dolardır. Ancak 130 milyon dolarlık bir alacağımız var, önümüzdeki iki üç sene içerisinde faturalama yaptığımız zaman bu sorunu gidermiş olacağız.
-Üç sene içinde gelirimiz 1 milyar 295 bin tl civarında olmuştur. Gelirlerin artması kulübün büyüdüğünü, bizim de çalıştığımızı gösterir. Muhasebemizi maliyemizi dengeli bir şekilde götürme hedefimiz var. Divan Kurulu'nda eline bir kağıt almış bilançoları gösteriyor. Büyük müesseselerin büyük rakamları olur. Biz Avrupa'nın 16. büyük takımıyız. Hedefimiz ilk 10'a girmek.
-Galatasaray'ın iki sene gruplardan çıkması Türkiye'de ilk defadır. Göreve gelirken "Başarıda süreklilik" sloganını kullanmıştım. Başarı, her sene başarılı sayılacak seviyelerde ayakta kalabilmektir.
Soru: Ada'da yılda 4 milyon dolarlık bir kayıp var. Kiralanması konusunda ne düşünüyorsunuz?
-Kira bedeli belli. Genel Kurul'da bir ekip buna itiraz edip dava açmış, hala devam ediyor. Kulübümüzün kazandığı dava tekrar geri gönderildi. 18 milyon dolarlık bir kayıp yok, olsa peşine düşeriz bu rakamların. Yargıya gitmiş bir kontrat var, adam yaptırım yapmış bunun karşılığını istiyor. Bu 10 sene daha sürebilir. Benim önerim; ihale açmak. 2.5 milyon dolar ya da 5 milyon dolarlık bir şart koyalım... Buranın kirası 400 bin dolar. Malımı bedelinin altında kiralıyorum. Her geçen gün burada para kaybediyorum. Ben bunun Genel Kurul'a sunarım kararı onlar verir. Ben onlar adına görevimi yapıyorum.
Soru: UEFA'nın yayın gelirleri Bursaspor 12 milyon euro para aldı. Trabzonspor da 12 milyon euro aldı. Galatasaray çeyrek final oynadı, aldığı rakam 5.5 milyon euro... Avrupa Ligi'ndeki Fenerbahçe de Galatasaray'dan çok para kazanmıştı...
-Burada haksızlık var. UEFA sistemi zengin takımlar üzerine kurulmuştur. Burada biz 8-9 büyük takımı beslemek için varız. Bu böyle. Gerek UEFA'dan gerek yayıncı kuruluşlardan yaptığı görüşmeler bizi 3 Temmuz'a götürüyor. 3 Temmuz süreci yayıncı kuruluş tarafından çok iyi kullanılmış. Bu süreçte tek bir alıcı çıkmış ve UEFA bir önceki yılın yarısına razı olmuş.Biz UEFA'ya bu tip anlaşmalar olursa biz de dahil olmak istiyoruz. Bunlar bizden kaynaklanan bir şey değil, bizim kontrolümüz de olan bir şey değil.
Soru: Futbolcular Mancini'ye kırgın mı?
Futbolcuların Mancini'ye karşı bir kırgınlığı yok. Hocamız bütün oyunculara imkan tanımak ve onları oynatmak için devamlı ekibi değiştiriyor.Birden bire son 5 haftadır spor tabiriyle 'kürek' karıştırdık. Bunlar hep sorunlar çıktığı zaman olur. Bugün mevsim ortasında işe başlamış bir hocanın sevabıyla günayla hakkında karar verilmesini haksızlık olarak görüyorum.
Soru: Mancini önümüzdeki sezon takımın başında olacak mı?
Kendisi yönünden sorun yoksa bizim için de sorun yok. Bundan önceki kontratlarımza nasıl sadık kaldıysam bunda da öyle davranırım. Şuanda kontratı var. Devam etmeme arzusu yok.
Soru: Yeni transferlerin oynamaması konusunda ne dersiniz?
-Hajrovic ve Telles Mancini'nin üzerinde durduğu oyuncular. Ufak Arjantinli Ontivero da hocanın 'alalım' dediği bir oyuncuydu. Türk oyuncularımıızın da hepsi genç ve önümüzdeki senelerde bize hizmet edecek. Hocanın bu sene deneme yanılma senesi. Biz de bunun bedelini ödüyoruz. Bundan sonra kemik kadrosu oluşacak. Önümüzdeki 15-20 gün içerisinde buna karar verecek.
Gazeteci: Yani buna sabır lazım?
-Evet ben aynısını uyguluyorum.
Soru: Florya kontol altında mı?
Florya sahipsiz değil, tamamen kontrol altında Bu gözden kaçtı. CEO'muz Arıboğan sporun hemen hemen tüm unsurlarını takip eden bir yönetecimiz... Ayırca direkt Florya'yı birebir götüren idari, mali, işleri kontrol edecek bir arkadaşımızı atadık. Tüm heyet Florya üzerindeki zamanını daha ekonomik kullansın diye... Kurumsallık çalışmalarımızın bir parçası olarak atadık. Gece-gündüz çalışıyor.
Florya'ya iki kişiyi Lütfü beyin üzerine atamadık. Lojistik ihtiyaçlarınız varsa o konuları yönetimle birebir halledecek arkadaşlar atadık. Bu arkadaşlara ek bir yük getirmedim, böyle bir görev de vermedim.
Soru: Drogba, Galatasaray'da kalacak mı?
-Her zaman Galatasaray takımında lider bir oyuncuya ihtiyaç duyulacaktır. Drogba'nın bir sene daha kontratını uzatma taraftarıyım. Nisan sonuna kadar aile durumunu da düşünerek bir karar alacak: Ya tamam ya devam... Drogba bana "Galatasaray seyircisini sevdim, bağlandım. Keşke uzun seneler hizmet edebilseydim." dedi. Bu ne kadar etkili olur kararında bilemem.
Soru: Medyada Burak ve Selçuk ile ilgili çıkan haberler için ne diyeceksiniz?
-Burak. oyuncular arasında bir sıkıntının olmadığını söyledi. Maçları herkes dikkatle izlesin. Selçuk İnan tabi ki kim daha müsait pozisyondaysa ona pasını verecek.
Soru: Başarılı olduğunuzu düşünüyor musunuz?
-Geldiğimiz sene durum belliydi. 8. durumdaydık. Takımda iki eski oyuncuyu tutup sil-baştan bir takım yarattık. Bir şampiyonluk yaşadık. İkinci sene başka sorunlar çıktı. Fenerbahçe ile başabaş yarışıyorduk. Birden bire fark 10 puanlara çıkmıştı. Bu sene de tam tersi Fenerbahçe lehine yaşandı.
6 yıldır Şampiyonlar Ligi'ne gitmemiş bir takımın tutunma gayretleri ve vardığı noktayı düşünelim. Basketbolda 27 yıldır alınmamış bir kupayı düşünelim. 1000'in üzerinde gelen madalya var. Kürekte, su topunda, yüzmede, judada vs. hepsini bir kenara koyarsak batmış denen Galatasaray'ı bu noktaya getirdik.
Soru: Bu sene başarısız mısınız?
-Benim için başarıl süreklilktir. Sürekli olmayan başarı tesadüftür. Bir tek futbolda 1. yerine 2. oluyoruz. Bu başarısızlık mıdır? Bence değildir. Her sene şampiyon olsak diye düşünün geride kalan 17 takım var... Bu sene yaptığım hataları düşünürsek; bana adledilen iki hata var. Birincisinde daha sabırlı olabilirim. Seçimde acele etmiş olabilirim. Teknik heyetin değişmesi konusu mecburiyetti bunu bir hata olarak görmüyorum.
Soru: Galatasaray taraftarı genel olarak sizi başarılı buluyor. Basketbolda hala şansı kalan tek Türk takımı... Taraftar kulübün sesini yeterli ölçüde yükseltemediğini düşünüyor?
-Taraftar burada haklı. Yürüyüşler yaptı. Kamp bir reaksiyon belirtisinde bulunmadık. Ankara'ya kendi işlerim için dahi gitmedim. Bunun sebebi; Galatasaray'ın boynunu dik tutumak, talepkar olmamak. Bu benim karakterimden kaylaklanan bir şey değil. Galatasaraylılık ile ilgili bir şey. Bundan sonra da böyle olacak. 3 sene üst üste alınan her karar Galatasaray'ın şampiyonluğunu engellemeye yönelikti.
Soru: Mevcut yabancı kuralı için ne dersiniz?
-6+0+4 kuralını değiştirmek tüm kulüplerin imzası gerekiyor. Neden bunca zaman sıkıntıya sokulduk. Neden bu kadar beklendi? Bugün Milli Takım dahi devşirme futbolcu alıyor.
Soru: Vergi borcu konusunda Galatasaray ne yapıyor?
-Vergi olayı hep var. 2010, 2011 ve 2012'yi kapsayan bir dönem. Tüm büyük kulüplerin de önünde olan bir sorun. Bununla ilgili de gerekli çalışmaları yapıyoruz. Bizin son derece ciddiye aldığımız, aynı zamanda çok endişe duymadığımız bir konu.
Soru: Twitter yasağının olduğu gün o t-shirt giyerek sahaya çıktı. Ne diyeceksiniz?
-Galatasaray'ın DNA'ları bu. Biz kendi kulvarımız içinde doğru bildiğimiz yolda yürümeyi seçen bir kulübüz. Twitter'daki görüşümüz buydu, o gün böyle sahaya çıktık ama bunu hiçbir zaman toplumu yanlış yönlendirmemek ve sokağa dökmemek üzere büyük gayret gösterdik.
Sermaye arttırımı konusu...
-Hisse senetlerimiz konusunda satmak değil repo yapmak ve repo üzerinden kredi almayı denedik. SPK sonrasında bizi sorguladı, biz kanıtladık. Biz mecburen hisse senedi satmak zorunda kaldı. Bizim başka sorunlarımız vardı. Belli bir sermaye eksiğimiz vardı. Bu teknik iflas anlamına geliyordu. 247 milyon lirayı kapatmak için en az o kadar sermaye artışı yapmam gerekecekti. Mevcut reel ekonomik şartlar belli etti, yarısı kadar bir rakam girdik. Başarılı olduk. Bugun geldiğimiz noktada SPK bile bundan etkilendi, kural değişti. Stadımız, evraklarımız incelendi. Biz devletin parasına boynumuz kıldır dedik, üzerine gitmedik. Bu şekilkde kabul ettik. Nakit beklentisi kalmadı. Bizim başladığımız sermaye arttırımı olayı başarılı bir şekilde sona erdi.
Riva Projesi hakkında ne söylersiniz?
Riva en önemli sorunlardan bir tanesidir. Burada çok şey değiştir, eski durum farklılaştı. 3. köprü olayı var. Son gelişme Riva'nın değerini ve önemini son derece arttırdı.
Galatasaray İlkokulu Bahçeşehir'de yapılmak istenen projeyi de bu proje içine yerleştirmek istiyoruz. Bu sene başlamak istiyoruz, bir yatırımcı bulduk. Oranın değerini tespit ettirdik.
Soru: Forma reklamı anlaşması bu sene bitiyor...
-Forma reklamı anlaşmamız var. Türk Telekom da istekli olduğunu, düşünmek için zaman talep ettiğini söyledi. Galatasaray'ın dışarıda biraz daha görüntülenmesi halinde bu markayı daha iyi bedellerle tamamlayabileceğimizi düşünüyorum. Yıllık 10 milyon euro hedefimiz var.
Almanya'daki yatırımlar...
-Bizim 27.8 miş, şuanda 25'e düşmüş durumda. Hedeflerimiz belli. Bizim kendi ürünümüzü kendimiz yetiştirmemiz gerek. Sadece organize olmamız gerekiyor. Almanya'da Türkler'in en yoğun olduğu iki bölgede eğitilmeye hazır çok sayıda genç oyuncu potansiyeli var. Böyle bir portföyü Galatasaray'a kazandırmış durumdayız. Önümüzdeki günlerde bunun ne anlama geldiğini taraftarımız görecek.
Soru: Pazar günkü derbide Fenerbahçe nasıl karşılanacak. Bu rekabet için ne dersiniz? Beraber maç seyredecek mi seyirciler?
-Biz bunu özlemle bekliyoruz. Olaya bambaşka boyut kazandıracak bu. Trabzonspor-Fenerbahçe ve Beşiktaş-Galatasaray maçındaki olaylar, böyle örnekler var. Halkımızın güvenliğini de ön planda tutmak zorundayız.
Soru: Fenerbahçe derbisiyle ilgili kapanma tehlikesi görüyor musunuz? Taraftara çağrınız var mı?
-Taraftar kendi verdiği karara saygı duymalı. Nasıl bu işin şerefi onlara ait ise ayıbı da onlara aittir. Bu taraftar bu güne kadar sahaya sahip çıktı.
-Stadımızın kapatılmamasının nedeni taraftarımızın olumlu tutumudur. Fenerbahçe maçında herhangi bir sorun olacağını düşünmüyorum. Stadın kapasitesini arttırmayı düşünmüyoruz ama üstünü kapatmak için uğraşıyoruz. Bu stat bizim taraftarımızın endişesi olmasın. Burası Arda'nın evi, her zaman kapımız açık. Galatasaray ikinciliği düşünen değil, her zaman şampiyonluğu hedefleyen bir takım."