25.10.2011 - 14:29 | Son Güncellenme:
İSTANBUL / DHA
Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, Lig TV'de yayınlanan Futbol Gündemi programına konuk olarak soruları yanıtladı.
Aysal'ın açıklamaları şu şekilde;
"ÖNCELİĞİM HER ZAMAN GALATASARAY"
Aysal, önceliğinin her zaman Galatasaray olduğunu ifade ederek, "Açıkçası zor bir camiaya girdiğimin bilincindeyim. Şanslıyım ki iyi bir ekibim var. Benim önceliğim tabii ki Galatasaray ve büyük bir camiaya hizmet etmenin gururunu yaşıyorum. Seçim dönemi beklentinin büyük olduğunu hissettim. Yeterli zaman ayırmak zorundaydım. Mali sorunlar dışında kulübün bir heyecana ihtiyacı vardı. Kendi gücümüzün yeterli olduğunu ispat etmeye çalışıyorum. İmkanlarımız bizi iyi yerlere taşıyacaktır. Sırrımız kendi enerjimizi üretmek" dedi.
"TOPLAM BORÇ 301 MİLYON DOLARA KADAR İNDİ"
Ünal Aysal, birçok hedefini gerçekleştirmeye başladığını belirterek, "Seçildiğimiz günden bu yana yapmak istediklerimizin birçoğunu yetiştirdik. Mali kongrede müjdeli haberlerim olacak. Geldiğimizde kulübün banka borcu 150 milyon Dolar olarak gözüküyordu. Şu an 120 milyon Dolar. Toplam borçlarımız 328 milyon Dolar iken 301 milyon Dolar'a kadar indi. Bu borçları azaltırken, transferler de yaptık. Şimdi baktığımızda 10 milyon Euro'luk ek bir gelir kaynağı üreterek transferleri yaptık" şeklinde konuştu.
"MART AYINDA UEFA KRİTERLERİNE UYGUN HALE GELECEĞİZ"
Mart ayında kulübü UEFA kriterlerine uygun hale getireceklerini ifade eden Aysal, "Transfer döneminde sadece 7 milyon Euro harcayarak 12 futbolcu takviyesi yaptık. Transfer bütçesi 2009-2010'da 90 milyon, geçen sezon 72 milyon, bu sene ise zor imkanlarımıza rağmen 62 milyon Euro'daydı. Finansal ve operasyonel gelirleri ayarlamamız gerekiyordu. Sponsor gelirlerini de belli bir seviyede tuttuk" diye konuştu.
"FATİH TERİM'İN CEO OLACAĞINA DAİR PROJEMİZ YOK"
Aysal, Fatih Terim'in CEO olacağına dair bir açıklama yapmadığını söyleyerek, "Fatih Terim'in CEO olacağı konusunda, yazıldığı şekilde bir projemiz yok. Fatih Terim Galatasaray tarihinden gelen, Galatasaray hayatını vermiş deneyimli bir insan. Ben de Fatih Terim'le çalıştığım için şanslıyım. Bu iş ilişkisinin uzun süre başarı bazında devam edeceğine inanıyorum, inanmak istiyorum. Fatih hocanın da kendi plan ve programları vardır. Benim içimden geçen bir tek şey şu: Fatih hoca Galatasaray tarihine malolmuş bir insandır. Teknik Direktörlüğü bıraktığında da Galatasaray'da daha yukarıda yer almalıdır. Şu anda ben kendi görevim için kendimi yaşlı görüyorum. Fatih hocanın tecrübesini kullanacağı, Galatasaray'a en yararlı olacğı pozisyonda kullanmayı söz ediyorum. Futbola daha yararlı olabileceği bir görev" dedi.
"TRANSFERİ TEKNİK HEYET DEĞİL, BİZ YAPARIZ"
Ünal Aysal, Galatasaray'ın iyi oyunculardan kurulu bir kadrosu olduğunu vurgulayarak, "Kaliteli oyuncularımız var. Bu futbolcuları makine gibi oynatmaya başladığınızda önlerinde kimse duramaz. Hazırlıksız başlamamıza rağmen bu kadar transfer yapabildik. Önümüzde daha fazla zaman var. Eksiklerimiz tabii ki var ama genelde memnunum. Transfer için çok erken ama Fatih hoca benden şu anda böyle birşey istemedi, istemese de ben ondan isteyeceğim. Fatih Terim isteklerini bize belirtir ama transferi biz yaparız. Oturup bir görüşme yapacağız. Sezon başı fazla vaktimiz olmadı ama bu dönem önümüzde daha iyi değerlendirme yapacak bir süre var. En iyisini yapacağız. Teknik ekip transferle uğraşmaz. İyi bir birlik beraberlik ortamı var. Birbirimizin sahasına girmiyoruz. Ne biz sahaya iniyoruz, ne de onlar üste çıkmaya çalışıyor" şeklinde konuştu.
"GALATASARAY'DA HİZMET YARIŞI BAŞLADI, HERKES EN İYİSİNİ YAPMAYA ÇALIŞIYOR"
"Burada eldiven giymeyeceğim çok açık konuşacağım. Bizim yönetim kurulumuz birbirine benzemeyen 16 kişiden oluşuyor. Herkes farklı branşlardan ve farklı yöntemlerden geliyor. Bir hizmet yarışı başladı, herkes en iyisini yapmaya çalışıyor. Biz de futbolcular gibi bir koordinasyon dönemi geçirdik. Aslında kavga dövüş olmadı, dargınlık da olmadı. Herkes birbiriyle konuşuyor, ediyor. Belki toplantılarda tatmin olmayan arkadaşlarımız oldu. Son derece sıcak şekilde devam ediyor."
"HİÇBİR ZAMAN YÖNETİM KURULUNDAN İTİRAZ GÖRMEDİM"
"Benim yönetim anlayışım disiplinli, saat gibi işleyen, herkesin birbiyle yardımlaştığı ancak destek olurken önünü kesmeyen bir sistem. İnsiyatif kullanmayan bir başkan başkanlık yapamaz. Galatasaray geleneklerinde bu görev verilmiştir. Ben yetkilerimi sonuna kadar kullanırım, yetki kullanmaktan kaçınmam. Ama herkesi dinler kararı veririm. Hiçbir zaman yönetim kurulundan itiraz görmedim. Arkadaşlar bana destek verdiler."
"BİZ TARAFTAR İÇİN VARIZ"
"Bu çağı iyi anlamamız lazım. Hepimizde cep telefonu ve sanal bir sistem var. Şeffaf olmaktan başka bir seçeğimiz kalmamıştır. Şeffaf olmanın avantajını da kullanacağız. Madem ki kol kırılıp yen içinde kalamıyor, o kırık kolu en iyi şekilde tamir edeceğiz. Bugün ben bunu yapıyorum. Çünkü biz taraftar için varız, taraftar bizim için var değil. Taraftardan olaylar gizleyerek yönetemeyiz. İlerde bütün kulüpler bu noktaya gelecek."
"DERBİDE İYİ OYNAYAN KAZANSIN"
"Derbi konusunda samimiyetle söylüyorum. Hangi takım iyi oynuyorsa kazansın. İkisi de bizim saydığımız rakiplerimiz. Her ikisiyle de oynamadık, oynayacağız. İyi oynayan kazansın. Bunu şablon olarak değil, gönülden söylüyorum."
"DROGBA SON ALTERNATİFİM OLUR"
Çok iyi bir oyuncu. Galatasaray için de son derece faydalı olabilecek bir oyuncu. Ancak hocam bana şu anda önermedi. Ondan tavsiye bekliyoruz. Ama bana soruyorsanız. Drogba benim son alternatifim olur. Drogba hakkında benim aldığım lansmanlara baktığım vakit, bu takımın dengesine uyamaz. Maliyet olarak değil, karakter olarak uyamaz. Drogba'nın yapısı itici, yırtıcı, uyumsuz bir oyuncu yapısı. Böyle bir yıldız oyuncu olayın şeklini değiştirebilir. Böyledir demiyorum belki sonunda gidip Drogba'yı alıp getirebiliriz. İsimler konusunda o kadar şeffaf olamam getiremeyebilirim. Taraftarımızı hayal kırıklığına uğratmak istemem. Ben görüşümü söylerim belki hocayı da ikna ederim ama hocadan görüş gelmesini beklerim. İngiltere'de oynayan bir oyuncu belki de. İri yapılı, beyaz tenli, güçlü, yakışıklı diyebilirim."
Arshavin'i mi tarif etti?
Benim aklımda İngiltere'de oynayan bir oyuncu tipi var. Yani iri yapılı, beyaz tenli, güçlü... Bu kadar söyleyeyim (Gülüyor)
"BAŞARININ 1. ETABI AVRUPA"
"Bizim artık Türkiye liglerinin dışında ismimizi duyurabilecek hali gelmemiz lazım. Bunun birinci etabı Avrupa. Ne kadar çok kulübümüz oynarsa o kadar çok puan alırız. En büyük endişem kulüplerimizin yurt dışına çıkamama durumunda kalması. O yüzden de şike olaylarında mümkün olduğunca federasyona bu uyarılarla yaklaştık. Ama Türk sporuna ve federasyona bir zarar gelmesin, ona gelirse bize de gelir. Tahmin ediyorum bugün geç de olsa uyarılarımız algılandı."
"BİZİ YANLIŞ ANLADILAR"
"Başlangıçta bir fikir ayrılığı oldu. Yanlış algılamadan dolayı bizim diğer kulüplerimize karşı bir pozisyon aldığımız sanki durumdan istifade etmek istediğimiz düşüncesi doğdu. Belki daha açık olmalıydık. Yaptığımız uyarıların Türk futboluna yönelik olduğunu belki yeteri kadar anlatamadık. O gün o kaos içinde bu yeteri kadar anlaşılmadı. Ama bugün iyi bir uyum içindeyiz, diğer kulüpler. Benim işlerimin çokluğu nedeniyle başkan yardımcısı Kulüpler Birliği'nde bizi temsil ediyor."
"TARAFTARA GÜVENİYORUM, TT ARENA YAKIN ZAMANDA TAMAMEN DOLACAKTIR"
"Mecidiyeköy'de 23 bin kişiyle oynuyorduk. 54 bin kişilik stadın tamamını doldurmak kolay değil. Taratfarımız bize güvendikçe inandıkça, bu heyecanı paylaştıkça stat dolacaktır. Ben uzun süre tamamen dolu oynayacağımız dönemin yaklaştığını düşünüyorum. Taraftara güveniyorum."
"YENİ ZEMİN GELİYOR"
"Zemini malesef biz kontrol edemiyoruz. Değiştiriyoruz, tırlara yüklenmiş geliyor. Böyle bir zeminin maliyeti 300 bin euro civarında. Her gün değiştirme gücü ve imkanı olmaz. Yeni bir stat, federasyon bütün maçları oraya yıktı. Biz maçlarımızı orada oynuyoruz. Konserler oldu. Özellikle bu tür faliyetler sahayı bozdu. Avrupa'da sahaya gazetecileri bile çıkartmıyorlar. Statlara ek gelir sağlamak lazım ama o geliri sağlarken getirisinden fazla götürüsü olmaması lazım. Biz 2 futbolcumuzu kaybettik. sakatlandı. Devam etsek daha fazlası da olabilirdi. Astarı yüzünü geçiyor."
"İSTİKBALİMİZ GENÇLERDE"
"Galatasaray'da beni en çok kim heyecanlıdırıyor, çok zor bir soru. Ancak şu anda Galatasaray'da Melo bu tarife biraz uyar gibi. Ama şu anda herhangi bir yerden topa vururken beni çok heyecanlandıran bir oyuncu yok. İşte bunu bulmamız gerekiyor. Takımda eksiğimiz bu. Galatasaray'ın istikbalini gençlerde görüyoruz. Hem fiziklerinin hem beyinlerinin Galatasaray'a göre model edilmesi, bu kalıba girmesi çok önemli. O sporcularla Galatasaray'ın istikbalini hazırlayabiliriz. Yoksa dışarda hazırlanmış 30 yaşına gelmişi almak kolay. Galatasaray'ı bir oyuncu fabrikası haline getirmeliyiz. Bizim kultürümüzde bu var."
IŞIN ÇELEBİ'NİN DİSİPLİNE SEVKİ
Galatasaray'da eşyanın tabiatı böyle. Basında camiayı rencide eden konuşmalar olursa biri gelip bunu disiplin kuruluna verebilir. Böyle bir şikayet de Türker Aslan'dan geldi. O imzayla geldi. Burada bizim durumumuz üstü bıyık altı sakal durumu. Bir tanesi eski yöneticimiz, eski başkanımız için de geldi. Biz onu orada kapattık. Bir başkan için böyle bir şeyle bize gelmeyin dedik, kapattık. Işın Çelebi için de geldi, biz disipline sevketmedik. Bir yazı yazdık, 'Arsasında değilim, maksadını aştı, yanlış anlaşılma var' deyin dedik. Herhalde bize yardımcı olacaktır.
Olay İnan Kıraç olayı değil, camia buna reaksiyon gösterdi. Ankara'dan ters görülen bir zatın kendisini Ankara'ya gönderin şeklindeydi. Böyle bir şeyi ne Galatasaray yapar ne Ankara bizden ister. Böyle bir şey Galatasaray'ın şahsına olan hakarettir.
Biz bir denetleme yaptırdık ama işi teslim aldığımızdaki rakamlar nedir diye tespit yaptırdık ve orada kaldık. Bu çok ivedilikle yapıldı. Zaten 2 ay sürer, 1.5 ayda bitirdi bu ekip. Araştırma uzun süreli bir araştırma 7-8 ay sürmesi lazım. Bazı farklılıklar gördük ama bunlar kasti değil. 2 ayrı firma araştırma yaparsa böyle küçük sapmalar olabilir.
"KENDİMİZİ DENETLİYORUZ"
"Genel bir odit yaptırıyoruz, kendimize yaptırıyoruz. Kendimizi denetletiyoruz. Kurumsal yapılaşmanın bir gereği olarak yapılıyor. Finansal ve kurumsal yapının kurulması gerektiğini söylemiştim. 3 sene sonra buradan ayrıldığımda bir sistem kurduysam bu bozulmadan devam etmeli. Bunu garantiye almak için yaptırıyorum.
Oldukça uzun ve beynelminel bir deneyimim var. Futbol yöneticisi olarak yeniyim. O yüzden yüzde yüz telaffut etmiyorum. Galatasaray camiası bir futbol yönetimi değil. En büyük holdinglerden biri ve onlardan biri. Bunun içinde her şey var. Aşk, macera, her şey var. Mali unsurlar var. İdari unsurlar var, spor var. Sporun 13 ayrı cinsi var. Tesisler var, gayrimenkuller var, bankalar var. Bütün bu sistemin başındasınız. O yüzden futbola 2 kişi veriyorsunuz. Yönetim kurulundan çok değerli 2 arkadaş Florya'yı götürüyor.
Şu anda teyit ettiğim, dünyanın en büyük kuruluşlarından bir tanesi bize bu sistemi kurmak için devreye girdi. 16 haftalık bir süre. Organizasyon şemasını çıkartıp, her görevde kim neyi yapacaksa bunun tarifi çıkacak. O görevleri yapabilecekler başına geçecek, yapamayan başka göreve getirilecek, hiç bir şey yapamıyorsa da teşekkür edilecek.
"GALATASARAY'A YENİDEN BİR ÖZGÜVEN VE GURUR DUYMA HAVASI GELDİ"
"Galatasaray camiası bu görevi yerine getirmem için seçti. Bun yaparsam süre sonunda talip olmam. Ama hala yapılacak şeyler var ve seçmenim devam et diyorsa o zaman düşünürüm. En önemli icraatım sizi şaşırtmak istemiyorum ama bu rakamlar, borçlar dışında ben kendimi bir konuda başarılı buluyorum. Taraftardan aldığım intibadan söylüyorum. Galatasaray'a yeniden bir özgüven ve gurur duyma havası geldi. Herhalde bunun köşesinden de olsa benim tesirim olmuştur diye düşünüyorum. Böyle düşünmek istiyorum."
"EN İYİ YÖNETİLEN DEPARTMAN BASKETBOL"
"Basketbol en iyi yönetilen departman. Çok iyi transferler yapıldı. Az önce bahsettim erkeklerde 8, kızlarda 7 oyuncu alındı. Futbolda olduğu gibi hepsi çok isabetli seçimler. Basketbol bu ivmeyi çok iyi yakaladı. Ben çocuklarımızın Eurolegaue'de başarılı olacağına inanıyorum."
"ÖNCELİĞİMİZ MARKA DEĞERİ"
"Büyük tabloya baktığınız vakit, dünya ekonomisi çok değişti. Evdeki hesaplar çarşıya uymuyor. Bizim elimizde bu işleri değiştirecek sihirli değnek yok. Mutfağımızdaki her şeye bakıp bunları çok iyi kullanmalıyız. Sözünüzü tutamıyorsanız güvenilir değilsiniz. Galatasaray'ın ismi ve marka değeri milyonlarca dolarla ölçülmez. Bu bizim önceliğimiz."
"CAMİAYA SÖZÜM VAR"
Benim verdiğim bir söz var. Bizim Galatasaray'ın hisse senetleri hemen hemen İngiliz sistemi değidimiz, temettüden ziyade değer artışından alıcıların para kazanıp kaybettiği bir sistem. Eskiden öyle değildi. Galatasaray eskiden bütün geliri üzerinden temettü dağıtmak zorundaydı. Bugün gerçek anlamda bir piyasa şirketi haline geldi. Banka faizleri yüzde 9-10 biz hiç kredi almadık. Kredilerden de kurtulmamız lazım. Bunun da bir tek nedeni, hisse senetlerini geçici olarak paraya çevirip, kullanmak ve daha sonra bunu yeniden camiaya kazandırmak.
Benim kongrem bunu istiyorsa ben de görevimden ayrılmadan önce ne kadar hisse senedi verdiysem onları bulup geri alacağım.
"SERMAYEYİ ARTIRACAĞIZ"
"Galatasaray'ın sermayesi yetersiz bir sermaye. Bir sürü sebepten dolayı artırmalıyız. Hisse senedi satıyorsak bunu alışveriş için kullanmıyoruz. Borç ödemek için kullanıyoruz. Sermaye artışını önümüzdeki günlerde yapacağız. Biz sattığımız değerlerden ya da altından almayı düşünüyoruz. Biz bu parayı bankadan alsak yüzde 9 faiz ödeyecektik. Hisse senedini tekrar içeri koyacaksam daha düşük bir maliyetle kullanırsam başarılıyım. En sonunda bu hesapları yapacağız."
"ÖNCELİK AVRUPA KUPALARI"
"Şans faktörü var, bunu da düşünmek lazım. Ama Galatasaray'ın şampiyon olmaması için bir sebep görmüyorum. Önceliğim yurt dışına gidecek bir başarı yakalayabilmek. Bu bileti hangi pozisyonda alıyorsanız en azından onu hedeflemeniz lazım. Ama sadece şampiyonluğu hedefliyoruz."
"HER GÜN YENİ SÜRPRİZ"
"Ben 18 takımı da birbirini yenebilen takımlar olarak görüyorum. Hiç de şaşırmıyorum. Her gün yeni bir sürpriz çıkıyor. Orduspor, Galatasaray'la aynı puanda ve ikinciliği paylaşıyor. Buna alışmamız lazım, sevindirici şeyler. Futbolun ileriye gitmesi için lazım. Biz de daha çok çalışıp, kulübümüzü ileriye götürmemiz lazım."
"ARDA GALATASARAY'A DÖNECEK"
"Arda Turan'ın Atletico Madrid'deki en son maçında izledim, çok iyiydi. Bence Arda Atletico Madrid'den sonra Galatasaray'a dönecek. Sözleşmemizde mevcut.Türkiye'ye döndüğünde Galatasaray'da oynayabilir."
LİSELİ-LİSESİZ AYRIMI VAR MI?
"Liseden gelen var, dışarıdan gelen var. Benim için Galatasaraylı Galatasaraylıdır. G.Saraylılığı hisseden adam benim için Galatasaraylıdır. Bütün okul mezunlarının böyle şeyleri var. Ancak küresel bir takım olmak istiyorsak bu tür bağımlılıklardan kurtulmalıyız. Bu G.Saray'ı aşağıya çeker. Böyle bir şey olmaması lazım. Benim gözümde de yok. Ben peygamber değilim, sayı veremem ama maksimum başarı getirmek lazım. Bu soruyu Fatih hocaya sormanız lazım."
"BENDEN PARA BEKLEMESİNLER"
"İnan Kıraç'ın böyle bir beyanatını ben duymadım ama olmuş. Her halde İnan Bey o gün böyle bir şey ümit etmiş, düşünmüş olabilir ama benim bakışım Galatasaray'a balık tutup vermek değil, balık tutmayı öğretmekti. Eğer ihtiyaç olursa herkes cebine elini atar ama Galatasaray'ı iyi yönettiğiniz zaman buna ihtiyaç yok. 5 aylık rakamları verdim. Bunu 35 ay olarak hesaplarsanız görürsünüz nereye varacağını. Galatasaray'ın kanının donduğu noktada işe başladık. Katkı yapmamız gerekti. Ama bunu devam ettirmek başarı değil, başarısızlık olurdu. Şu anda kimse cebinden para koymuyor. Kendi imkanlarıyla dönüyor."
"Galatasaraylılar benden para beklentisi içinde olmasın, para koymaya değil, bildiklerimi uygulamaya geldiğimi söyledim.
Çin atasözü var. Aynı yatakta iki ayrı rüya görülmez. Ben bilgi ve deneyimimle Galatasaray'a faydalı olacağımı söyledim ama bazı dostlarım böyle anladılar. Ancak şu anda gelinen noktada iki taraf da tatmin olmuş gibi görünüyor."
"TENİS VE HENTBOL BRANŞLARI AÇTIK"
"Ayrıca Galatasaray camiasına başka bir müjde daha vereyim. Kulübümüze hentbol ve tenis branşları açıyoruz. Bu branşlarda gençlerin önünü açmak, destek olmak istiyoruz."