Anadolu Efes deplasmanda farklı kaybettiği CSKA Moskova’ya karşı İstanbul’da rövanşı 30 sayıyla aldı, arka arkaya 6. galibiyetine ulaştı. ‘Acaba geçen yılki Efes’i tekrar görür müyüz?’ diye düşünenlere, belki de daha iyisini izletmeye başladı
THY Euroleague’de 27. maçında CSKA Moskova’yı konuk eden Anadolu Efes, 100-70’lik skorla kazandı, 17. galibiyetine ulaştı. Rusya’da 35 sayı farkla yenildiği rakibi karşına öyle bir çıktı ki Efes, tıklım tıklım dolu arenaya salınan bir boğadan farksızdı. Hem galibiyet serisini sürdürmek hem de psikolojik üstünlüğü de ele geçirmek için rakibi eze eze yenmek lazımdı. Efes tarihinde yeni bir ikili de akıllara kazınabilir; Micic-Sertaç ikilisi böyle devam ederse, herkese keyif verir.
Moerman’ın mücadelesi, Beaubois’nın nişancılığı, Simon’un basketbol aklı, temsilcimizin iki yıldızı Larkin ile Dunston’ın devreye girmediği anlarda bile farkı 30 sayıya kadar çıkardı. Yani daha ilk yarıda, Efes, maçı kazanmak bir yana 35 sayılık farkı aşıp ikili averajı ele geçirme planlarına başladı. Belki maç sonunda biraz şanslı olsa bunu da başaracaktı ama Euroleague’in en pahalı iki takımından birisi olan Rus ekibine, fark 35’e çıkmasın diye taktik faul yaptırmak bile başlı başına bir başarıydı.
Daha da yukarısı
Efes 30 sayıyla kazandı ama etkisi 50 civarındaydı. Anderson’ın kendini yere atıp asist yaptığı an, Micic’in takımın diğer yıldızı Larkin’i havaya sokma çabası, Ergin Ataman’ın benchte oyuncuları kadar hareket edip yorulması ve tabii ki Sertaç Şanlı’nın giderek, daha da ‘baba’ pivot olması... Bunların hepsi bizim taraftaki güzelliklerdi. Itoudis ile Mike James arasındaki krizin bu maçta en net şekilde parkeye yansıması da rakip adına sonucun etkisini herkese anlattı.
Geçen sene ‘salgın’ nedeniyle tamamlanamayınca hepimizin aklında o seviyede bir Efes’i tekrar izleyebilecek miyiz sorusu vardı ama sanırım dün bunun yanıtı da ortaya çıktı. Efes’in çıktığı seviye, belki de daha da yukarısı.