Ümit Avcı

Ümit Avcı

umit.avci@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İlk kez bu arenada yer almanın sıkıntısını yaşayacağımızı biliyorduk ama bu kadar dağılmayı beklemiyorduk. Çünkü bu takımın deplasman karnesine, Final-Four’a gelirken yakaladığı müthiş ritme güveniyorduk.

Maça da akıllı başladık, boyalı alanı kullandık. Önde de Kenan’ın baskısı işe yarıyor, rakip yarı sahayı geçmekte zorlanınca temposu düşüyordu. Ancak erken faul problemleri düzeni bozdu. Kenan’ın baskısı özellikle rakip çift guarda döndükten sonra çok arandı, Obradovic de takımı kısalttı!

Real’in istediği buydu zaten onlar koşmaya başladı. Fenerbahçe’nin onlara ayak uydurması da iştahlarını kabarttı. Fenerbahçe, uzun süredir vazgeçtiği 4 kısalı sistemi bu kadar çok kullanıp, yine sezon başında hastalık haline gelen ama daha sonra azaltılan adam değişmeli savunmaya yönelince Real gibi şutör bir takıma ikinci çeyrekte 35 sayı şansı tanındı, fark da orada ortaya çıktı. Temsilcimiz müthiş galibiyet serisini yakalarken, sahada en az 30 dakika bir 5 numarasını kullanmıştı. Ancak dün Real karşısında 3 pivotun toplam dakikası 10’u bulmadı! Bu da en büyük silahımızı elimizden aldı.

Haberin Devamı

Real karşısında kazanmanın ilk yolu sakin olmaktı, temsilcimiz bunu da yapamadı. Panikle gelen yanlış seçimler, top kayıpları ile potamızda hızlı hücum sonunda görülen basketler ritmimizi alt-üst etti. Bu seviyede ilk kez oynuyor olmanın handikapını Real’in farkı açtığı anlarda dağılmakla, rakibin provokasyonlarına karşı koyamamakla daha çok hissetti Fenerbahçe. Ama yine de geri dönmeyi başardı. Melih’in kenardan gelerek hem baskı yapan, hem de şut atan (Kenan potaya bakmadı) oyuncu eksiğini kapatması avantaj sağladı. Bu düzen Real Madrid’li oyuncuların saha içindeki tüm pisliklerine rağmen 27’ye çıkan farkı 10 sayıya kadar çekti. Çünkü özellikle ilk yarıda başta Nocioni olmak üzere gözlerinden ateşler çıkan Real’li oyunculara karşı kabuğuna çekilen takım, bu kez ‘erkekçe’ oynama kararı almıştı. Zaten temsilcimizle en çok gurur duyduğumuz dakikalar da o anlardı.

Aslında bu takım bu noktaya gelinceye kadar da hepimizin gururu olmuştu. Dün yine son ana kadar savaşı bırakmadı. Yani üzülmeye gerek yok, hemen önümüze bakmalı.